Browsing by Author "Vural, Mehmet Rıfat"
Now showing 1 - 2 of 2
Results Per Page
Sort Options
Item İsviçre esmeri inek ve düvelerde geçiş döneminde vitamin, iz element ve mineral madde uygulamalarının fertiliteye etkisinin araştırılması(Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2018) Yazlık, Murat Onur; Vural, Mehmet Rıfat; VeterinerSunulan çalışmada; profesyonel sevk ve yönetim uygulanan sütçü inek ve düvelerde, kuru dönem başlangıcında ve geçiş döneminin kritik evrelerinde; vitamin ve iz element enjeksiyonlarının, klinik-biyokimyasal parametreler, periparturent dönem sorunları ile fertilite parametrelerinin üzerine etkisinin araştırılması ile elde edilen bulguların sürü sevk ve idaresinde kullanılabilmesi amaçlandı. Bu çalışmada profesyonel inek işletmesine ait ve ayrı olarak barındırılan toplam 120 adet inek ve düve materyal olarak kullanıldı. Hayvan materyali, inekler (Grup-1, n=60) ve düveler (Grup-2, n=60) olmak üzere iki gruba ayrıldı. Grup 1 ve Grup 2'ye ait olan hayvanlar, ayrıca, kendi içerisinde, yapılan uygulamaya göre iki gruba bölündü. Bu gruplar ve iz element-vitamin kombinasyonu (IZ-VIT, n=30) uygulananlar ve izotonik %0,9'luk NaCl uygulananlar-kontrol (KON, n=30) olarak isimlendirildi. Vitamin ve iz element enjeksiyonları kuru döneme girişte (doğumdan 2 ay önce, -60 gün), doğumdan 21 gün önce (-21 gün), doğumun gerçekleştiği gün (0.gün) ve doğumu izleyen 30-35. günlerde (PP 30±5) gerçekleştirildi. Kan serum örneklerinde, doğum öncesi 7±4. gün, doğumu izleyen 3±2 ve 30±5. günlerde metabolik profil belirlemek amacıyla, esterleşmemiş yağ asitleri (NEFA), beta hidroksi bütirik asit (BHB), glikoz, albumin, toplam protein, üre, kreatinin kinaz (CK), glutamat dehidrojenaz (GLDH), alanin aminotransferaz (ALT), alkalen fosfataz (ALP), aspartat aminotransferaz (AST), gama glutamil transferaz (GGT), kolesterol, trigliserid, toplam ve direkt bilirubin, laktat dehidrogenaz (LDH), kalsiyum (Ca), fosfor (P), magnezyum (Mg), potasyum (K), sodyum (Na), klor (Cl) düzeyleri ölçüldü. Doğum sonrası 30±5. günde genital organ muayeneleri yapılarak ovaryumlardaki yapılar ile uterusa ait veriler kayıt altına alındı. Kan alım günlerinde inek ve düvelerin vücut kondüsyon skorları (VKS) belirlendi. Doğum sonrası 50. günden itibaren östrus gösteren hayvanlara suni tohumlama yapılarak, tohumlama sonrası 30±2. günlerde ultrasonografik yöntemle gebelik muayeneleri gerçekleştirildi. İneklerde vitamin ve iz element uygulamalarının NEFA (P=0,007), glikoz (P=0,005), toplam protein (P=0,001) ve üre (P=0,01) değerleri üzerine, zaman içindeki etkisel değişimleri (prepartum- postpartum 30±5. gün), istatistiksel olarak pozitif yönde önemli bulundu. Düvelerde ise ineklerden farklı olarak uygulamaların, anılan enerji ve protein metabolizması belirteçleri üzerinde serum trigliserid (P=0,001) düzeyi haricinde zaman içerisindeki etkileri önemsizdi. İnek ve düvelerde vitamin ve iz element uygulamalarının karaciğer fonksiyon belirteçleri ve enzim değerleri üzerinde zaman içerisindeki değişimlere etkisi izlendiğinde pozitif ve negatif yönde belirgin bir etkinliğinin olmadığı gözlendi. Vitamin ve iz element uygulamalarının ineklerde serum kalsiyum ve fosfor düzeylerinin zaman içerisindeki değişimlere etkisi önemli bulundu. Düvelerde ise vitamin ve iz element uygulamaların belirgin bir etkisinin olmadığı gözlendi. Çalışmaya dahil edilen ineklerde doğum-ilk tohumlama aralığı, doğum-gebe kalma aralığı ve tohumlama sayıları arasında herhangi bir istatistiksel farklılık belirlenmedi (P>0,05). Ancak düve uygulama gruplarında doğum-ilk tohumlama aralığının daha düşük olduğu belirlendi. Doğumu izleyen 150 gün içerisinde ineklerde KON grubunda %59,09 oranında; IZ-VIT grupta ise %95,8 toplam gebelik oranına ulaşılırken, düvelerde kontrol grubunda %59,09; IZ-VIT grubunda ise %63,63olarak belirlendi. Sonuç olarak; Vitamin ve iz element kombine uygulamalarının; ineklerde doğumu izleyen 150 güne kadar toplam gebelik oranını belirgin olarak artırdığı; düvelerde ise doğum ilk tohumlama aralığını kısaltırken toplam gebelik oranı üzerinde belirgin bir etkisi bulunmadığı saptanmıştır.Item Primipar sütçü ineklerde periparturient dönemde karşılaşılan sorunların doğumu izleyen ilk 150 gündeki bazı reprodüktif parametreler ve süt verimi üzerine etkisi(Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2019) Yağcı, Fatma Gökçe; Vural, Mehmet Rıfat; Veteriner HekimliğiSunulan çalışmada; profesyonel sevk ve yönetim uygulanan işletmelerde periparturient dönemde şekillenen güç doğum, abomazum deplasmanı, retensiyo sekundinarum, uterus enfeksiyonları, subklinik ketosis ve subklinik hipokalsemi olgularının, fertilite parametreleri olan doğum-ilk tohumlama aralığı, doğum-gebe kalma aralığı, gebelik başına düşen tohumlama sayısı ve gebelik oranları ile süt verimi üzerine olan etkisinin araştırılması ile elde edilen bulguların sürü sevk ve idaresinde kullanılabilmesi amaçlandı. Bu çalışmada profesyonel inek işletmesine ait 47 adet primipar inek kullanıldı. Hayvan materyali, periparturient dönemde problem yaşayan inekler (Grup-1, n=27) ve sağlıklı olan inekler (Grup-2, n=20) olmak üzere iki gruba ayrıldı. Çalışmaya dahil edilmiş inekler deneyimli çiftlik personeli tarafından takip edilmiş, gönüllü bekleme süresinin ardından östrusu belirlenen hayvanlar tohumlanmış; 30, 45 ve 60-90. günler arasında üç kere transrektal ultrasonografik muayene yapılarak gebe olan veya olmayan hayvanlar belirlenmiştir. Muayene bulguları ve süt verimi, östrus davranışları, benzeri yönetimsel veriler ve yaşanan patolojiler sürü yönetim sistemine kaydedilmiştir. Grup 1 ve Grup 2'ye dahil edilen hayvanların, en yüksek süt verim ölçümleri karşılaştırıldığında istatistiksel bir farklılık gözlenmedi (P>0,05). Ancak laktasyon pik verimine ulaşma süreleri Grup 2'de daha kısa olduğu ve periparturient dönemde patolojik sorun yaşayan Grup 1'de ise diğer gruba göre yaklaşık 2 katı bir sürede ulaştığı belirlendi (P<0.05). Postpartum 150 günde fertilite parametreleri değerlendiğinde gruplar arasında sayısal olarak farklılık tespit edilse de istatistiksel olarak bir farklılık saptanmamıştır. Postpartum 250. günde ise; Grup 2'de doğum-gebe kalma aralığı (109±37,13; 145,58±49,39; P=0,031) doğum-ilk tohumlama aralığı (82,74±27,50; 105,50±38,41; P=0,022); gebelik başına düşen tohumlama sayıları (1,48±0,60; 2,67±1,37; P=0,014); periparturient dönem sorunları yaşayan Grup 1'e göre istatistiksel anlamlılıkta belirgin düzeyde düşüktü. Postpartum 150. günde gebelik oranları sırasıyla Grup 1'de %30, Grup 2'de ise %66.7 (P=0.019); postpartum 250. günde ise sırası ile % 60, %81.5 (P=0.186) olarak belirlendi. Sonuç olarak; periparturient dönemde geçiş dönemi sorunu yaşayan birinci laktasyondaki düveler ile sağlıklı süreç geçiren düvelerin doğum sonrası 150. güne kadar gebelik oranı hariç, reprodüktif göstergeler yönünden bir farklılık göstermemektedir. İneklerde olduğu gibi ilk doğuma yaklaşan düvelerin geçiş döneminin beslenme ve reprodüktif yönetiminin işletmenin hedeflerini yakalaması açısından kritik kontrol dönemlerinden biri olması gerektiği vurgulanabilir.