Browsing by Author "OLHAN, Emine (Tez Danışmanı)"
Now showing 1 - 4 of 4
Results Per Page
Sort Options
Item AB ve Türkiye`de tütüne yönelik politikalar-karşılaştırmalı bir analiz(Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı) OLHAN, Emine (Tez Danışmanı); ATASEVEN, Yener (Yazar)Tütün, Türkiye'nin ekolojik koşullarına ve sosyal yapısına uygun nitelikte bir üründür ve yıllardan beri Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde daha çok aile tarımı şeklinde yetiştirilmektedir. Tütünün, başta dış satım olmak Özere istihdam ve vergi gelirleri açısından Türkiye ekonomisine oldukça önemli katkıları bulunmaktadır. Tütün sektörü Türkiye ihracatı açısından da çok önemlidir. Türkiye'nin genel ihracat değeri içinde tütünün yaklaşık % 1-2.5'Iuk, tarım ürünleri ihracat değeri içinde de yaklaşık % 15-20'lik bir payı bulunmaktadır (2003). Ayrıca, Türk tütününün dünya tütün üretiminde ve dış ticaretinde de çok önemli bir yeri vardır. Tütün AB için de çok önemli bir ürün niteliğindedir. Tütün, Ortak Piyasa Düzeni içine 1970 yılında alınmış, hem tarım hem de endüstri ürünü olması nedeniyle Birlik içinde özel bir konuma sahip olmuştur. AB uzun yıllardan beri tütüne destekler vermektedir. Fakat son yıllarda, tütüne verilen desteklerin genel bütçeye çok fazla yük getirmesi sonucu tütün sektöründe reformlar yapılmış ve sektör yeniden yapılandırılmıştır. Bu çalışmada, Türkiye ve AB tütün sektörü incelenmiş, temel farklılıklar ve benzerlikler ortaya konularak Türkiye'nin AB tütün sektörüne uyum sağlayabilmesi için alınması gereken önlemler açıklanmaya çalışılmıştır. Bu çalışma yapılırken yöntem olarak; incelenen kanunların, yönetmeliklerin, tebliğlerin yorumlanması, kaynakların çeşitli açılardan değerlendirilmesi ve sentezlenmesi ile Türkiye-AB arasında uygulamalar açısından ilişkiler kurulması esas alınmıştır. Çalışma neticesinde, Türkiye'de Avrupa Birliği tütün politikalarına göre bir çok konuda farklı uygulamalar olduğu ve AB'ye uyum sürecinde Türkiye'nin yapması gereken bir çok çalışma olduğu yargısına varılmıştır. Bunlar AB'de olduğu gibi tütünün kotalar çerçevesinde üretilmesi, üretimi yönlendirecek ve sınırlandıracak politikaların geliştirilmesi, tütünün yeniden destekleme kapsamına alınması, tütün sektöründe pazarlama organizasyonlarının kurulması, Türkiye tütün piyasasındaki yönetmeliklerin AB ile uyumlu hale getirilmesidir.Abstract Tobacco is an appropriate crop for Turkey's ecological condition and social structure and has been grown in various regions of Turkey for years. Tobacco is fairly contributed Turkish economy through mainly export and tax revenues. Tobacco sector is also very important for Turkish export The share of tobacco in Turkish export value is 1-2.S % and 15-20 % in Turkish agricultural product export value. Also, tobacco produced in Turkey (oriental type) is very important crop in world tobacco markets and international trade. Tobacco is also very important crop for European Union. Tobacco was included Common Market Organization in 1970 and is possess special position by reason of both agricultural and industrial crop. EU has given supports to tobacco for years. But recently, as a result of supports given to tobacco brings extra budget load, reforms were made and sector was restructured. In this study, Turkey's and EU's tobacco sector were analyzed, basic differences and similarities were introduced and it is tried to explain measures which have to be taken for Turkey's adjustment to EU tobacco sector. The main methodology followed during this study can be described as following; interpretation of the laws, regulations and announcements, evaluation of the resources with different perspectives and establishment of relationship between EU and Turkey. The applications in Turkey slightly differentiate from the European Union Tobacco Policy. As a conclusion, Turkey should focus on many new applications during the adaptation period for EU. These applications are quota for production, developing policies in order to re-direct the tobacco production, supporting tobacco production again, establishment of marketing organizations and harmonizing regulations with EU regulations.Item Dünya Ticaret Örgütü tarım müzakereleri sürecinde gelişmiş, gelişmekte olan ülkeler ve Türkiye'nin müzakere pozisyonları ve beklentiler(Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı) OLHAN, Emine (Tez Danışmanı); SAKARYA, Arif Orçun (Yazar)Bu çalışmada, öncelikle Dünya Ticaret Örgütünün tanımını takiben GATT sürecinde son 50 yıldır ortaya çıkan gelişmeler ve DTÖ'nün organizasyonel yapısı incelenmiştir. DTÖ 1995'tc kurulmuş olmasına rağmen pek çok farklı yapıdaki ülkeyi ve çalışmayı içinde barındırmaktadır. DTÖ aynı zamanda dünya ticaretine, üye tüm ülkeleri kapsayan kurallar getirmiş ve bu nedenle Dünya ticaretinin düzenlenmesinde önemli bir role oynamıştır. Çalışmada daha sonra 1. 1. 1 995 "ten itibaren geçerli olan Ticaret Örgütü Tarım Anlaşmasının şartları verilmiştir. Bu Anlaşmaya göre, üye ülkeler, pazara giriş, ihracat sübvansiyonları ve iç destekler konularında çeşitli taahhütlerde bulunmuşlardır. Anlaşmanın ülkeler üzerinde olan etkilerinin daha iyi saptanabilmesi için ülkeler gelişmekte olan ve gelişmiş olarak sınıflandırılmıştır. İlk olarak, bu ülkelerde tarımın genel durumu verilmiştir. İkinci olarak ise anlaşmanın her iki ülke grubunun tarım politikaları üzerindeki etkisi incelenmiştir. Bu etkiler, her iki ülke grubunun tarım politikaları üzerinde farklı olmuştur. Çalışmada, anlaşma sonrasında gelişmekte olan ülkelerin tarım politikalarında yaptıkları değişiklikler ve 2000 yılında başlayan 2. Müzakere turlarında gelişmiş ülkelerden talepleri de sorgulamıştır. Gelişmiş ülkelerin Dünya tarımsal ürün ticaretine genel bakışları çerçevesinde bu taleplere tepkileri istatistiklerle desteklenerek çalışmaya yansıtılmıştır. Türkiye'nin müzakere pozisyonu ve görüşleri ise ayrı bir kısımda sorgulanmıştır. Türkiye, müzakere pozisyonunu oluştururken AB, ABD ve gelişmekte olan ülkeler arasında bir denge kurmaya çalışmış ve önerilerini buna bağlı olarak yapmıştır. Bunun dışında Türkiye'nin müzakere pozisyonu incelenirken özellikle destekleme politikaları ve tarım reformu üzerinde ayrıntıları ile durulmuştur.Abstract In this study, following the definition of World Trade Organization, the progress and the organizational structure of GATT in last 50 years has been examined. Although WTO has been esthabilished in 1995, it contains many countries with different structures and activities and for this reason it has played an important role for the arrangement of the world trade. Moreover, the terms and conditions of WTO Agricultural Agreement which became valid on 1.1.1995 is given in the study. According to the Agreement, the member states have undertaken various commitcments on the subjects of market access, export subsidies and domestic support. In order to determine the agreement's effects on the countries, they are classified as developed and developing ones. In the first glance, an overview of agriculture in these countries has been given. Secondly the agreement's effects on both group of countries" agricultural policies has been examined. These effects has been different on both group of countries" agricultural policies. The changes made by developing countries on their agricultural policies and their requests from developed ones during the 2nJ round which started in 2000 are also investigated in the study. The responses of the developed countries to these requests in their consideration's frame of the world agricultural trade has been reflected in the study through statistical supports. Turkey's negotiating position and its views is investigated in a separate part. Turkey, while building up its negotiating position, has wanted to estabilish a balance between EU, USA and developing countries and has made its proposals accordingly. Besides, while examining Turkey's negotiating position, the support policies and agricultural reform has been emphasized in detail.Item TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLERİN ÇEVRE POLİTİKASI UYGULAMALARININ DEĞERLENDİRİLMESİ(ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TARIM EKONOMİSİ ANABİLİM DALI) BULUT, Süleyman (Yazar); OLHAN, Emine (Tez Danışmanı)Bu Yüksek Lisans çalışmasında “Türkiye’de Yerel Yönetimlerin Çevre Politikası Uygulamalarının Değerlendirilmesi” ele alınmıştır. Günümüz dünyasının en önemli sorunlarının başında gelen çevre sorunlarının, yaygın olarak yerel sorunlar olarak ortaya çıkmasından ve insan yaşamının doğumundan ölümüne kadar yerel yönetimlerle sürekli bir ilişki içinde olmasından dolayı yine bu sorunların çözüm noktasında yerel yönetimlerin önemi ortaya konulmuştur. Buradan hareketle bu tezin amacı olan çevre kirliliği konusunda “küresel düşün, yerel uygula” felsefesi temel alınarak, günümüzde daha etkin bir hale dönüşmüş olan yerel yönetimlerin çevre konusunda taşıdıkları sorumluluklar yasal düzenlemeler çerçevesinde belirlenmiştir. Konu ile ilgili olarak önce genel anlamda Türkiye’de yerel yönetimlerin çevre ile ilgili mevcut durumları açıklanmış; sonra da yasalarca belirlenen sorumluluklarının uygulamadaki durumu, Ankara Büyükşehir Belediyesi ölçeğinde ortaya konulmuş, bu doğrultuda tespit edilen sorunlara yönelik çözüm önerileri ve tavsiyeler belirtilmiştir.Item Yeni Çevresel Paradigma Ölçeği ile organik gıda tüketicilerinin çevreye yönelik tutumlarının değerlendirilmesi: Ankara ili örneği(Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı) OLHAN, Emine (Tez Danışmanı); ATALAY, Ceyda (Yazar)Bu tezin temel amacı, araştırma kapsamındaki tüketicilerin organik gıda tüketirken çevreye yöneliktutumlarının “Yeni Çevresel Paradigma Ölçeği” ile incelenmesidir. Ayrıca, tüketicilerin organik gıdatüketimleri konusunda bilgileri, bu ürünleri tüketip tüketmeme nedenleri, organik gıda satın alırken tercihettikleri yerlerin seçimi ve bu gıdaları tüketirken çevreye duyarlı olup olmadıkları da araştırılmıştır.Araştırma Ankara’nın Çankaya ve Yenimahalle ilçelerindeki organik gıda satan 3 özel dükkandayapılmıştır. Çalışma, Gayeli Örnekleme Yöntemi ile seçilen Yenimahalle ilçesinde 53, Çankaya ilçesinde44 olmak üzere toplam 97 tüketici üzerinde yürütülmüştür. Verilerin toplanmasında anket formukullanılmış ve organik gıda tüketici sayısının belirlenmesinde Oransal Örnek Hacmi formülündenyararlanılmıştır. Tüketicilerin organik gıda tüketimlerinde çevreye olan duyarlılıklarının belirlenmesindeise “Yeni Çevresel Paradigma Ölçeği”nden yararlanılmıştır. Organik gıda tüketicilerinin çevreye olanduyarlılığı konusundaki analizlerde ayrıca Ki-Kare ve “Likert Ölçeği”nden yararlanılmıştır. Bulgular,araştırmaya katılan tüketicilerin genel olarak organik gıdaları tercih ettiklerini, bu gıdaları tercih etmenedenleri arasında bu gıdaların sağlıklı olmaları, kimyasal madde içermemeleri ve sertifikalı ürün olmasıgelmektedir. Tüketicilerin %45,9’unun organik gıdaları diğer ürünlerden sertifika-logo ile ayırt ettikleribelirlenmiştir. Organik gıdaların tüketiciler tarafından tercih edilmemesinin nedenleri arasında en baştabu gıdaların fiyatlarının yüksek olması gelmektedir. Elde edilen bulgulara göre tüketicilerin %60,8’iorganik gıda fiyatlarını yüksek bulmaktadır. Diğer nedenler arasında ise, organik gıda satan marketlerinher yerde bulunmamasıdır. Tüketicilerin %50’sinin organik gıdaları bu gıdaları satan özel dükkanlardanaldıkları ve tüketicilerin %28’inin ise bu gıdaların satıldığı pazarlardan aldıkları görülmektedir.Araştırmaya katılan tüketicilerin bir kısmı organik gıdalarla ilgili kendi bilgi düzeyini yeterlibulmamaktadır. Tüketicilerin %40,1’inin organik ürünler hakkındaki bilgileri kitle iletişim araçlarından,%29,6’sının ise organik ürünleri satın aldıkları yerlerden sağladıkları görülmektedir. Organik gıdatüketiminde sağlık önemli bir faktör olmakla beraber tüketicilerin bir kısmı çevre faktörünü de dikkatealarak organik gıda satın almaktadırlar. Yaş, eğitim, cinsiyet ve gelir düzeyi faktörleri gibi değişkenler iletüketicilerin çevreye olan duyarlılığı arasındaki ilişkinin önemli olup olmadığını incelemek için Ki-karetesti yapılmıştır. Bu testin sonucunda yaş, eğitim, cinsiyet, gelir düzeyi ve aylık organik gıdalara yapılanharcama tutarı değişkenleri ile tüketicilerin çevreye olan duyarlılığı arasında istatiksel olarak anlamlı birilişkinin olmadığı görülmüştür. Bu bulgu, tüketicilerin çevre unsurundan ziyade sağlık faktörünü önplanda tuttuğunu göstermektedir. Tez çalışmasının önemli bölümlerinden bir tanesi de Yeni ÇevreselParadigma Ölçeği ile tüketicilerin çevreye yönelik tutumlarının değerlendirilmesidir. Son yıllarda YeniÇevresel Paradigma Ölçeği kullanılarak birçok alanda çalışmaların yürütüldüğü görülmektedir. Ancak, buölçek ile organik ürün tüketimini birleştiren başka bir çalışmaya rastlanmamıştır. Bu bağlamda, bu tezçalışmasında çevre ve insan merkezli yaklaşımları ölçmeye yönelik olarak Yeni Çevresel ParadigmaÖlçeği kullanılmıştır. Elde edilen bulgulara göre çevre merkezli tutum düzeyinin insan merkezli tutumdüzeyinden daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Araştırma kapsamındaki tüketiciler genel olarakdeğerlendirildiğinde tüketicilerin çevreye yönelik tutumunun ortalama 2,57 olduğu belirlenmiştir. Busonuçtan, organik gıda tüketicilerinin çevreye olan duyarlılıklarının orta dereceden biraz daha yüksek birdüzeyde olduğu söylenebilir. Bu bulgular ışığında, organik gıda tüketicilerinin çevreye olanduyarlılıklarının arttırılması yönünde çalışmaların yapılması gerekliliği düşünülmelidir.AbstractThe main aim of this thesis is the examination of the consumer attitude towards the environment whileconsuming organic food, via “New Environmental Paradigm Scale”. In addition, consumers’ knowledgeabout the organic food consumption, reasons why they consume these products or do not, selection of themarket places in buying organic food and while consuming these food, whether they are sensitive to theenvironment or not, are also investigated. The research was conducted in three particular organic foodstores in Yenimahalle and Çankaya districts of Ankara. The study was conducted on a total of 97customers, 53 of whom are in Yenimahalle and 44 of whom are in Çankaya, selected via PurposefulSampling Method. A questionnaire was used to collect the data and proportional sample volume formulawas used to determine the number of the organic food consumers. New Environmental Paradigm Scalewas used in determining the organic food consumer sensitivity to the environment. In the analysis of theorganic food consumer sensitivity to the environment, Ki-square and “Likert Scale” were also used. Thefindings are as follows: surveyed consumers prefer organic food in general, and among the reasons theyprefer these foods are that they are healthy, they don’t contain chemicals and they are certified products.It was determined that %45.9 of the consumers distinguished the organic products from the others by thecertification-logo. Among the reasons that consumers do not prefer organic food, these products’ highprices come first. According to the findings, %60.8 of the consumers finds the organic food prices high.Another reason is the lack of grocery stores selling organic food. It is seen that, %50 of the consumersbuy organic food from particular stores, and %28 of the consumers buy from organic bazaars. Some ofthe surveyed consumers are not satisfied with their own knowledge of the organic food. It is seen that,%40.1 of the consumers provide the information about organic products from mass media, and %29.6 ofthe consumers from the places they buy their organic products. Although health is an important factor inorganic food consumption, some of the consumers also buy organic food taking the environmental factorinto the account. In order to show whether the relationship between age, education, gender, income leveland consumers’ environmental sensitivity is important or not, Ki-square test was applied. According tothe results of this test, it is seen that there is not a statistically significant relationship between thevariables like age, education, gender, income level, monthly spending on organic food and consumers’environmental sensitivity. This finding indicates that the consumers keep the health factor in the forefrontrather than the environmental factor. One important part of this thesis is to evaluate the attitudes ofconsumers towards the environment with New Environmental Paradigm Scale. In recent years, it can beseen that studies are conducted in many areas using New Environmental Paradigm Scale. However, noother study has been come across combining this scale and the organic food consumption. In this context,New Environmental Paradigm Scale was used in this thesis in order to measure the environmentalcenteredand human-centered approaches. According to the findings, it was determined that the level ofenvironment-centered attitude is higher than the level of human-centered attitude. When overallevaluation of the surveyed consumers is considered, customer attitudes towards the environment havebeen determined to be 2.57 on average. From this result, we can say that the environment sensitivity ofthe organic food consumers is slightly above the average. In light of these findings, the necessity ofmaking efforts to increase the organic food consumer sensitivity towards the environment should beconsidered.