Browsing by Author "Cesur, Emre"
Now showing 1 - 5 of 5
Results Per Page
Sort Options
Item Effects of Surface Preparation with Sodium Hypochlorite on Shear Bond Strength and Residual Adhesive of Orthodontic Brackets on Primary and Permanent Teeth(Ankara Üniversitesi, 2022) Cesur, Emre; Other; OtherObjective: To investigate the effects of surface preparation with sodium hypochlorite (NaOCl) on bracket shear bond strength and amount of residual adhesive on primary and permanent teeth. Materials and Methods: 24 permanent premolars, 12 in each group (groups I and III), and 24 primary molars, 12 in each group (groups II and IV) were included. In group I and II, 37% phosphoric acid was applied to the tooth surfaces, without using any other agent. In Group III and IV, 5.25% NaOCl was first applied. Following washing and drying, surface roughening was performed with phosphoric acid. The shear bond strengths (SBS) of the brackets bonded to the tooth surfaces was measured. After debonding, the base of each bracket was examined for adhesive remnant index (ARI) scores. Results: There were no statistically significant differences in SBS values between primary and permanent teeth with and without preparation with NaOCl(P>0.05). Mean SBS(18.55±14.98 MPa) was higher in permanent premolars subjected to surface deproteinization with NaOCl (group III) when compared with other groups, but the difference was not significant. There was no significant difference in ARI scores between the groups. Conclusions: The bond strength of orthodontic brackets or the distribution of ARI scores were similar between groups with and without NaOCl pretreatment. Hence, it can be concluded that conventional bonding procedures applied without any additional preparation to primary teeth are sufficient and the debonding of brackets didn’t cause any harm to enamel surfaces.Item Evaluation of temporomandibular joint, masticatory muscle, and brain cortex activity in patients treated by removable functional appliances: a prospective fMRI study.(2019) Orhan, Kaan; Ozdiler, Orhan; Cesur, Emre; Köklü, Ayşegül; Diş Hekimliği FakültesiItem Hareketli fonksiyonel aygıtlarla mandibular ilerletme yapılan sınıf II hastalarda TME ve çiğneme kaslarında meydana gelen değişikliklerin manyetik rezonans görüntüleme ile değerlendirilmesi(Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2017) Cesur, Emre; Köklü, Ayşegül; OtherBu çalışmada sınıf II malokluzyona sahip bireylerde fonksiyonel çene ortopedisi aygıtlarının, tüm gün veya sadece gece zamanlı kullanımıyla TME ve çiğneme kaslarında meydana gelen etkinin manyetik rezonans görüntüleme yöntemi kullanılarak incelenmesi ve farklı sürelerde kullanıma bağlı olarak kraniyofasiyal yapı, TME ve çiğneme kaslarında fark olup olmadığının araştırılması hedeflenmiştir. Bu amaçla çalışmaya 20 birey dahil edilmiş ve yaş ortalaması 11,54 yıl olan 10 bireye apareyleri (monoblok/twin block) yemekler hariç tüm gün kullandırılırken (Grup 1), yaş ortalaması 11,35 yıl olan 10 bireyden apareyleri sadece uyku esnasında (Grup 2) kullanmaları istenmiştir. Çalışmanın materyalini tedavi öncesi (T1) ve gözlem sonrası (T2) (Grup 1: 8,2 ay sonra, Grup 2: 8,5 ay sonra) hastalardan alınan 40 sefalometrik film, 40 el-bilek grafisi ve 40 MR görüntüsü (T1 ağırlıklı görüntüler) oluşturmuştur. Tedavi sonundaki kayıtların toplanması için, hastaların dişsel ilişkisinin Sınıf I okluzyona oturması şartı gözetilmemiş, yarım premolar boyu aktivasyon olması ve tedavinin en az 6 ay boyunca devam etmiş olmasına dikkat edilmiştir. Araştırma grupları oluşturulurken bireylerin tedavi başında Sınıf II, divizyon 1 maloklüzyonla birlikte olumsuz bir yumuşak doku ve dudak ilişkisine ve ortopedik tedaviye uygun gelişim dönemine sahip olmalarına dikkat edilmiştir. Mandibulanın gelişiminin stimüle edilmesi amacıyla monoblok ve twin block apareyleri kullanılmış olup, maksiller dental arkta genişletme ihtiyacı olan hastalarda twin block, diğer hastalarda ise monoblok tercih edilmiştir. Hangi apareyin tercih edileceği klinik gözleme dayalı olarak hasta ihtiyacına göre belirlenmiş ve 2 aparey arasında karşılaştırma yapılması planlanmamıştır. Aktivatörler; apareyin kliniğimizde uygulanış biçimi nedeni ile molarların ilişkisi Sınıf I olacak şekilde imal edilmiştir. Aygıtların vertikal aktivasyonu ise istirahat konumunun 3-4 mm üzerinde olacak şekilde belirlenmiştir. Sefalometrik değerlendirmede, overjette Grup 1'de 3,37 mm, Grup 2'de ise 2,66 mm azalma izlenmiş olup, klinik olarak yumuşak doku profilinde olumlu değişimler saptanmıştır. Her iki grupta ANB açısı ve Wits değeri benzer olarak küçülmüş, maksillo-mandibular ilişkide belirgin bir iyileşme ortaya çıkmıştır. Bu iyileşme, maksillanın büyümesinin kısıtlanmasından çok mandibulanın sagittal yönde daha ileride konumlanmasıyla meydana gelmiştir. Mandibulanın konumundaki bu değişiklik mandibuler boyutlardaki artışlarla birlikte olmuştur. Çakıştırma ölçümlerine göre her iki grupta benzer olarak üst keserlerde retrüzyon ile alt keserlerde ise protruzyon olduğu belirlenmiştir. Sefalometrik değerlendirmemizin sonuçlarına göre, tedavi başlangıcında benzer kraniyo-dento-fasiyal özelliklere sahip çalışma gruplarımızda, tedavi ile gözlenen etkilerin ve gözlem sonu özelliklerin de benzer olduğu belirlenmiştir. 194 MRG değerlendirmesine göre, discus articularis'in anterior ve posterior kısmının, retrodiskal dokunun ve çiğneme kaslarının sinyal intensite oranlarında belirgin artış saptanmıştır. Buna göre bu bölgelerde izlenen bu durum yapısal bir değişikliğin ve/veya vaskülaritedeki değişimin olası sonucu olarak değerlendirilmiştir. Kondiler bölge SIR değerleri incelendiğinde kondilin posterior bölgesinde daha fazla olmakla beraber hem posterior hem anterior bölgesinde artış izlenmiştir. Çiğneme kaslarının aksiyal kesitte uzunluk ve genişlikleri değerlendirildiğinde m. massetericus ve m. pterygoideus medialis kas uzunluklarında sadece Grup 2'de sol tarafta izlenen farklar anlamlı olarak bulunsa da, her iki grupta bu kasların uzunluklarında değişen düzeylerde artış olduğu izlenmiştir. Buna göre, fonksiyonel apareylerin hasta ağzına uygulanmasıyla, elevatör kasların boyunun uzadığı ve akriliğin varlığına bağlı olarak kısalamadığı dolayısıyla bu kaslardaki aktif kasılmaların aygıtın çalışması üzerine etki gösterdiği yargısına varılmıştır. M. pterygoideus lateralis kas boyutlarındaki değişimlerde istatistiksel olarak anlamlı olmasa dahi iki grup arasında birtakım farklılıklar izlenmiştir. Apareyin tüm gün kullanımında m. pterygoideus lateralis'teki kasılmanın, dolayısıyla uzunluğundaki azalmanın daha belirgin olduğu görülmüştür. Grup 2'de ise kas uzunluğu tedavi sonunda tedavi başındakiyle benzer olarak izlenmiştir. Buna göre gündüz bilinçli kullanımla, aygıtın egzersiz etkisi göstererek kas aktivasyonunu dolayısıyla musküler adaptasyonu uyarmış olabileceği düşünülmüştür. Kas hacimleri değerlendirildiğinde ise değişen düzeylerde olsa da artan kas aktivitesine bağlı vaskülarizasyon ve kasın kanlanmasındaki artış ile uzun dönemde kasların tedaviye bağlı hipertrofisine bağlı olarak kas hacimlerinde artış olduğu belirlenmiştir. Bu bulgulara göre MRG değerlendirmesinde her iki grupta tedaviyle izlenen etkinin benzer olduğu saptanmıştır. Bu çalışmanın sonucunda tüm gün ya da gece kullanımıyla izlenen etkilerin, hem sefalometrik değerlendirmede, hem de MR değerlendirmesinde benzer olduğu saptanmış olup, tedavinin dental ve iskeletsel etkileri kadar çiğneme kaslarının SIR, uzunluk ve hacim değişimine etkisinin de belirgin olduğu gözlenmiştir. Buna göre hareketli fonksiyonel aygıtlar sadece morfolojiyi düzelterek değil, TME bölgesinde ve çiğneme kaslarında da yapısal değişikliklere yol açarak etki göstermektedir. Bizim önerimiz, aygıtın gece kullanımına ilaveten egzersiz etkisinden faydalanmak üzere gün içerisinde 2-3 saat kullandırılmasıyla etkin sonuç elde edilebileceği yönündedir.Item Tek taraflı dudak damak yarığına sahip gelişim çağındaki bireylerin iskeletsel gelişim yönünden değerlendirilmesi(Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, 2016) Cesur, Emre; Diş Hekimliği; Diş Hekimliği FakültesiAmaç: Tek taraflı dudak damak yarığına sahip gelişim çağındaki bireylerin iskeletsel gelişim seviyelerini radyografik el-bilek gelişim yöntemi kullanılarak değerlendirimesidir. Bireyler ve Yöntem: Bu birey-kontrol çalışması Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ortodonti Anabilim Dalı’nda yürütülmüştür. Çalışmaya yaşları 8.58 ile 15.83 yıl arasında değişen tek taraflı dudak damak yarığına sahip 40 birey 28 erkek, 12 kız ve bu bireyler ile cinsiyet ve kronolojik yaş açısından birebir eşleştirilmiş 40 Sınıf 1 kontrol bireyi dahil edilmiştir. Gruplara ait bireyler birbirleriyle Greulich-Pyle el-bilek atlasındaki norm değerler esas alınarak karşılaştırılmıştır. Bulgular: Dudak yarığına sahip ve kontrol bireylerinin genel iskeletsel gelişim seviyeleri Student’s t-testi ve tek yönlü ANOVA testi ile karşılaştırıldığında istatistik olarak anlamlı bir fark izlenmemiştir. Ancak bulgular bireylerin kronolojik yaşları göz önünde bulundurularak yapıldığında, gelişimin pik ve pik öncesi dönemlerindeki S ve MP3cap dönemleri dudak damak yarığına sahip bireylerde iskeletsel gelişimin kontrol grubuna göre bir miktar geri olduğu tespit edilmiştir. Dudak damak yarıklı 9 bireyde 6 erkek-3 kız pik öncesi kronolojik yaşa göre en az 1 yıl gerilik saptanırken, kontrol grubunda retarde büyümeye sahip birey bulunmamaktadır. Ancak her iki grup arasındaki farklılıklar yine istatistik olarak anlamlı bulunmamıştır. Sonuç: Gelişim çağındaki dudak damak yarıklı bireyler ve kontrol grubuna ait Sınıf 1 bireyler arasında iskeletsel gelişim düzeyi açısından istatistik olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır. Ancak, bireysel ve yaşa bağlı değerlendirmelerde dudak damak yarıklı çocukların özellikle pik öncesi ve pik dönemlerinde bir miktar iskeletsel gerilik gösterdiği izlenmiştir.Item The evaluation of Dentoalveolar Muscle and Cortical Brain Activities of Functional Orthodontic Appliciances for Class II Patients using Functional MR Imaging(2018-03-01) Orhan, Kaan; Köklü, Ayşegül; https://orcid.org/0000-0001-6768-0176; Diş Hekimliği Fakültesi; Cesur, Emre; Özdiler, Orhan