Browsing by Author "TURAN, ENGİN (Tez Danışmanı)"
Now showing 1 - 3 of 3
Results Per Page
Sort Options
Item Huzurevi çalışanlarının iş doyumu ve tükenmişlik düzeylerinin araştırılması(Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü) BİLGİN, YASEMİN ŞİMŞEK (Yazar); TURAN, ENGİN (Tez Danışmanı)Yaşlılık, kişiler daha önce dünyadan ayrılmadığı sürece kaçınılmaz bir süreçtir. Dünyamızda başta gelişmiş ülkeler olmak üzere yaşlı nüfus giderek artmaktadır. Toplumların değişme süreci ile birlikte özellikle büyük kentlerde yaşlıların bakım ve korunmasını sağlayan huzurevlerinin sayısı artmıştır. Genellikle fiziksel ya da zihinsel sağlık problemleri olan yaşlıların kaldığı huzurevleri, onların her tür ihtiyacının karşılandığı ve bakımının yapıldığı kurumlardır. İnsanla çalışan ve sürekli yoğun ilgi beklenen mesleklerde ortaya çıkan tükenmişlik, kişilerde fiziksel ve ruhsal çok çeşitli sorunlar ortaya çıkarmaktadır. İşyerindeki fiziksel ve idari yapı gibi her tür kurumsal faktör iş doyumu düzeyini etkilemektedir. Tükenmişlik ve iş doyumu, huzurevi personelinin kendisi ve hizmet verdiği grup açısından önemli kavramlardır. Bu çalışma da huzurevi personelinin iş doyumu ve tükenmişlik düzeylerini araştırmak üzere Başbakanlık Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü’ne bağlı Seyranbağları Huzurevi’nde yaşlılara hizmet veren huzurevi personeli üzerinde yapılmıştır. Araştırmamızın sonucunda; maaş miktarı ile duygusal tükenme ve duyarsızlaşma, maaş memnuniyeti ile iş doyumu arasında anlamlı sonuçlar çıkmıştır. Hizmet içi eğitim almanın iş doyumunu olumlu etkilediği görülmüştür. Psikiyatrik belirtilerin duygusal tükenme ve duyarsızlaşmaya yol açtığı bulunmuştur. İş doyumunun yüksek olması duygusal tükenmeyi azaltırken, kişisel başarı düzeyini arttırmaktadır.AbstractAging is an inevitable process unless people leave the world. Mainly at improved countries, the human population is increasing in the world. By the process of societies’ diffirentiation especially at big cities the number of nursing homes increased which gives care and protection to elderly people. Nursing homes, which generally elderly people live that have physical or mental problems , are the foundation that their needs are supplied and care gived. Burnout which take place at the branches interesting with human and needing deep interest, causes many physical or mental problems at caregivers. Every institutional factors such as physical and management structure at business effect job satisfaction. Burnout and job satisfaction are important concepts for caregivers’ themselves and for group they serve. This study is done to measure job satisfaction and burnout level of the caregivers serving elderly people of Seyranbağları Huzurevi, a subsidiary of Başbakanlık Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü. At the end of our study; we found meaningful results with payroll and emotional depletion and insensitivity ,and with salary satisfaction and job satisfaction .We saw that to take job training has positive effects on the job satisfaction.Psychiatric symptoms give way to emotional depletion and insensitivity. While excess of job satisfaction decreases emotional depletion , it increases individual achievement level.Item Şizofrenide sosyal desteğin ve aile tutumunun hastanın tedaviye uyumu üzerindeki etkisinin araştırılması(Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Disiplinlerarası Sosyal Psikiyatri Anabilim Dalı) MUSLU, Sinem (Yazar); TURAN, ENGİN (Tez Danışmanı)Tedaviye uyumsuzluk, başta şizofreni olmak üzere psikiyatrik rahatsızlıklarda sık gözlenir. Uyumsuzluğa yol açan nedenleri saptayıp, tedaviye uyumu artırmak hem hasta, hem aile, hem de toplumu olumlu yönde etkileyecektir. Biz bu çalışmada şizofreni tanısı almış hastalarda, tedaviye uyum sorunu yaşayanlarla tedaviye uyum gösterenleri sosyodemografik özellikler, algılanan sosyal destek ve aile tutumları değişkenleri açısından karşılaştırmayı amaçladık. Bu çalışmada, çalışmaya alınma kriterlerini karşılayan hastalara önce ?Morisky Uyum Ölçeği? uygulanarak tedaviye uyumları değerlendirilmiştir. Bunun sonucu 31 hasta tedaviye uyumlu, 42 hasta tedaviye uyumsuz olarak saptanmıştır. Sonra hasta ve yakınlarının sosyodemografik özelliklerini öğrenmek amacıyla hem hasta hem de yakını için ayrı ayrı ?Bilgi Toplama Formu? kullanılmıştır. Ardından, hastalara sosyal destek düzeylerini belirlemek için ?Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği?, hastaların birinci derece yakınlarına akıl hastalıklarına karşı tutumlarını belirlemek için ?Akıl Hastalıkları Hakkında Kanaat Ölçeği? uygulanmıştır. Tedaviye uyumlu ve uyumsuz gruplar sosyodemografik veriler açısından karşılaştırıldığında hastaların yakınlarında benzer hastalık açısından (p<0.01)ve Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeğinin özel bir insan ( p<0.01) ile arkadaş (p<0.001) alt boyutunda istatistiki fark saptanmıştır. Tedaviye uyumlu ve uyumsuz gruplar arasında ?Akıl Hastalıkları Hakkında Kanaat Ölçeği? nin hiçbir alt boyutunda farklılık saptanmamıştır (p>0.05) Tedavi uyumsuzluğuna yol açan pek çok neden vardır. Bu nedenler saptanarak tedaviye uyum sağlandığında, şizofreni hastasının yaşam kalitesi ve işlevselliği artıp, hastalık tekrarlamaları azalacaktır. Bu nedenle tedaviye uyumu değerlendiren ve uyumu artırmaya yönelik çalışmalara gereksinim vardır. AbstractNoncompliance is common especially among schizophrenic patients and the other psychiatry patients. Increasing compliance to treatment with determining the reasons of it will have positive effects on patient, family and the society. In this study, we investigated psychiatry patients diagnosed with schizophrenia in terms of compliance to treatment (compliant & noncompliant to treatment) by comparing their sociodemographic properties, perceived social support and family attitudes. In this study, compliance of patients who meet the criterions of the study are assesed by using ?Morisky Compliance Scale?. After this measurement; 31 patients were found as compliant to treatment while 42 patients were assesed as noncomliant to treatment. .The next step was applying two kinds of ?Sociodemographic Information Forms? both to patients and their families for collecting information about sociodemographic properties. And lastly ?Multidimensional Perceived Social Support Scale? is used to patients for determining their social support levels and ?Attitudes About Mental Disorders Scale? is used to determine their first degree relatives? attitudes about mental disorders. When the compliant and noncompliant groups? sociodemographic properties are compared; statistically significant differences are found between families in terms of similar disease (p<0.01), subdimensions of private person( p<0.01) and friend (p<0.001) in Multidimenional Perceived Social Support Scale. There were no significant difference between compliant and noncompliant groups in any subdimension of ?Attitudes about Mental Disorders Scale? (p>0.05) There are a lot of reasons leading noncompliance to treatment. Enlightening these reasons and sustainig compliance to treatment will increase the functionality of schizophrenics while reducing their relapse rates. For these reasons further studies are needed to investigate assesment of compliance to treatment and increasing it.Item Yaşlılık çağı depresyonu ve hafif bilişsel bozukluğu olan hastalarda öznel bellek yakınmaları ile nesnel bellek bozuklukları arasındaki ilişkinin araştırılması(Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı) DUMAN, Berker (Yazar); TURAN, ENGİN (Tez Danışmanı)Yaşlılık Çağı Depresyonu ve Hafif Bilişsel Bozukluğu Olan Yaşlılarda Öznel Bellek Yakınmaları ve Nesnel bellek Bozuklukları Arasındaki İlişkinin Araştırılması Amaç: Bu çalışmada, HBB, MDB hastalarından ve sağlıklı yaşlılardan oluşan klinik bir örneklemde ÖBY'nın standardize bir araç kullanılarak değerlendirilmesi, özelliklerinin ortaya konulması, nesnel bellek kusurlarıyla ilişkisinin belirlenmesi amaçlanmaktadır. Yöntem: Bu çalışmaya Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Geriatrik Psikiyatri Birimi'ne ayaktan başvuruda bulunan 60 yaş ve üzerindeki 29 MDB, 30 HBBhastası ve Ankara'daki çeşitli huzurevlerinden seçilmiş 30 sağlıklı kontrol alınmıştır.HBB tanısı için Petersen- Mayo tanı kriterleri, MDB için DSM-IV-TR tanı kriterleri kullanılmıştır. Tüm katılımcılara, ADAS-cog, ÖBYA, SMMT, SÇT ve YDÖ uygulanmıştır. Bulgular: MDB ve HBB hastalarında, sağlıklı kontrol grubuna kıyasla anlamlı olarak daha fazla ÖBY saptanmıştır. MDB hastalarında nesnel bilişsel kusur saptanmamıştır. MDB hastalarında ÖBY'nin sık, buna karşın nesnel bellek kusurlarının kontrollere benzer olduğu bulunmuştur. ÖBYA için kesim noktası 5.5 olarak alındığında, %70 duyarlılık ve %70 özgüllük ile, kesim noktası 4.5 olarak alındığında %83.3 duyarlılık ve %63.3 özgüllükle HBB hastalarını sağlıklı kontrollerden ayırdedebildiği saptanmıştır. Test içtutarlılığı 0.829 bulunmuştur. Depresif belirtilerin, özellikle HBB grubunda ÖBYA puanları üzerinde anlamlı etkisi olduğu, ancak ADAS-cog puanları üzerinde anlamlı etkisi olmadığı tespit edilmiştir. Sonuç: ÖBYA, ÖBY'nı ölçmede geçerli bir araçtır. Yaşlı hastalarda, ÖBY mutlaka önemsenmeli ve ÖBYA gibi uygun ölçüm araçlarıyla değerlendirilmelidir. Daha geniş örneklemli, longitudinal prospektif kohort çalışmalarına gereksinim vardır.AbstractInvestigation Of Correlations Between Subjective Memory Complaints and Objective Memory Deficits In The Elderly Whom Diagnosed With Old Age Depression And Mild Cognitive Disorder Objective: In this study, in the clinical sample of MCI, MDD and healthy controls we aimed to examine, defining features and assosiciation of objective cognitive deficits of the SMC (Subjective memory complaints) by using standardised scale. Method: To this study, 29 MCI (Mild cognitive impairment) and 30 MDD (Major depressive disorder) outpatients who were following in the Ankara University School of Medicine Psychiatry Clinic, Geriatric Psychiatry Unit and 30 healthy controls whom selected from several nursing homes in Ankara recruited. MCI is diagnosed according to the Petersen-Mayo diagnostic criteria and MDD is diagnosed according to the DSM-IV-TR criteria. Also, all participants fulfilled scales of ADAS-cog, SMCQ (Subjective memory complaints questionnaire), MMSE (Mini mental state examination), CDT (Clock drawing test) and GDS (Geriatric depression scale). Results: According to the healthy control group in both of the MDD and MCI groups significantly more SMC detected. No objective cognitive deficit detected in the group of MDD. In the patients whom diagnosed with MDD, SMC?s are reported very high; on the other hand objective cognitive deficits are similiar between groups. If SMCQ cut-off is taken as 5.5, MCI group of patients are discriminated from healthy controls with 70 % sensitivity and 70 % specifity; if cut-off is taken as 4.5, MCI group of patients are discriminated from healthy controls with 83.3 % sensitivity and 63.3 %. Internal consistency of SMCQ is 0.829. Depressive symptoms especially in the MCI group had significant impact on SMCQ scores, but there was no significant impact on ADAS-cog scores determined. Conclusion: SMCQ is a valid scale in measuring the SMC?s. In elderly patients, SMC should be taken seriously and examine with valid scale as SMCQ. Large sample, longitudinal, prospective,cohort studies are necessary.