Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
Permanent URI for this community
Browse
Browsing Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi by Issue Date
Now showing 1 - 20 of 1543
Results Per Page
Sort Options
Item İbn Melek’in Mebāriḳu’l-Ezhār Şerḥu Meşāriḳi’l-Envār’ındaki şerh yöntemi ve eserin hadis şerh literatüründeki yeri(Ankara : Ankara Üniversitesi : İlahiyat Fakültesi, 2012) Koca, Suat; İlahiyat FakültesiBu çalışma, Anadolu Beyliklerinden Aydınoğulları döneminde yetişmiş çok yönlü bir bilgin olan İbn Melek‘in (ö.821/1418‘den sonra) Mebāriḳu’l-Ezhār adlı hadis şerhini konu almaktadır. Bu şerh eṣ-ṢaŞānī‘ye (ö.650/1252) ait Meşāriḳu’l-Envār adlı derleme hadis eseri üzerine kaleme alınmıştır. Her iki eser de Osmanlı medreselerinde ve bilhassa dâru‘l-hadislerde asırlarca ders kitabı olarak okutulmuştur. Makalede eserin yapısal özellikleri ve şerh metodu tahlil edilmiş ve hadis şerh edebiyatındaki yeri tartışılmıştır. Buna göre Mebāriḳu’l-Ezhār, esas aldığı metindeki rivayetlerin anlaşılması için sarf, nahiv, lügat, hadis, fıkıh, usul-i fıkıh, kelam ve tefsir gibi ilimler çerçevesinde kısa ve özlü bilgiler içeren, pedagojik değeri yüksek, işlevsel ve kısmen özgün bir eserdir. Ancak muhtevası, sistematiği, yazılış amacı ve hedef kitlesi göz önüne alındığında, en-Nevevī (ö.676/1277) ile birlikte ilk olgun örneğini verdiği kabul edilen klasik hadis şerhleri içinde değerlendirilmemelidirItem Human freedom and the problem of evil(Ankara : Ankara Üniversitesi : İlahiyat Fakültesi, 2012) Hasker, William; İlahiyat FakültesiItem Katolik-laik tartışması bağlamında Fransa’da dinler tarihi disiplininin oluşum süreci(Ankara : Ankara Üniversitesi : İlahiyat Fakültesi, 2012) Adıbelli, Ramazan; İlahiyat FakültesiBilimsel bir disiplin olarak Dinler Tarihinin tarihi betimlenirken genellikle Friedrich Max Müller‟in Introduction to the Science of Religion (1873) adlı eseri başlangıç noktası olarak kabul edilmekte ve bu tarihten başlanarak bu disiplinin tarihsel gelişim safhaları kronolojik sırayla ele alınmaktadır. Bu yaklaşım, Dinler Tarihinin her ülkede kendine has şartlar altında geliştiği ve kurumsallaştığı gerçeğine yeterince vurgu yapmadığı gibi sanki bu disiplin ortak bir gelişim safhasından geçmiş izlenimi uyandırmaktadır. Oysa diğer bilim dallarında olduğu gibi Dinler Tarihi, Avrupa‟da ülkeden ülkeye farklı tarihsel, sosyal ve kültürel bağlamlarda ortaya çıktığı için doğal olarak da farklı şekillerde değerlendirilmektedir. Örneğin Fransa‟daki Dinler Tarihi anlayışı, bu disiplininin işlevi ve akademik camiada onun algılanış biçimi, diğer Avrupa ülkelerinden oldukça farklıdır. Bu çalışmanın amacı Fransa‟da Dinler Tarihi disiplininin oluşum sürecini ortaya koyarak bu farklılıkların nedenlerini açıklığa kavuşturmaktırItem Ayşe Esra Ağırakça Şahyar. Kütüb-i Sitte’den örneklerle Zayıf Hadis Rivayeti: metodolojik anlam ve yorum(Ankara : Ankara Üniversitesi : İlahiyat Fakültesi, 2012) Göktaş, Recep Gürkan; İlahiyat FakültesiItem El-Uṣūlu’l-Ḫamse’nin Ḥanbelī yorumu: el-Ḳāḍī Ebū Yal ā el-Ferrā örneği(Ankara : Ankara Üniversitesi : İlahiyat Fakültesi, 2012) Aslan, İbrahim; İlahiyat FakültesiMakale, Ḥanbelī âlim el-Ḳāḍī Ebū Ya lā‟nın Mu tezile kelâm çevresi tarafından geliştirilen elUṣūlu’l-Ḫamse doktrinine getirdiği farklı yorumları bir bütünlük içerisinde irdelemektedir. Diğer bir deyişle bu çalışma, Mu tezilî doktrine karşıt bir söylemi benimsemiş olan Ḥanbelī bir âlimin düşünce sistemindeki dönüşümünü ortaya koymaktadır. Bu temelde Ebū Ya lā, tevḥ d ilkesinde ne Mu tezile gibi aşırı tenzihçi ne de Selef uleması gibi teşbihe kapı aralayan bir tutum içerisinde olmuştur. Adālet ilkesinde ise kudrete vurgu yapan Eş ar yaklaşıma yakın durmuştur. El-va d ve’l-va īd ilkesine gelince, o, ilahî adaletin rahmetle yoğrulduğunu ve bu sebeple, büyük günah işleyenin imandan değil, kemâl düzeyde bir imana sahip olmaktan mahrum kalacağını ileri sürmüştür. El-menzile beyne’l-menzileteyn ilkesinde ise o, Eş ar Kesb teorisine dayanarak insanın kendi fiillerini yaratmasından söz edilemeyeceğini belirtmiştir. Şu halde insan, ne Mu tezile‟de olduğu gibi özgürdür ne de Cehmiyye‟nin ileri sürdüğü gibi mutlak bir cebr altındadır. El-emr bi’l-ma rūf ve’n-nehy ani’l-munker ilkesinde de o, kavramın Mu tezilī düşüncedeki politik içeriğini reddetmiş; ilkeyi, hakikatin ortaya konması ve karşıt tezlerin reddedilmesi anlamında teolojik olarak tanımlamıştırItem İnsanın özgürlüğü ve kötülük problemi(Ankara : Ankara Üniversitesi : İlahiyat Fakültesi, 2012) Hasker, William; İlahiyat Fakültesi; Terkan, FehrullahItem Din eğitimi bilimi araştırmalarında videoların nitel analizi: Nvivo8 örneği(Ankara : Ankara Üniversitesi : İlahiyat Fakültesi, 2012) Zengin, Halise Kader; İlahiyat FakültesiBu makale, nitel veri analizinde başvurulan Nvivo programının Din Eğitimi bilimi araştırmalarında kullanımını konu edinmektedir. Araştırmanın temel sorusu şudur: Din Eğitimi bilimi araştırmalarında Nvivo8 programı kullanılarak bir video analizi nasıl yapılır? Bu temel soruyu cevaplamaya yönelik olarak, makalede Mısır Prensi Musa (The Prince of Egypt) isimli çizgi film üzerinden analiz süreçleri gösterilmiştir. Program, video analizi sürecinde işlevsel olmasına rağmen bazı zorlukları da içinde barındırmaktadır. Fakat temelde Din Eğitimi bilimi araştırmalarında, video analizi gerçekleştirilirken Nvivo programının kullanılabileceği sonucuna ulaşılmıştırItem Psikoloji ve dinin etkileşimi: trendler ve gelişmeler(Ankara : Ankara Üniversitesi : İlahiyat Fakültesi, 2012) Haque, Amber; İlahiyat Fakültesi; Erdoğruca Korkmaz, NuranTarihsel açıdan bakıldığında, bir beşeri bilim disiplini olarak psikoloji, din çalışmalarını ve dinin insan davranışı ve düşünce süreçlerine olan etkisini ihmal etmiştir. Bu çalışma kısaca psikolojinin „dini‟ niçin çalışma konusu edinmesi gerektiğini tartışmakta ve psikolog ve din adamlarının birbirlerine karşı tutumlarını incelemektedir. Bu makalede din ve insan uyumu arasında güçlü bir ilişki olduğunu gösteren deneysel çalışmalara yer verilmiştir. Ayrıca bu iki disiplin arasında son zamanlarda meydana gelen gelişmeler hakkında yazılan literatür tanıtılmıştır. Tarih boyunca var olan bu iki disiplin arasındaki düşmanlığa rağmen, gittikçe elverişli hale gelen bir ortak alanın olduğu ve gelecekte de belli şartlar dahilinde bu yönelimin daha da güçlenebileceği sonucuna varılmıştırItem “Muvelleh” kavramı üzerine(Ankara : Ankara Üniversitesi : İlahiyat Fakültesi, 2012) Öztürk, Eyüp; İlahiyat Fakültesi7./13. yüzyıla ait tasavvuf ve tarih kaynaklarında görülmeye başlanan “muvelleh” kavramının kimleri kapsadığına dair bu kaynaklarda çok açık ifadeler yoktur. Ancak muvelleh diye nitelenen dervişler incelendiğinde, bunların tasavvufun yerleşik inanç ve uygulamalarına muhalif tavırlar sergileyen dervişler olduğu anlaşılmaktadır. Muvelleh terimi, sadece Ḳalenderī, Ḥaydarī, Rifā ī tarikatlarına mensup sûfîler için değil, bunların dışında belli bir tarikata mensup olmayan meczūb nitelikli dervişler için de kullanılmıştır. Dolayısıyla muvelleh kelimesinin, iddia edildiği üzere belli bir tarikatın mensuplarını işaret etmediği, hangi tarikata bağlı olursa olsun, yerleşik inanç ve yaşam biçimine muhalif tavırlar sergileyen bütün derviş gruplarını kapsadığı ortaya çıkmaktadırItem İlâhî Kemâl ve özgürlük meselesi(Ankara : Ankara Üniversitesi : İlahiyat Fakültesi, 2012) Rowe, William; İlahiyat Fakültesi; Ravza, AydınItem Tariq Jaffer. Rāzī Master of Qurʾānic Interpretation and Theological Reasoning(Ankara Üniversitesi, 2018-11-30) İskenderoğlu, Muammer; İlahiyat FakültesiFakhr al-Dīn al-Rāzī (d.606/1210) is one of the few Muslim thinkers whose significance, reputation and influence on later generations in different fields of learning are acknowledged by both classical and modern scholars of Islamic studies, and a number of studies appeared on his works on jurisprudence, theology, and philosophy. Yet despite his being one of the most famous Qurʾānic commentators, al-Rāzī’s commentary has not attracted the due attention of scholars in the West. Tariq Jaffer’s work, though it is partially a collection of articles, is important for bringing al-Rāzī’s methodology of Qurʾānic interpretation and its application to the selected verses to the attention of the readers.Item Şairini Vazifesinden Edip Sürgüne Gönderen Bir Gazelin Hikâyesi(Ankara Üniversitesi, 2018-11-30) Karataş, Ahmet; İlahiyat FakültesiElazığ ulemasından müderris-müftü Mehmed Kemaleddin Harputi Efendi (1867-1936), Elazığ merkez müftüsüyken 1926’da Atatürk’e suikast teşebbüsünü takip eden olağanüstü günlerde yapılan bir soruşturma sebebiyle Şark İstiklal Mahkemesi’nde yargılanmış ve müftülükten azledilerek Samsun’a sürgüne gönderilmiştir. Kemaleddin Efendi’nin bu mahkeme tarafından yargılanmasının sebebi çocuklarına gönderdiği mektuplarda ve evinde bulunan bazı evrakta Tevhîd-i Tedrîsât, halifeliğin kaldırılması, şapka inkılabı gibi Cumhuriyet Hükûmeti’nin bazı uygulamaları aleyhinde ibarelerin bulunmasıdır. Oğlu Abdülhamid’e gönderdiği bir mektubunda yer verdiği hilafet lehindeki gazeli ise dava dosyasının karara tesir eden en kuvvetli delili sayılmıştır. “Olalı” redifli bu gazel Hersekli Arif Hikmet Bey’in bir gazeline naziredir. Bu makalede Kemaleddin Efendi’yi mahkemeye sürükleyen süreç ele alınmış, sorgu ve savunmadaki ifadelerinden hareketle söz konusu gazeli yazmasının sebepleri ana kaynaklara ve Şark İstiklal Mahkemesi arşivindeki belgelere müracaat edilmek suretiyle belirlenmiş ve şiir kısaca açıklanmıştır.Item Mehmet Fuat Sezgin Hoca’nın Ankara İlahiyat Yılları: Sezgin ve Fakültenin Müşterek Tarihinden Bir Kesit(Ankara Üniversitesi, 2018-11-30) Dere, Ali; İlahiyat FakültesiFuat Sezgin'in Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde çalıştığı yılları değerlendiren bir yazı.Item The Oxford Handbook of Virtue(Ankara Üniversitesi, 2018-11-30) Umut, Tuba Nur; İlahiyat FakültesiItem Hadis, Mesḫ (Metamorfoz) ve Kültürel Bağlam: Farelerin Dönüşüme Uğramış Yahudiler Olabileceğine Dair Bir Ṣaḥīḥayn Rivayetinin Tahlili(Ankara Üniversitesi, 2018-11-30) Koca, Suat; İlahiyat FakültesiBu makale dinî metinlerin değerlendirilmesinde kültürel bağlamın dikkate alınmasına yönelik çalışmalara bir katkı niteliğindedir. Çalışmada kadim zamanlarda Yahudi bir topluluğun başkalaşım geçirerek fareye dönüştüğünü anlatan bir rivayet ele alınmakta ve hem klasik hadis literatürü zaviyesinden, hem de erken dönemin kültürel/çevresel kodları açısından değerlendirilmektedir. Bu bağlamda evrensel bir inanış ve tasavvur biçimi olarak metamorfoz olgusunun İslam düşüncesindeki yerine dikkat çekilmekte ve ilgili rivayeti çevreleyen kültürel atmosfer tasvir edilmektedir. Ayrıca ilginç ve yadırgatıcı bir içeriği olan rivayete yönelik eleştiri ve yorumlara temas edilmektedir. Sonuç olarak konuyla ilgili lehte ve aleyhteki yaklaşım ve söylemler, hadis literatürüyle bir diyalog sorunu yaşandığını düşündürmektedir. Makale bundan hareketle hadise ve hadis edebiyatına yönelik bakış açısının gözden geçirilmesini önermekte, özellikle Hz. Peygamber’in risalet görevi kapsamında olmayan ve sosyo-kültürel inanış ve kabulleri yansıtan rivayetlerin daha geniş ve bütüncül bir perspektifle ve insanlığın kadim tarihinin özgün bir parçası olarak okunmasını teklif etmektedir.Item Haskala Sırasında Din-Bilim Çatışması: Onay Belgeleri, Bilim Kitapları ve Rabbani Din Adamları(Ankara Üniversitesi, 2018-11-30) Altuncu, Abdullah; İlahiyat FakültesiMatbaanın 15. yüzyıldan itibaren ortaya çıkması ve yaygınlaşması, kitap piyasasının hızlı bir yükselişine neden olmuştur. Yayınlanan eserler konusunda Hıristiyan yöneticilerin kararları, buralarda yaşayan Yahudileri de etkilemiştir. Yahudiler, yaşadıkları ülkelerin idarecileri ile çatışma yaşamamak, ayrıca kendi dini inanç ve geleneklerini korumak amacıyla bazı tedbirler almışlardır. İbranice kitapların basımında onay belgesinin şart koşulması da bunlardan birisidir. Avrupa’daki Aydınlanma dönemi etkisiyle ortaya çıkan ve Yahudi toplumunun modernizasyonunu amaçlayan Haskala hareketi, etkili olduğu 18. ve 19. yüzyıllarda birçok yayın ürünü ortaya koymuştur. Bu dönem boyunca bilim, rabbani din adamları ve Maskilim arasında çatışma alanı olmaya devam etmiştir. Rabbani din adamları tarafından, özellikle ilk dönemlerde “potansiyel tehlike” olarak kabul edilen İbranice bilim kitaplarına onay belgeleri verilmeyerek Haskala hareketinin etkisi en aza indirilmeye çalışılmıştır. Sonraki dönemlerde ise bu tutumun değişmeye başladığı görülmektedir.Item Çağdaş Hadis Usulü Kitaplarında Ḳudsī Hadise Yer Aramak: Muntehāsına Göre Hadislerin Taksimi Üzerine Bir Not(Ankara Üniversitesi, 2018-11-30) Göktaş, Recep Gürkan; İlahiyat FakültesiItem Yeʾcūc ve Meʾcūc Kelimelerinin Etimolojisine Dair(Ankara Üniversitesi, 2018-11-30) Meral, Yasin; İlahiyat FakültesiThe words Yaʾjūj and Maʾjūj/Gog and Magog appear in the Qur’an, Hebrew Bible and the New Testament. Although this group is generally understood to be a single structure in the Islamic tradition, it is clear that the roles of Yaʾjūj and Maʾjūj/Gog and Magog are different. When we look at the form of the words Yaʾjūj/Gog, we see that they are in active form while the words Maʾjūj/Gog are in passive form. Hence Gog, as clearly stated in the Book of Hezekiel, should be commander and leader, and corollary Maʾjūj/Gog must be understood as the soldiers under the command of Gog. Again, considering the fire related meanings in their etymology, Yaʾjūj and Maʾjūj/Gog and Magog can be evaluated as representatives of Satan.Item Uluslararası İmam Mâturîdî: Kayıp Aydınlanmanın İzinde Çalıştayı (25–27 Ekim 2018, Ankara) Hakkında(Ankara Üniversitesi, 2018-11-30) Öztürk, Tuba; İlahiyat FakültesiÜlkemizde son zamanlarda İmam Mâturîdî’yi ve onun düşüncesini anlamaya yönelik gerek devlet kademesinde gerekse akademik çevrelerce eskiye nazaran daha yoğun bir ilgi söz konusudur. Bu kapsamda ülkemiz genelinde çeşitli faaliyetler düzenlenmektedir. Geçtiğimiz haftalarda gerçekleştirilen İmam Mâturîdî: Kayıp Aydınlanmanın İzinde adlı çalıştay bu faaliyetlerin en dikkat çekenlerinden birisiydi. Türk Dünyası Parlamenterler Vakfı (TDPV) tarafından düzenlenen çalıştay, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğiyle ve Prof. Dr. Şaban Ali Düzgün’ün bilim kurulu başkanlığında hayata geçirilmiştir. Düzenleme heyeti, haftalar öncesinde başladığı tanıtım faaliyetleri çerçevesinde, bu çalıştayın, İmam Mâturîdî’nin savunduğu düşüncelerin günümüze doğru bir şekilde taşınabilmesi, fikirlerinin geniş kitlelere sağlıklı bir aktarımının yapılabilmesi, İslam dünyasının birlikteliğine zarar veren algı ve yorumların bertaraf edebilmesi ve çağımızın sorunlarına dikkat çekilip çözüm oluşturulabilmesi amacıyla düzenlendiğini kamuoyuna duyurmuştu.Item Muhammed b. Ahmed el-Mukaddesī. İslam Coğrafyası (Ahsenü’t-Tekāsīm)(Ankara Üniversitesi, 2018-11-30) Yurtalan, Betül; İlahiyat FakültesiMuhammed b. Ahmed el-Mukaddesī'ye ait İslam Coğrafyası (Ahsenü’t-Tekāsīm) adlı eser hakkında değerlendirme yazısıdır.