Browsing by Author "ALPASLAN, Mehmet (Ortak Yazar)"
Now showing 1 - 2 of 2
Results Per Page
Sort Options
Item DOMATES VE BİBER BİTKİSİNDE GÜBRELERDEN KAYNAKLANAN TUZLULUĞUN İYONİK VE OZMOTİK ETKİSİNİN FİZYOLOJİK PARAMETRELER İLE BELİRLENMESİ(2006) Ziraat Fakültesi; İNAL, Ali (Proje Yöneticisi); GÜNEŞ, Aydın (Ortak Yazar); ALPASLAN, Mehmet (Ortak Yazar); ERASLAN, Figen (Ortak Yazar); ÇİÇEK, Nuray (Ortak Yazar)Gübrelerden kaynaklanan tuzlulukta diğer toksik iyonlardan (Na, Cl vb) kaynaklanan tuzluluk gibi iyonik ve ozmotik etki yaratarak bitki gelişimini olumsuz etkilemektedir. Gübrelerden kaynaklanan tuzluluk ile ilgili yapılan çalışma sayısının sınırlılığı nedeniyle bu konuda bilgi azdır. Bu çalışmada gübreden kaynaklanan tuzluluğun iyonik ve ozmotik etkisinin domates ve biber bitkisinde fizyolojik parametrelerle belirlenmesi amacıyla bitkiler perlit, bahçe toprağı, sera içi ve dışı toprağında kontrol (normal gübrelenen), NaCl tuzluluğu ve gübre tuzluluğu (normal dozun 3 katı) konularında yetiştirilmiştir. Ayrıca seralardan toplanan toprak örneklerinin de verimlilik analizleri yapılarak tuz stresi ile uygulamadaki durum arasında ilişki kurulmuştur. Tuz stresi altında yetiştirilen domates ve biber bitkilerinin yaş ve kuru ağırlıklarını NaCl tuzluluğuna benzer şekilde gübreden kaynaklanan tuzluluk ta önemli oranda azaltmıştır. Fizyolojik stress parametrelerinden; membran permeabilitesi genellikle NaCl tuzluluğundan daha çok etkilenirken sera içi ve sera dışı toprağında gübre tuzluluğundan da etkilenmiştir. Domates bitkisinin nisbi nem içeriği sera içi ve dışı toprağında gübre tuzluluğu tarafından önemli derecede azaltılmıştır. Yaprak su tutma kapasitesi, biber bitkisinde tüm ortamlarda, domates bitkisinde ise sera içi ve dışı toprağında NaCl ve gübre tuzluluğunun etkisiyle önemli derecede azalmıştır. Tuzluluk bitkilerdeki prolin ve H2O2 akümülasyonu ile stoma direncinde de önemli artışlara neden olmuştur. Domates ve biber bitkilerinin klorofil (toplam, klorofil a ve b) içeriği hem NaCl hem de gübre tuzluluğu nedeniyle azalmıştır. Gübre ve NaCl tuzluluğu nedeniyle bitkilerin besin maddesi (N, P, K, Ca, Mg, Na, Fe, Zn, Mn) içeriklerinde de önemli değişiklikler olmuştur. Gübre ve NaCl tuzluluğu bitkilerin gelişme, beslenme durumları ve fizyolojik proseslere iyonik ve ozmotik açıdan benzer etki yapmışlardır. Bu etkiler genellikle sera topraklarında daha belirgin olmuştur. Sera topraklarının analiz sonuçları da bitkilerin stresli koşullar altında yetiştiklerini doğrulamıştır. Sera topraklarında genellikle besin maddesi (gübre) fazlalığı, tuzluluk sorunu (EC yüksekliği), pH yüksekliği, OM yetersizliği gibi sorunlar olduğu tespit edilmiştir.Item MERCİMEK VE NOHUT BİTKİLERİNDE KURAKLIĞA BAĞLI OKSİDATİF STRES VE FİZYOLOJİK TOLERANS MEKANİZMALARININ BELİRLENMESİ(2006) Ziraat Fakültesi; GÜNEŞ, Aydın (Proje Yöneticisi); ADAK, M. Sait (Ortak Yazar); İNAL, Ali (Ortak Yazar); ALPASLAN, Mehmet (Ortak Yazar); ERASLAN, Figen (Ortak Yazar); ÇİÇEK, Nuray (Ortak Yazar); KAYAN, Nihal (Ortak Yazar); SOYLU, Bedia (Ortak Yazar)Kurak ve yarı kurak koşullarda yetiştirilen nohut ve mercimek bitkisinde kuraklık verimliliği kısıtlayan en önemli etkendir. Nohut ve mercimek çeşitlerinin kurağa toleransları ile ilgili bilinenler çok azdır. Bu çalışmada Türkiyede yaygın olarak yetiştirilen 11 nohut (Cicer arietinum L.) (Menemen-92, Akçin, Aydin-92, İzmir-92, Kusmen, Canitez-87, Gokçe, Sarı, Uzunlu-99, Er-99 ve ILC-195) ve 6 mercimek (Malazgirt 89, Özbek, Fırat 87, Sazak 91, Emre 20 ve Kayı 91) çeşitinin kuraklığa tolerans mekanizmaları araştırılmıştır. Bu amaçla sulu ve kuru koşullarda yetiştirilen çeşitlerinin kuraklık stabilite indeksleri (KHI) belirlenmiştir. Bitkilerin KHI ile kuraklığa (oksidadif strese) göstermiş oldukları tepkiler veya tolerans mekanizmaları, H2O2 oluşumu, lipid peroksidasyonu ve buna bağlı olarak membranlarında oluşan zararlanmalar ve prolin ve askorbik asit akümülasyonu ile açıklanmıştır. Ayrıca kuraklığa toleranslı çeşitlerin seçiminde kullanılan veya kullanılma potansiyeli olan stoma direnci, bitki sıcaklığı, nisbi klorofil, nisbi nem içeriği, yaprak su tutma kapasitesi gibi fizyolojik parametreler belirlenmiştir. Ayrıca bu fizyolojik parametreler ile bitkide oluşan biyokimyasal değişimler arasındaki ilişkiler ve kuraklığın nohut çeşitler üzerinde mineral beslenme performanslarında meydana getirdiği değişimler de ortaya konulmuştur. Bu çalışmada ayrıca kurağa dayanıklı çeşitlerin beslenme (N, P, K, Ca, Mg, Fe, Zn, Mn and B) performansları da belirlenmiş ve besin maddesi kullanım etkinliği ile kuraklığa tolerans arasında önemli ilişkiler belirlenmiştir.