Browsing by Author "ABDULLAHZADE, Cavid (Tez Danışmanı)"
Now showing 1 - 3 of 3
Results Per Page
Sort Options
Item Deniz yetki alanlarının hakça ilkeler çerçevesinde sınırlandırılması(Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Hukuku Anabilim Dalı) AÇIKGÖNÜL, Yunus Emre (Yazar); ABDULLAHZADE, Cavid (Tez Danışmanı)Deniz hukuku büyük oranda uluslararası örf ve adet hukuku kurallarıyla oluşmuş bir hukuk dalıdır. Deniz hukukuna ilişkin ilke ve kurallar ise uluslararası sözleşmeler ile yargı kararlarıyla somutlaşmıştır. Bu itibarla, deniz yetki alanlarının sınırlandırılması hukukuna dair verilmiş yargı kararları, bu alana ilişkin yapılacak çalışma açısından kritik önem taşımaktadır.Deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin ortaya konulan yargı içtihatlarında, sınırlandırmanın merkezinde hakça ilkeler olduğu ifade edilmiştir. Ancak sözkonusu kararlarda hakça ilkelerin açık bir tanımı verilmediğinden, hakça ilkelerin özelliklerini saymak suretiyle bu kavramı açıklamak daha uygun olacaktır. Hakça ilkelerin temel özellikleri ise; hukukun içerisinde yer alması, öngörülebilir ve esnek olması, görüldüğü davaya özgü olması, sınırlandırmada akılda tutulması gereken bir amaç olması ve hakça sonuç sağlaması olarak özetlenmiştir. Sınırlandırma sürecinin hakça ilkeler çerçevesinde gerçekleştirilmesi bazı standartları da beraberinde getirmektedir. Bu standartların başında ise ?ilgili koşulların dikkate alınması? ve ?uygun yöntemlerin kullanılması? gelmektedir.Hakça ilkelerin normatif karakteri görülen her bir davada farklılık göstermektedir. Bu itibarla hakça ilkelerin, birden fazla ilkenin birleşimi suretiyle ortaya çıktığı ifade edilebilir. Sözkonusu ilkelerin başında ise ?kara denize hakimdir? ve ?coğrafyanın yeniden şekillendirilmenin mümkün olmaması? ilkeleri gelmektedir.AbstractLaw of the sea is a judicial branch which has been substantially emerged from customary law. As for the principles and rules of the law of the sea, they have become clear by judicial decisions and international treaties. Therefore, case law is of great importance in terms of a research regarding the law of maritime delimitation.It has been underlined by judicial decisions that equitable principles lie at the heart of the maritime delimitation. Since equitable principles are not clearly defined by above-cited decisions, it may be more appropriate to try to specify this concept by its features. According to judicial decisions, the basic features of the concept may be cited as follows: lying within the law, being both predictable and flexible, requiring the considerations of a case on its own merits and establishing a guideline to be followed solely as an aim. The delimitation process based upon equitable principles may requires additional standards. These additional standards include ?Regarding to relevant circumstances? and ?using of practical methods?.The normative character of equitable principles may be seen in various forms in different cases. Therefore, it is possible to say that equitable principles consist of several principles, two of which are ?land dominates sea? and ?there is to be no question of refashioning geography?.Item Deniz yetki alanlarının hakça ilkeler çerçevesinde sınırlandırılması(Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Hukuku Anabilim Dalı) AÇIKGÖNÜL, Yunus Emre (Yazar); ABDULLAHZADE, Cavid (Tez Danışmanı)Deniz hukuku büyük oranda uluslararası örf ve adet hukuku kurallarıyla oluşmuş bir hukuk dalıdır. Deniz hukukuna ilişkin ilke ve kurallar ise uluslararası sözleşmeler ile yargı kararlarıyla somutlaşmıştır. Bu itibarla, deniz yetki alanlarının sınırlandırılması hukukuna dair verilmiş yargı kararları, bu alana ilişkin yapılacak çalışma açısından kritik önem taşımaktadır.Deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin ortaya konulan yargı içtihatlarında, sınırlandırmanın merkezinde hakça ilkeler olduğu ifade edilmiştir. Ancak sözkonusu kararlarda hakça ilkelerin açık bir tanımı verilmediğinden, hakça ilkelerin özelliklerini saymak suretiyle bu kavramı açıklamak daha uygun olacaktır. Hakça ilkelerin temel özellikleri ise; hukukun içerisinde yer alması, öngörülebilir ve esnek olması, görüldüğü davaya özgü olması, sınırlandırmada akılda tutulması gereken bir amaç olması ve hakça sonuç sağlaması olarak özetlenmiştir. Sınırlandırma sürecinin hakça ilkeler çerçevesinde gerçekleştirilmesi bazı standartları da beraberinde getirmektedir. Bu standartların başında ise ?ilgili koşulların dikkate alınması? ve ?uygun yöntemlerin kullanılması? gelmektedir.Hakça ilkelerin normatif karakteri görülen her bir davada farklılık göstermektedir. Bu itibarla hakça ilkelerin, birden fazla ilkenin birleşimi suretiyle ortaya çıktığı ifade edilebilir. Sözkonusu ilkelerin başında ise ?kara denize hakimdir? ve ?coğrafyanın yeniden şekillendirilmenin mümkün olmaması? ilkeleri gelmektedir. Abstract Law of the sea is a judicial branch which has been substantially emerged from customary law. As for the principles and rules of the law of the sea, they have become clear by judicial decisions and international treaties. Therefore, case law is of great importance in terms of a research regarding the law of maritime delimitation.It has been underlined by judicial decisions that equitable principles lie at the heart of the maritime delimitation. Since equitable principles are not clearly defined by above-cited decisions, it may be more appropriate to try to specify this concept by its features. According to judicial decisions, the basic features of the concept may be cited as follows: lying within the law, being both predictable and flexible, requiring the considerations of a case on its own merits and establishing a guideline to be followed solely as an aim. The delimitation process based upon equitable principles may requires additional standards. These additional standards include ?Regarding to relevant circumstances? and ?using of practical methods?.The normative character of equitable principles may be seen in various forms in different cases. Therefore, it is possible to say that equitable principles consist of several principles, two of which are ?land dominates sea? and ?there is to be no question of refashioning geography?.Item Uluslararası Hukukta Kendi Geleceğini Belirleme (Self-Determination) hakkı(Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Hukuku (Milletlerarası Hukuk) Anabilim Dalı) ABDULLAHZADE, Cavid (Tez Danışmanı); ALİ, Hüseyin Ali (Yazar)Uluslararası hukukta kendi geleceğini belirleme (self-determination) hakkı adlı çalışmamızda kendi geleceğini belirlemeyi incelemeye çalıştık. çalışmamız üç bölümden oluşmaktadır. ilk bölümde kendi geleceğini belirleme hakkının kavramsal çerçevesinde tarihsel gelişimi, uluslararası hukuk normu oluşum sureci ortaya konmaktadır. ikinci bölüm, kendi geleceğini belirleme hakkının kapsamı ve hukuki boyutu başlığını taşımaktadır. bu bölümde kendi geleceğini belirleme hakkının tanımını yapmaya, süjesini kimlerin oluşturduğunu açıklamaya, hakkın niteliğini belirlemeye,türlerini ve sınırları irdelemeye çalıştık, ayrıca azınlıklar bakımından uygulanabilirliğini değerlendirdik. üçüncü ve son bölümde kendi geleceğini belirleme hakkının özellikle soğuk savaşın sona ermesiyle gündeme gelen yeni dünya düzeni çerçevesinde incelenmiştir. Abstract This study which is named the Right to Self-determination in International Law has tried to analyze the right. The study consists of three parts. In the fırst section, history of Self-determination and the formation process to become as a norm of international law are explained. In the second section which ise named scope and legal size of the right to self-determination, the definition of self-determination, subject of right, the characteristic of right, types of self-determination and the applicability of minorities are evaluated. In the third and the last section some applications of self determination in the new world order which is accepted following the end of the cold war are explained.