Browsing by Author "Ahsan, Md Moynul"
Now showing 1 - 3 of 3
Results Per Page
Sort Options
Item Assessment of Climate Disaster Resilience In Dhaka City: A Case Study of Ward No. 28 of Dhaka South City Corporation(Ankara : Ankara Üniversitesi, 2018) Ahsan, Md Moynul; Mahmood, S. M Shah; Varol, Nehir; Mühendislik FakültesiDhaka is one of the fastest growing cities in the world, faces persistent urban environmental challenges. Environmental degradation, environmental pollution, flooding, high temperature, erratic rainfalls etc. on life and livelihoods of the city people have posed Dhaka a risky, vulnerable, unsustainable, unlivable and fragile city. In this context, this paper tries to measure resiliency through identifying Climate Disaster Resilience Index (CDRI) of ward no. 28 under the jurisdiction of Dhaka South City Corporation (Old Ward no. 64 of Dhaka City Corporation) considering five dimensions-Physical, Social, Economic, Institutional and Natural. This ward is representing the old Dhaka scenario which represents a segment of the capital of Mughal Bengal. There are some major factors under every dimension that have been considered to measure the index. By giving different weightage to different aspects finally CDRI has been measured for ward no. 28. The result shows that the overall average CDRI value for ward no. 28 is 2.65, which indicates that the natural disaster resiliency level is moderate. It also been suggested that by improving communication and accessibility, enforcing zoning and density control by the concerned Development Authority, partnership and collaboration with the people by social capital enhancement program; savings liked insurance programs; leveraging of existing strength in terms of external institutional networks, internal networks etc. can strengthen climate disaster resiliency in ward no. 28.Item Bangladeş ve Amerika Birleşik Devletlerinden seçilmiş kıyı alanlarında çevreden kaynaklanan göç(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2019) Ahsan, Md Moynul; Özbek, Nimet; Siyasal Bilgiler Fakültesi21. yüzyılda meydana gelen doğal afetler, küresel çevresel değişim ve özellikle iklim değişikliğini tetikleyerek iç göç başta olmak üzere insanların zorunlu yer değiştirmelerine yol açan güçlü bir etmen haline gelmiştir. Çevresel baskı karşısında bir tepki stratejisi olarak hareket söz konusu olduğunda, değişimdeki hız çevreden kaynaklanan olası, zorunlu ya da acil göçün farklı türlerini etkilemektedir. Bu tezde kullanılan literatür taraması yöntemi ve karşılaştırmalı örnek çalışma tekniği ile yer değiştirmeye ve göçe yol açan itici nedenler, ulusal ve yerel düzeyde politik yaklaşımlar, hakları, dirençliliği ve yeniden yerleşimi vurgulanmıştır. Bangladeş kıyı alanı ve ABD'deki Louisiana kıyı alanlarından seçilmiş deniz seviyesi yükselişi, kıyı erozyonu ve kasırga örnekler ayrıntılı bir şekilde ele alınarak, insanların doğayla iç içe kalmalarını sağlayarak, yer değiştirme planlaması yolunu teşvik ederek ve direnç odaklı gelişme, sigorta, vergi politikalarıyla teşvikleri içererek göçün önüne geçilmesi gibi farklı müdahaleleriyle ilgili konular vurgulanmaya çalışılmıştır. Bu hususları vurgulayarak uluslararası düzeyde yasal gayretlerin gerekli olduğu, çalışmada ortaya konulmuştur. Devlet politikaları kapsamında geliştirilen yasal uygulamaların yanı sıra ulusal düzeyde yeterli politik yaklaşımlar ve önlemlerinin geliştirilmesinin önemi vurgulanmıştır. Mevcut politikalar ve haklar ile dirençlilik ve yeniden yerleştirme konuları entegre edilerek göçü önlemenin ne kadar doğru bir yaklaşım olduğu anlatılmış, yerel yönetim otoritelerine yönelik kapasite geliştirme çalışmaları ile seçilen örneklerde insanların yerinden olmasının azaltılabileceği sonucuna ulaşılmıştır. Son olarak, sadece farklı çevre ve iklimsel olaylarla başa çıkabilme yeteneğini incelenmekle kalınmayıp, ekolojik adalet ve toplumsal hareketler yoluyla doğa olayları ile başa çıkılabilineceği ve doğa olayları sonucunda kıyı alanlarında yaşanılabilir bir çevre oluşturulabileceği işaret edilerek, toplumsal dayanışmanın ve örgütsel hareketin önemi ifade edilmiştir. In the 21st century, natural disasters, global environmental change, and climate change in particular, has become a powerful driver and catalyst of migration especially internal migration. When it comes to moving as a response strategy in the face of environmental stress, the pace of change in the environment makes significant influence on the type of migration. Using literature review method and comparative case study technique, this thesis has explored push factors that lead to displacement and migration, governmental responses, national and local level policy approaches, rights, resilience and resettlement issues. The selected cases of sea level rise, coastal erosion and hurricane from coastal areas of Bangladesh and the Louisiana state of the United States of America, this study highlights different considerations of governmental response such as keep people stay with nature, encourage through relocation planning, discourage or prohibit migration by providing resilience oriented development, or discourage or prohibit migration by providing insurance, tax based policies etc. By highlighting the above considerations, this study found out international level legal efforts are highly necessary. Developing robust policy measures at national level as well as state level legal practices, integrating rights, resilience and relocation issues with existing relevant policies, involving local people in policy making process etc. can reduce human displacement from the selected cases. Finally, this study pointed out that there is need not only examine the impact response or ability to cope with different environment and climatic event but also making viable through ecological justice and social movement.Item Çevreden Kaynaklanan Göçün Boyutu: Gelişmiş ve Gelişmekte Olan Ülkeler Üzerine Bir Çalışma(Ankara Üniversitesi, 2020-06-29) Ahsan, Md Moynul; Varol, Nehir; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiGünümüzde iklim değişikliğinin etkileri sonucu tetiklenen çevresel göçler, yoğun olarak yaşanmasına rağmen, uluslararası politikalar açısından hala tartışmalı bir konu olmaya devam etmektedir. Dünyada her 45 kişiden birinin 2050 yılına kadar iklim değişikliği nedeniyle yer değiştirme zorunda kalacağı tahmin edilmektedir. Dünya Bankası’nın son yayımlanan raporunda, Sahra altı Afrika, Güney Asya ve Latin Amerika’daki 143 milyondan fazla (yaklaşık %2,8) vatandaşın 2050 yılına kadar iklim değişikliğinin etkilerinden kaçmak için kendi ülkeleri içerisinde yer değiştirmek zorunda kalacakları belirtilmektedir. Bu durum bile iklim değişikliklerinden kaynaklanan göçün küresel bağlamda bir problem haline geldiğinin bir göstergesidir. Ancak halen, çevre kaynaklı göçmenleri korumak için somut uluslararası bir yasa yoktur. Gelişmekte olan ve gelişmiş ülkeler bu problemden dolayı büyük zorluklarla karşı karşıya olduğundan dolayı, çevresel afetlerin etkilerine karşı “sıcak noktaların” kırılganlıklarını azaltmak ve riski yönetmek için acil, kapsamlı bir çerçeve planı geliştirilmelidir. Bu makale ile sorunun ne kadar büyük olduğu ortaya koyulmakta, gelişmiş ve az gelişmiş ülkelerde çevrekaynaklı göçmenlerin risklerini, sorunlarını azaltmada uluslararası sorumluluğun önemine vurgu yapılmaktadır.