Cilt:26 Sayı:01 (2022)
Permanent URI for this collection
Browse
Browsing Cilt:26 Sayı:01 (2022) by Author "Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi"
Now showing 1 - 4 of 4
Results Per Page
Sort Options
Item GÜRGAN LEHÇESİ METİNLERİ VE ÇEVİRİLERİ(Akara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafa Fakültesi, 2022) Usluer, Fatih; Türk Edebiyatı; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiEsterabad bölgesine ait olup bugün konuşulmayan Gürgan lehçesinde yazılmış Mahremnâme, Muhabbetnâme ve Câvidânnâme gibi metinlerin tamamı Hurufilere aittir. Bu metinlerden bazıları 20. yüzyıldan itibaren çevrilmeye çalışılmıştır. Bu çalışmada Gürgan lehçesine ait metinler çevrilirken yapılan hatalar değerlendirilecektir. Değerlendirmelerimiz sadece Gürgan lehçesi ile sınırlı kalmayıp Hurufi literatürü, standart Arapça ve Farsça ibareler, nüsha okumalar gibi konulardaki eksiklikleri ve hataları da kapsayacaktır.Item MEHMED ÂKİF’İN SAFAHAT’A YANSIYAN YAKIN ÇEVRESİ(Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi, 2022) Mercan, Meryem; Türk Edebiyatı; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiSafahat, ihtiva ettiği manzum hikâyelerle bir bakıma çağının “manzum romanı” olarak kabul edilebilir. Bu gerçekçi roman, Realizm ve Natüralizm gibi sanat akımlarının da etkisiyle neşet ettiği dönemin tarihî ve sosyolojik görünümünü gözler önüne serer. Çünkü Âkif, hikâyelerinde bizzat içinde yaşadığı toplumu anlatmış ve hikâye kahramanı olarak onlara yer vermiştir. Âkif; ailesi, dostları, değer verdiği düşünce insanları gibi gerçek hayatta yaşamış kişilere hikâyelerinde yer verirken hayal gücüyle oluşturduğu kurmaca kahramanların da son derece realist kişiler olmasına dikkat etmiştir. Âkif, sanat anlayışı ve edebiyata yüklediği eğitici işlevin de etkisiyle her an karşılaşabileceğimiz sıradan insanları hikâye kişisi olarak kullanmış, halkı kendine özgü telaffuz ve eğitimlerine uygun bir dille konuşturmuştur. Bu yazıda, Mehmed Âkif’in Safahat adlı eserinde –özellikle de manzum hikâyelerinde- yer alan yakın çevresi tespit edilmeye çalışılmıştır.Item Mehmet Akif Ersoy’da yeniden diriliş arketipi(Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi, 2022) Çetin, Nurullah; Türk Dili ve Edebiyatı; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiOsmanlı Devleti, son döneminde Batılı devletler karşısında siyasi, sosyal, askerî, ekonomik, eğitimsel, kültürel anlamda geri kalmıştı. Bunun sonucu olarak dağılıp parçalanmaya ve yıkılmaya yüz tutmuştu. Mehmet Akif Ersoy birçok şiirinde Osmanlı Devletinin hem bu ölüm halinin sebeplerini ortaya koydu, hem de bütün Müslümanların ve Türklerin yeniden dirilişi için çözüm önerileri sundu. O, İslam ümmetinin yeniden dirilişi için Asr-ı saadet dönemi değerlerine, Türk milletinin yeniden dirilişi için de Türk tarihinin parlak kahramanlık dönemlerine ait değerlere, ruh ve şuura dönüşü önerdi. Türk-İslam dünyasının yeniden dirilebilmesi için cahilliğe karşı bilimi ve eğitimi, ümitsizliğe karşı ümidi, bölünüp parçalanmışlığa karşı birleşip bütünleşmeyi, tembelliğe karşı çalışmayı, kozmopolitleşmeye karşı millî ahlakı önerdi.Item Mehmet Ȃkif Ersoy’un Kur’an Mealinin Dil Özellikleri(Ankara Üniversitesi Dil ve tarih Coğrafya Fakültesi, 2022) Küçük, Murat; Türk Dili ve Edebiyatı; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiKur’an’ın Türkçe tercümeleri, bütün diğer kutsal kitaplarda olduğu gibi Türkler tarafından manasının anlaşılması ve ibadetlerin daha bilinçli yerine ge¬tirilmesi için bir ihtiyaç olarak ortaya çıkmıştır. Türklerin İslamiyeti kabul ettiği ilk yıllardan başlayarak yeni bir dinin kurallarının, terimlerinin anlaşılması ve ge¬tirdiği esaslar doğrultusunda sosyal hayatın düzenlenmesi için Türk dilinin tarihȋ dönemleri içerisinde birçok Kur’an tercümesinin yapıldığı görülmektedir. 19. yüzyılın ilk dönemlerinden bu yana, ulaşılabilir ve anlaşılabilir bir Kur'an düşüncesi, Kur'an tercümeleri konusunda yapılan tartışmaların merkezinde yer almıştır. Buradan hareketle Cumhuriyet döneminde Türkiye Büyük Millet Meclisindeki bütçe görüşmeleri sırasında alınan bir karar üzerine Diyanet İşleri Reisliği, Kur’an’ın tercümesi için Mehmet Âkif’e teklifte bulunmuştur. Ȃkif 1925 yılında, yapılacak çalışmanın dinî ve ilmî sorumluluğunu düşünerek uzun bir tereddütten sonra tercüme yerine meal denilmesi şartıyla teklifi kabul etmiştir. 1926-1929 yılları arasında yoğun bir mesai sarf edip meali bitirdiyse de vefatına kadar üzerinde çalışmasını sürdürmüştür. Mehmet Âkif, döneminde kaleme alınan diğer meallerden farklı olarak özgün bir eser ortaya koymuştur. Bu makalede Mehmet Âkif’in Kur’an mealinin dil özellikleri; ‘Giriş’, ‘Kur’an-ı Kerim’in Türkçeye Tercümesi’, ‘Mehmet Ȃkif Ersoy’un Kur’an Meali’, ‘Kur’an Mealinin Dil Özellikleri’, ‘Dil ve Anlatım Yöntemi’, ‘Dilbilgisel Unsurlar’ ve ‘Sonuç’ başlıkları altında ele alınıp değerlendirilmeye çalışılmıştır.