Cilt:60 Sayı:01 (2020)
Permanent URI for this collection
Browse
Browsing Cilt:60 Sayı:01 (2020) by Author "Coğrafya"
Now showing 1 - 4 of 4
Results Per Page
Sort Options
Item Ankara şehri kentsel büyüme alanlarının arazi uygunluk analizi(Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, 2020) Bayar, Rüya; Coğrafya; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiKentleşmenin hızına bağlı olarak, şehir alanları arazi örtüsü üzerinde her geçen gün daha geniş alanlar kaplamaya başlamıştır. Bu durum çoğu zaman özellikle kent çevresindeki doğal alanların ve tarım alanlarının amaç dışı kullanımına neden olmaktadır. Bu nedenle, şehirlerin sahip olduğu yayılma özelliklerinin ve yönlerinin ortaya çıkarılarak gelecekte kaplayacakları alanların belirlenmesi ve bu alanların uygunluğu, arazinin planlanması açısından çok büyük bir önem taşımaktadır. Türkiye'nin başkenti olması nedeniyle Cumhuriyet tarihi boyunca her zaman önemli bir cazibe merkezi olan Ankara, hızlı kentleşmeye ve alansal olarak hızlı yayılmaya sahip önemli bir şehirdir. Bu nedenle bu çalışmada metropolitan ilçelerin oluşturduğu alan içerisinde Ankara şehrinin kentsel büyüme uygunluğunun belirlenmesi hedeflenmiştir. Bu hedef doğrultusunda planlama çalışmaları için geniş imkanlar sağlayan Coğrafi Bilgi Sistemleri yazılımları aracılığıyla frekans oranları ve karmaşık problemlerin çözümünde kullanılan karar verme yöntemlerinden biri olan Analitik Hiyerarşi Süreci kullanılmıştır. Bu kapsamda doğal ve beşeri çevreye ait alt özellikler belirlenmiş, bu özelliklere bağlı olarak veri toplanmış ve yeni veri setleri üretilerek bu kriterlerin şehirsel büyümedeki katkıları belirlenmiştir. Bu katkılar doğrultusunda incelenen doğal ve beşeri çevre kriterleri çakıştırılarak Ankara şehri büyüme alanının uygunluğu haritası üretilmiş ve bu alanlar tablolaştırılarak değerlendirilmiştir. Elde edilen bulgular ışığında Ankara şehrinin mevcut yayılım alanının yaklaşık %26'sının yüksek ve çok yüksek uygunluk gösterdiği, %40'a yakın kesiminin ise düşük ve çok düşük uygunluğa sahip olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Gelecekte Ankara şehrinin yayılabileceği yüksek ve çok yüksek uygunluğa sahip alanların özellikle batı ve güneybatı yönünde görülmesi sürdürülebilirliğin sağlanması ve amaç dışı arazi kullanımının engellenmesi için özellikle bu alanlardaki doğal ve beşeri çevrenin planlanmasını zorunlu kılmaktadır.Item Sabuncular Deresi Havzası'nın (Rize/Çayeli) morfometrik özelliklerinin coğrafi bilgi sistemleri (cbs) ile belirlenmesi(Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, 2020) Türkoğlu, Necla; Coğrafya; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiAkarsu havzalarının morfometrik özelliklerinin bilinmesi, havza potansiyelinin hesaplanmasında ve havzada yapılacak her türlü planlamada büyük öneme sahiptir. Bu çalışmada Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) kullanılarak Sabuncular Deresi Havzası'nın morfometrik ve hidrografik özelliklerinin incelenmesi amaçlanmıştır. 1/25.000 ölçekli sayısal topografya haritaları kullanılarak Digital Elevation Model (DEM) (Sayısal Yükseklik Modeli) oluşturulmuştur. Sayısal Yükseklik Modeli üzerinden belirlenen havza sınırına göre gerekli veri setleri ve morfometrik haritalar elde edilmiştir. Havzaların karakteristik özelliklerinden; havza sınırı, havzanın çevre uzunluğu, havza alanı, eğimi, bakısı, akış yönleri, drenaj ağları gibi morfometrik parametreler incelenmiştir. Ayrıca akarsuyun çatallanma oranı, sıklığı, yüzeysel akış uzunluğu, hipsometrik integrali ile havzanın lemniskat oranı, tekstür oranı, engebelilik oranı, dairesellik oranı, akım toplanma zamanı hesaplanmıştır. Tüm bu özellikler dikkate alınarak havzanın hidrografik özellikleri değerlendirilmiştir.Item Türkiye'deki büyükşehir belediyeli şehirlerde kentsel yayılma(Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, 2020) Karabacak, Kerime; Coğrafya; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiHızlı nüfus artışı ve teknoloji ile birlikte dünyada kentlerde yaşayan kişi sayısı gün geçtikçe atmaktadır. Artan şehirleşme hareketleri doğal kaynaklar üzerindeki baskıyı giderek artırmakta, kentlerin mekânda kontrolsüz, plansız bir şekilde yayılmasına neden olmaktadır. Kentsel yayılma pek çok çevresel, sosyal ve ekonomik problemlere yol açmaktadır. Bu nedenle bu çalışmada Türkiye'deki büyükşehir belediye örgütlü şehirler arasında kentsel yayılmanın düşük ve yüksek olduğu alanları tespit etmek amaçlanmıştır. Belirtilen amaç doğrultusunda Avrupa Çevre Ajansı'nın geliştirdiği şehir atlası (urban atlas) veri tabanının 2012 yılı verileri kullanılmıştır. Şehir atlası Avrupa Birliği'ne üye ve aday ülkelerdeki nüfusu 100 binin üzerindeki şehirlere ait ayrıntılı arazi örtüsü/kullanım veri seti sağlamaktadır. Kentsel alanlar için 20 farklı sınıfın tanımlandığı veri tabanında kentsel dokuyu tanımlayan 6 sınıf kentsel yayılma yoğunluğunu tespit etmede ana değişken olarak kullanılmıştır. Şehirlerin nüfus büyüklükleri bir diğer değişkeni oluşturmuş, ayrıca mekânsal metriklerden biri olan kentsel doku sınıflarının yama büyüklükleri de incelenerek yayılmanın yoğunluğu, nerelerde fazla olduğu ortaya konulmuştur. Çalışma sonucunda kentsel yayılma ile nüfus büyüklüğü arasında önemli bir ilişki olduğu saptanmıştır. Büyükşehir belediye örgütünün kuruluşunun daha eskiye dayandığı şehirlerde de kentsel yayılmanın daha yoğun olduğu görülmüştür. Kentsel yoğunluğun yüksek olduğu arazi sınıfları genellikle kent merkezinde veya merkeze yakın yerlerde bulunmakta, bu araziler büyük metropollerde daha fazla alan kaplamaktadır.Item Who cares whom? Gendered care cırcuıts and transnatıonal mıgratıon of Ukraınıans ın Turkey(Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, 2020) Deniz, Ayla; Coğrafya; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiBu çalışmada toplumsal cinsiyet, bakım ve hareketlilik ilişkisi, Türkiye'deki Ukraynalı göçmenler örneği üzerinden tartışılmaktadır. Çalışmanın ana sorusu, bakımın toplumsal cinsiyetli inşasının, yaşlıların ulusaşırı hareketliliğinin yönünü nasıl etkilediğidir. Bu sorunun cevabı için Antalya, İstanbul ve Ankara'da yaşayan 3 farklı nesilden toplam 18 Ukraynalı kadınla derinlemesine görüşmeler yapıldı; onların hayat hikâyeleri dinlendi ve katılımlı gözlemler gerçekleştirildi. Çalışma sonunda anlaşıldı ki yaşlı Ukraynalı kadınlar, Türklerle evli olan kızları tarafından bakılmak için Türkiye'ye geliyorlar. Türkiye'ye gelen Ukraynalı kadınlar, bu bakım karşılığında torunlarına bakıyorlar. Böylece devletin ve erkeklerin rolünün azaldığı ve anne-kız evlat-torun arasında kurulan bir bakım döngüsü ortaya çıkıyor. Bu bakım döngüsü, yaşlı kadınların, kız evlatlarının bulunduğu coğrafyalara yöneldiği bir ulusaşırı hareketlilik paterni yaratmakta ve zamanla, genç kadınların göçüyle yaşlı kadınların göçünün rotaları birleşmeye başlamaktadır.