Browsing by Author "Atakan, Murat Can"
Now showing 1 - 2 of 2
Results Per Page
Sort Options
Item Şirketler topluluğunda hamilik beyanları ve sorumluluğa etkisi(Ankara Üniversitesi, 2020-12-29) Atakan, Murat Can; Hukuk FakültesiHamilik beyanları genellikle güvenden doğan sorumluluğun bir tezahürü olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle bağlı şirketin finansmana erişimini kolaylaştırmak ve piyasadaki iş hacmini arttırmak amacıyla, hâkim şirket tarafından sıklıkla hamilik beyanlarında bulunulduğu görülmektedir. Kara Avrupası’nda İsviçre Federal Mahkemesi’nin Swissair Kararı ile kabul edilen güven sorumluluğunu, pozitif bir düzenleme ile kanunlaştıran ilk ülke Türkiye olmuştur. Güven sorumluluğu gerek Avrupa’da gerekse ülkemizde, doktrinde uzunca bir süre tartışılmasına rağmen, bu sorumluluk türünün en sık görülen hali olan hamilik beyanlarına aynı derecede ilgi gösterilmemiştir. Hamilik beyanlarının hukuki niteliği tartışma konusudur. Özellikle hâkim şirketin sorumluluğunun belirlenmesi noktasında beyanın hukuki niteliği büyük önem arz etmektedir. Hamilik beyanlarının sorumluluk üzerindeki etkisi, beyanın içeriğine ve beyan sınıflandırmasındaki yerine göre tespit edilebilmektedir. Bu nedenle öncelikle hamilik beyanlarını tasnif etmek, ardından da sorumluluk açısından özel olarak değerlendirmek gerekmektedir. Çalışmamız boyunca uygulamada en sık karşılaşılan hamilik beyanları ile bu beyanların hâkim şirketin sorumluluğuna etkileri detaylıca incelenmiş ve her bir hamilik beyanına göre sorumluluğun doğup doğmadığı tespit edilmiştir.Item Yeni Bir Şirket Türü: Bağlı Malvarlığına Sahip Limited Şirket(Ankara Üniversitesi, 2021-05-26) Atakan, Murat Can; Hukuk FakültesiKara Avrupası’na hakim olan şirkeler hukuku ilkelerine göre, bir şirketten söz edebilmek için; sözleşme, kişi, sermaye, ortak amaç ve ortak çaba unsurlarının bir arada bulunması gerekir. Şirkete nelerin sermaye olarak getirilebileceği kanun koyucu tarafından belirlenmiştir. Sermaye içerisinde yer alan malvarlığı unsurları zamanla artarak ya da azalarak değişkenlik gösterebilmektedir. Söz konusu malvarlığı unsurlarının önemli ölçüde azalması, şirketin geleceğini de tehlikeye düşürmektedir. Özellikle aile şirketlerinde görülen ve genellikle üçüncü nesilden sonra gözlemlenen kötü yönetim şekli, şirketin zarar etmesine ve bu zararların telafisi için öncelikle ve hızlı bir şekilde malvarlığı unsurlarının satışa çıkarılmasına yol açmaktadır. Alman hukukçu, ekonomist ve iş insanlarının kurucusu olduğu “Verantwortungseigentum Vakfı” (Stiftung Verantwortungseigentum), şirketlerdeki malvarlığı unsurları kayıplarının önüne geçebilmek ve başta aile şirketleri olmak üzere, şirketlerin nesiller boyunca devamlılığını sağlayabilmek adına yeni bir şirket türü olarak “Bağlı Malvarlığına Sahip Limited Şirket” (Die GmbH in Verantwortungseigentum ya da diğer adıyla Die Gesellschaft mit gebundenem Vermögen) fikrini ortaya atmışlardır. Vakıf tarafından önerilen bu yeni şirket türüne göre, limited şirkete özgülenen malvarlıkları tasarruf işlemlerine konu olamayacak, bu sayede şirket malvarlıklarının satışı engellenerek nesiller boyunca devam etmesi sağlanacaktır. Bir başka deyişle pay sahiplerinin malvarlığı değerlerini satarak kendilerine fayda sağlayıp şirketin yok olmasına sebep olmaları engellenmeye çalışılmıştır. Bir yanda şirketlerin devamlılığını sağlayabilmek adına getirilen sınırlamalar söz konusuyken, diğer tarafta başta mirasçılar olmak üzere pay sahiplerinin haklarına halel gelmemesi adına, tüm pay sahiplerinin kar payı, yönetim ve/veya genel kurula katılma hakları koruma altına alınmıştır. Bu yönüyle getirilen öneri, adeta vakıf ile sermaye şirketi arasındaki ara bir form niteliğindedir. Vakfın önerisi olan bu yeni şirket türü, büyük tartışmalar eşliğinde Alman Parlamentosu’na gelmiştir. Çalışmamızda söz konusu öneri şirketler hukuku prensipleri temelinde ele alınmış ve gerek Türk Hukuku gerekse Alman Hukuku bakımından tasarıya ilişkin görüşlerimiz açıklanmaya çalışılmıştır.