Cilt:58 Sayı:01 (2018)
Permanent URI for this collection
Browse
Browsing Cilt:58 Sayı:01 (2018) by Author "Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi"
Now showing 1 - 15 of 15
Results Per Page
Sort Options
Item 1913 Tarihli İdare-i Hususiye-i Vilâyât Talimâtnâmesine Göre Vilâyet Bütçelerinin Yasalaşması(Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, 2018) Torun, Sadık Fatih; Tarih; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiTanzimat Fermanın ilânı mali ve idari merkeziyetçi politikaları temel alan bir yönetim anlayışını beraberinde getirmiştir. Bu kapsamda merkezi yönetimde maliye nezaretinin kurulması, taşrada ise iltizam usulünün kaldırılarak vergilerin herkesin gelirine göre alınması yönündeki karar neticesinde her sancağa muhassılların görevlendirilmesi mali yapının dönüşümünü hızlandırarak gelir ve giderlerin daha sistemli tutulmasını gerekli kılmıştır. Bu nedenle gerek merkezde gerekse vilâyetlerde günümüz bütçelerine benzer bütçe kanunları hazırlanmaya başlamıştır. Ancak 1913 yılına kadar vilâyetlerde hazırlanan bütçelerin mali özerkliği bulunmamaktaydı. Bu tarihte yürürlüğe giren vilâyet kanununun vilâyetlere tanıdığı mali özerklik neticesinde merkezi bütçeden bağımsız vilâyet bütçeleri hazırlanmıştır. 1913 yılında yürürlüğe konulan elli maddelik bir talimatla bu bütçelerin nasıl kanunlaşacağı, gelir ve giderlerin nasıl yönetileceği, bütçe kesin hesabının ne şekilde oluşturulacağı ve bütün bu mali işlemlerden sorumlu muhasebe müdürünün görev tanımları açıklanmıştır. Bu talimat vilâyet bütçeleriyle ilgili yapılan çalışmalarda bugüne kadar yer almamaktadır. Makale konudaki boşluğu gidererek alana katkıda bulunmayı hedeflemektedir.Item Aimé Césaire'in gözünden kongo'nun bağımsızlık mücadelesi ve patrice lumumba: une saison au congo(Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, 2018) Ayyıldız, Ece Yassıtepe; Batı Dilleri ve Edebiyatı; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiXIX. yüzyılın sonlarında Afrika'ya yapılan keşifler sonucunda Afrika sömürgecilerin yeni uğrak noktası olur. Bu dönemde Belçika Kralı II. Léopold Afrika'nın ortasında yer alan Kongo'yu sömürgeleştirmeye başlar. Daha sonra XX. yüzyılın başlarında Kongo, Belçika Devleti'nin eline geçer. Kongo'nun kısa bir dönem başbakanlığını yapan Patrice Lumumba ve arkadaşları Kongo'nun Belçika'dan bağımsız olmasını istemekte ve bu konuda çabalar sarf etmektedirler. Uzun uğraşlar sonunda, Kongo 30 Haziran 1960'ta bağımsızlığına kavuşur. Bu bağımsızlık fikri, Kongo'da büyük yatırımlar yapan yeni sömürgecileri (neokolonyalistleri) memnun etmez ve bu bağımsızlık fikrini ortadan kaldırmak isterler. Bu çalışmada, Kongo'nun yakın tarihine değinerek, Martinikli yazar Aimé Césaire'in Une saison au Congo-Kongo'da Bir Mevsim- adlı oyununda Kongo'nun verdiği bağımsızlık mücadelesini, bu mücadelenin sonrasını ve Patrice Lumumba'nın Afrika'nın sömürgecilere karşı birlik olması adına kendini nasıl feda ettiği incelenecektir.Item Bir başkahramanın şiirler arası yolculuğu: Zbigniew Herbert ve “Bay Cogito”(Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, 2018) Atak, Nevra Vardal; Other; Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi1974 yılında yayımlanan “Bay Cogito” şiir kitabı, yirminci yüzyıl Polonya şiirinin en önemli isimleri arasında yer alan Zbigniew Herbert'in şiir sanatında bir dönüm noktası olarak kabul edilir. Aynı isimle ortaya çıkan kitabın kurgusal karakteri Bay Cogito aracılığıyla şair daha kişisel ve aktüel konuları ele alır. Bu bağlamda Bay Cogito hakkında Herbert'in lirik maskesi ya da alter egosu yakıştırılması yapılır. İlk defa Herbert'in beşinci kitabında ortaya çıkan bu lirik özne şairin son şiir cildine kadar varlığını sürdürür. Okur zaman içerisinde Bay Cogito'nun değişimlerine tanıklık yapar. Sıradan konulara ilgisi, gülünç yönleri, ironik yaklaşımları ve varoşlar arasında gezen görüntüsüyle bir Everymanı çağrıştırırken, diğer taraftan felsefe, sanat ve estetik konusundaki derin düşünceleriyle adeta modern bir filozof görüntüsü çizer. Hem pop kültürle hem de klasik sanatla yakından ilgili olan, düşünen, gözlemleyen, merak eden Bay Cogito, aynı zamanda Herbert'in çok yönlü kişiliğini de gözler önüne serer. Bu çalışmada Herbert'in kurgusal başkahramanı Bay Cogito'nun ortaya çıktığı ilk kitap Bay Cogito'dan başlayarak farklı yönleriyle incelenecek, şairin kendisiyle olan ilişkisi ortaya konmaya çalışılacaktır.Item 'Biz de, kendi çapımızda avrupayız': küreselleşme ışığında Davıd Greıg'in avrupa adlı oyunu(Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, 2018) Güvenç, Sıla Şenlen; İngiliz Dili ve Edebiyatı; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiÇağımızın en önemli ve tartışmalı konularından biri şüphesiz küreselleşmedir. Çok karmaşık bir kavram olan ‘küreselleşme’nin ekonomik, sosyal, siyasi, kültürel ve ideolojik etkileri –başta çevre, kültür, siyasi sistemler, ekonomik gelişim ve refah düzeyi olmak üzere– hayatımızın her alanını etkili olmaktadır. Özellikle son otuz yıldır yürürlüğe giren politikalar ve teknolojik gelişmelerden dolayı sınır ötesi ticaret, yatırım, taşımacılık ve gerçekleşen göçlerin boyutları o kadar büyüdü ki, yeni bir döneme girildiği şüphe götürmeyen bir gerçektir. Bu doğal olarak insanlar arasındaki mesafeleri kısaltmakta ve etkileşim noktalarını artırmaktadır. Küreselleşme, genel olarak David Greig’in oyunlarında önemli bir yere sahiptir. Oyunları, değişen ekonomi, küresel taşımacılık ve iletişim ağlarının genişlemesi sonucu -tren istasyonu, havalimanı terminali, bekleme salonları gibi- ‘transit’ mekânlarda farklı kültürlerden, farklı geçmişlere sahip insanları bir araya getirmektedir. Fakat söz konusu etkileşim sadece iş gezileri gibi olağan koşullar içinde değil, dünyanın sınırlarını değiştiren savaşlar veya zorunlu göç gibi zorlu koşullarda da gerçekleşmektedir. Bunlardan biri Greig’in 1994 yılında Traverse Theatre Edinburgh’da sahnelenen Europe (Avrupa) adlı oyunudur. Bu çalışmada, Avrupa adlı oyun küreselleşme ve Avrupa’da yirminci yüzyılın sonlarında gerçekleşen değişimler bakımından incelenmektedir.Item Buddhist kültürün acanta mağaralarındaki izleri: Vihāralar(Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, 2018) Kayalı, Yalçın; Other; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiHint'e ait oldukça kıymetli izleri içerisinde barındıran Acanta Mağaraları, kadim Hint tarihi ve kültürü açısından önemli bir yere sahiptir. Acanta mağaraları yapılış tarihleri ve biçimsel özellikleri bakımından iki gruba ayrılmaktadır. Tarihsel süreçte, milattan önceki döneme ait olanlar, birinci grup; milattan sonra 4. yüzyıl itibarıyla oyulmuş olanlar ise ikinci grup olarak adlandırılmaktadır. Yapılış biçimleri açısından da Hint'e özgü haliyle, vihāralar ve çaityalar olmak üzere ikiye ayrılırlar. Çalışmamıza konu olan vihāralar ise, verandası, iç ve dış sütunları, heykel, kabartma ve duvar resimleriyle, her biri ayrı ayrı kıymetli, birer sanat eseri olma özelliği taşımaktadır. Mağaralardaki duvar resimlerinde ise çoğunlukla Buddhist kültüre ait gürler yer almakta olup, Avadāna ve Cātaka metinlerine ait sahneler ustalıkla resmedilmiştir. Bu renkli duvar resimlerinin geleneksel Asya resim sanatının da öncüsü olduğu düşünülmektedir. Bu çalışmada ise, toplamda otuz tane olan Acanta mağaralarından, sözü edilen unsurlar dâhilinde, vihāra biçimindeki yirmi beş tanesi incelenmiştir. Böylece, Hint geleneğinin Buddhist inanca ait kültürel mirası ile ilgili yapılan çalışmalara katkıda bulunulmak istenmiştir.Item Çanakkale ilinde paleolitik dönem insan izleri(Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, 2018) Özer, İsmail; Antropoloji; Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesiİnsan türlerinin ilk kez Afrika kıtasında ortaya çıkmış olduğu ve oradan Dünyanın diğer bölgelerine yayıldığı bugünkü bilgiler ışığında kabul edilmektedir. İnsan türlerinin bu yayılımlar sırasında hangi rotaları izledikleri ve bu verilere kanıt oluşturacak olan yaşam alanlarının nerelerde olduğunun tespit edilmesi en önemli konulardan biridir. Afrika, Asya ve Avrupa kıtaları arasındaki konumu dolayısıyla Anadolu yarımadası da bu konunun araştırılması açısından kritik öneme sahip bir bölgedir. Fosil insanların Avrupa’ya yayılımı bakımından kilit bir bölgesinde yer alan Çanakkale İlinde 2014-2017 yılları arasında gerçekleştirilen yüzey araştırmaları esnasında Paleolitik dönemlere ait yontmataş alet buluntuları tespit edilen 40 buluntu alanı tespit edilmiştir. Bu sayının ileri ki yıllarda yapılacak araştırmalar sonucunda artması beklenmektedir. Yine bu araştırmalar sırasında 16 mağara tespit edilmiş ve bunlar içerisinde yoğun bir insan yerleşimine sahip İnkaya Mağarası’nda kazı çalışmaları başlatılmıştır. Bu çalışmada Çanakkale’de 4 sezondur devam eden arazi çalışmaları ve bu çalışmalarda elde edilen bulgular ışığında fosil insan izleri tartışılmaktadır.Item Farklı bilgi tabanlarına sahip sektörlerde yakınlık türlerinin bilgi, öğrenme ve yenilik/inovasyon süreçlerine etkisi: Eskişehir örneği(Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, 2018) Yılmaz, Mutlu; Coğrafya; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiBilgiyi üretme, bilgiye erişim ve öğrenme yenilik süreçlerinin temel faktörleridir. Firmaların bu faktörlere erişmesini sağlayan unsurlardan biri de yakınlıklardır. Hem coğrafi hem de ilişkisel boyuta sahip olan yakınlıklar firmaların bilgiye erişimini kolaylaştırarak onların yenilik performansını etkilemektedirler. Yakınlık türlerinin hangi sektörlerde daha etkili olduğu ya da bilgi tabanları birbirinden farklılaşmış sektörlerde hangi yakınlık türünün yenilik süreçlerini etkilediği ise henüz literatürde tam manasıyla yanıt bulamamıştır. Bu kapsamda araştırmanın amacı Eskişehir’de faaliyet gösteren ve bilgi tabanları birbirinden farklı olan sektörlerde yakınlık türlerinin bilgi, öğrenme ve yenilik süreçlerine etkisini incelemektir. Araştırmada nitel araştırma tekniklerinden derinlemesine görüşme tekniği uygulanmıştır. Elde edilen bulgulara göre yakınlık türlerinin yenilik süreçlerine etkisi bilgi tabanı farklı olan sektörlere göre değişmektedir. Bu sonuçlar neticesinde araştırma hem literatüre katkı sağlamakta hem de yenilik ile ilgili politikalara yeni bir perspektif kazandırmaktadır.Item Filatelik materyalin nitelenmesi(Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, 2018) Anameriç, Hakan; Bilgi ve Belge Yönetimi; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiKitapdışı materyallerin bir parçası olan filatelik materyaller, bir bilgi kaynağı olarak üstüne akademik çalışmalar yapılan kütüphane/bilgi merkezi dermelerinin bir malzemesidir. Bu özellikleri nedeniyle, geleneksel bilgi kaynakları gibi tercih edilen bir kütüphane otomasyon programı ile hizmete sunulmalı; standart kurallara göre nitelenerek, erişime açılmalıdır. Birçok ülkede derleme kanunu kapsamında o ülkenin milli kütüphanesi başta olmak üzere farklı türdeki kütüphanelere gönderilen filatelik materyalin organizasyonu ve erişime açılması için kullanılması gereken öncelikli kural ve standartlar Anglo-Amerikan Kataloglama Kuralları II (AACR-II/AAKK-II) ve MARC olmalıdır. Bu çalışmada filatelik materyal olarak adlandırılan pullar, ilkgün zarfları (First Day Cover - FDC), özel tarih damgalı zarflar ve özel gün zarflarının (Special Day Cover - SDC) hangi MARC alanları dikkate alınarak nitelenmesi gerektiği örneklerle anlatılmaya çalışılmış ve öneriler geliştirilmiştir. Kütüphanelerde daha yoğunlukla görülen pul ve zarflara göre nitelenmesinde belirli bir aşamaya gelinmiş olan kartpostallar çalışma dışında bırakılmıştır.Item Giuseppe Parini’nin Il Giorno adlı yapıtında yer alan toplumsal ve ahlâki ögeler(Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, 2018) Yücesan, Barış; Other; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiGiuseppe Parini XVIII. yüzyılı İtalyan Aydınlanma döneminin önde gelen ozanlarından biridir. Yaşamı boyunca pek çok yapıt kaleme alan ozanın en tanınmış yapıtı Il Giorno’dur. Yapıt dört ana bölümden oluşmaktadır ve tüm bir günün farklı zaman dilimlerini esas alarak dönemin soylu bir gencinin gün içerisinde yaptıklarını konu alır. Yapıt, aynı zamanda, bir hiciv şiiridir ve ozanın sanatında vardığı ustalığın göstergesidir. Ozan dönem itibari ile egemen olan Aydınlanma akımının etkisiyle eşitlik ilkesini örneklemeler yaparak savunur. Soylu sınıfın yaşam ve düşünce biçimi ile yaşadığı dönemin yaşam biçimini eleştirir. Eşitsizliğin toplumda yaygın hale getirdiği sorunların çözümünün eğitim yoluyla olabileceğini savunur. Parini’nin yaşamı süresince yapmış olduğu öğretmenlik mesleğinin, din adamlığının ve toplum düzeniyle ilgili üstlendiği görevlerinin etkileri Il Giorno adlı yapıtında yer bulan fikirlerinin dayanağını oluşturmaktadır. Eşitlik temelinde savunulan fikirler, bireylerin eğitimi ile birlikte değer kazanır ve toplumsal dönüşümün gelişmesine olanak tanır. Bu makalede Giuseppe Parininin yaşamının farklı dönemlerinde edebi kişiliği ve düşünsel yapısı ortaya konulacaktır. Bunun yanında, XVIII. yüzyılın diğer düşünürleriyle etkileşimine değinilecek ve soylu sınıfa karşı tutunduğu eleştirel tavırlar belirtilecektir. İtalyan Aydınlanma döneminin önde gelen isimleriyle eğitimi sırasında birebir beraber olan Parini, kendisine özgü üslubunu korumayı başarabilmiştir. Almış olduğu klâsik eğitim-öğretimin etkileri yapıtlarında fazlasıyla ortaya çıkmaktadır.Item Operada Cinayet: “Cavalleria Rusticana” ve “I Pagliacci”(Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, 2018) Ayyıldız, Bülent; Batı Dilleri ve Edebiyatı; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiPietro Mascagni’nin “Cavalleria Rusticana” ve Ruggero Leoncavallo’nun “I Pagliacci” adlı operaları İtalyan Risorgimento döneminin en önemli eserlerindendir. İtalyan Birliği’nin sağlanmasının ardından ortaya çıkan toplumsal, siyasal ve kültürel değişimleri ilk elden yansıtan eserler olarak bu iki opera hem kronolojik olarak hem de konu bütünlüğü açısından birbirini tamamlar niteliktedirler. Mascagni’nin 1890 ve Leoncavallo’nun 1892 tarihli operaları İtalyan operasında bir dönüm noktasını ifade ederken, yeni bir tiyatro ve sanat anlayışının doğuşunu müjdeler: gerçekçilik ve verist opera. “Cavalleria Rusticana” ve “I Pagliacci” verist opera anlayışının öncüleri, bir anlamda da kural koyucu örnekleri olarak hem tiyatro, hem de edebiyat tarihinde önemli bir yer tutarlar. Bu çalışmanın amacı, “Cavalleria Rusticana” ve “I Pagliacci” adlı operalardan yola çıkarak, Risorgimento dönemi verist opera anlayışını incelemek, opera ve edebiyat arasındaki ilişkiyi irdelemek ve duyguların opera aracılığı ile yeniden yorumlanmasına ilişkin değerlendirmelerde bulunmaktır.Item Ortaçağ hıristiyan dünyasında bellek kavramı ve gizem oyunları: york döngüsü(Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, 2018) Kızılgöz, Candan; İngiliz Dili ve Edebiyatı; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiBellek, Ortaçağ Hıristiyan felsefesinde oldukça önem verilen bir kavramdı. Odağına din ve aklı yerleştiren Skolastik düşünce, belleğe atfedilen önemi de bu alanlara referansla temellendiriyordu. Dolayısıyla, belleğin geliştirilmesi de dönemde sıklıkla ele alınan bir konuydu. Bu çalışma, yine aynı dönemde ortaya çıkan dini tiyatro geleneğini bir belleği geliştirme pratiği olarak ele alarak, hem aklın alanı dışında tanımlanan ve duyulara ilişkin olduğu düşünülen imgelerin yoğun bir şekilde kullanıldığı, hem de dini konu edinen ve dini otoritelerin de onayladığı bir tiyatro anlayışının yaygınlaşmasının nasıl mümkün olduğu sorusu üzerinde durmaktadır. Bu bağlamda, Ortaçağ İngiliz dini oyun geleneğinin bir örneği olan York Döngüsü, dönemin bellek anlayışının bir tezahürü olarak ele alınmıştır.Item Platon felsefesinde kötülük problemi(Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, 2018) Öktem, Ülker; Felsefe; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiBilindiği üzere, felsefede problemler, felsefenin yapısı gereği, ezeli ve ebedi olup, çözüm şekillerinden daha önemlidir. Bu problemlerden birisi de, kötülük problemidir. Bu makalede, felsefe tarihinde ilk kez büyük Antik Yunan filozofu Platon tarafından ele alınmış olan kötülük problemi incelenmiştir. Bu problem, daha sonra, başta Epikuros olmak üzere, hemen hemen her çağda, hem filozofları hem de teologları oldukça meşgul etmiştir.Item Sergey Dovlatov’un eserlerinde retorik figürler(Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, 2018) Şahin, Zulfiya; Rus Dili ve Edebiyatı; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiSergey Dovlatov’un nesri üçüncü dalga Rus Göç Edebiyatında önemli bir yere sahiptir. Son yıllarda yoğun bir ilgi ve büyük bir beğeni odağı olan yazarın özgün edebi biçemi, hayal ve gerçeğin iç içe geçtiği üslubu, eserlerini özel ve titiz bir yaklaşımla incelemeyi gerekli kılmaktadır. Söz konusu bu çalışmada, Dovlatov’un eserlerinde sözdizimsel yapıların biçem özellikleri, özellikle biçem özelliğini oluşturan retorik figürler dilbiliminin yaklaşımlarıyla ele alınmaktadır. Çalışmada, yazarın biçeminin ana özelliklerinden biri olan kurgusal boşluğu, güçlü duygusal bir anlatımla telafi etme tekniğinde retorik figürlerin önemi ve rolü yakından araştırılmaktadır. Bu hedef doğrultusunda, yapılan çalışmada yazarın eserlerinde yaygın olarak kullanılan retorik figürlerin türleri, özellikleri, işlevleri ve rolleri somutlaştırılmaktadır. Yapılan çalışmada içerik analizi, karşılaştırmalı araştırma ve retorik yorumlama yöntemleri kullanılmaktadır. İncelenen eserlerin ideolojik içeriğinin özümsenmesi, parça-bütün ilişkisi içinde ve yorumlama ilkesi doğrultusunda gerçekleşmektedir. Yapılan çalışmanın verileri, Rus Edebiyat Dili ve Rusça Biçembilim alanlarında yapılan çalışmalara katkı sağlama ve bu alanlarda verilen dersler için kaynak materyal oluşturma potansiyeline sahiptir.Item Türkiye'de bilgi ve belge yönetimi bölümü mezunlarının özel sektörde istihdamına yönelik çevrim içi yayımlanan iş ilanlarının içerik analizi(Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, 2018) Koçoğlu, Neslihan Er; Bilgi ve Belge Yönetimi; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiBilgi ve Belge Yönetimi Bölümü (BBYB) mezunları hem kamu sektöründe hem özel sektörde istihdam olanağına sahiptir. Bu çalışmada BBYB mezunlarının özel sektörde istihdamı ne tür mesleki ve mesleki olmayan becerilere sahip olmaları gerektiği, hangi illerde iş olanaklarına daha fazla sahip oldukları, hangi unvanlarla istihdam edildikleri saptanmaya çalışılmıştır. Bu amaçla 2015-2017 zaman diliminde çevrim içi olarak yayımlanan iş ilanlarının nitel içerik analizi gerçekleştirilmiştir. İçerik analizinin sonucunda bölüm mezunlarının “özel üniversiteler, özel okullar, hastaneler, bankalar” gibi çeşitli kuruluşlarda “kütüphaneci, kütüphane sorumlusu, kütüphane öğretmeni, arşivci” gibi çeşitli unvanlarla istihdam edildiği saptanmıştır. Ayrıca en fazla istihdam olanağının İstanbul'da olduğu; onu Ankara, İzmir, Kocaeli gibi büyükşehirlerin izlediği belirlenmiştir. İş ilanlarında istenilen mesleki koşulların "bölüm mezunu olmak, arşivcilik ve dokümantasyon konusunda bilgi ve/veya deneyim sahibi olmak; kataloglama ve sınıflama konusunda bilgi ve/veya deneyim sahibi olmak; dolaşım hizmetlerini yürütebilmek için gerekli bilgi ve/veya deneyime sahip olmak; dijitalleştirme bilgisine, becerisine ve deneyimine sahip olmak vb." beceriler üzerine yoğunlaştığı görülmektedir. Bunlara ek olarak ilanlarda istenilen mesleki olmayan becerilerin/koşulların ise çoğu ilanda benzer nitelikle olduğu ve "askerlik hizmetini tamamlamak, iyi düzeyde yabancı bir dil (İngilizce, Arapça vb.) bilmek, MS Office programlarını iyi düzeyde kullanabilmek, etkin iletişim becerisine sahip olmak, takım çalışmasına yatkın olmak ve esnek çalışma saatlerine uyum göstermek vb." olduğu belirlenmiştir.Item Yakacık Çayı Havzasının (Hatay) morfometrik analizi(Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, 2018) Altıparmak, Suzan; Coğrafya; Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi