DÖNEM PROJELERİ
Permanent URI for this collection
Browse
Browsing DÖNEM PROJELERİ by Subject "6292 Sayılı Kanun"
Now showing 1 - 2 of 2
Results Per Page
Sort Options
Item 6292 Sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkındaki Kanun ışığında Bolu İli Gerede İlçesindeki uygulamalar(Ankara Üniversitesi : Fen Bilimleri Enstitüsü : Gayrimenkul Geliştirme ve Yönetimi Anabilim Dalı, 2014) Atalay, Ramazan; Fen Bilimleri EnstitüsüBu çalışmanın amacı; orman kavramı, özellikleri, ekolojik sisteme ve topluma faydaları ile orman vasfındaki arazilerin bu vasıftan çıkarılabilmesi için tarihsel gelişim sürecinde yapılan yasal düzenlemelerin etkileri incelenerek, orman arazilerinin özel mülkiyete konu olması tartışılmış ve bu çalışma ile kamuoyuna bu konunun önemi bir daha vurgulanmıştır. Bu çalışmadan yararlanacak kişilerin, orman ve orman arazileri ile meralara; sadece ekonomik açıdan veya doğal güzellik açısında bakılmasında öte, bir çok stratejik önemine vurgu yapılarak; orman arazileri ve meralara rant, gelir veya kaynak olarak bakılmayacak kadar önemli, ekolojik fonksiyon değerinin olduğu belirtilmiştir. Kamusal mal bakış açısı ile orman ve meraların hukuki durumu ele alınmış ve özellikle 6292 Sayılı Kanunun uygulama sonuçlarına değinilmiştir. Kapsam olarak orman arazilerinin orman vasfından çıkarılarak özel mülkiyete konu olması için ne kadar uğraşıldığı ve tarihi süreç içinde değiştirilen kanunlara ve bunların uygulamalarına ilişkin görüşlere de yer verilmiştir. Ülkenin genelinde birçok ilde orman vasfını yitirmiş (sıklıkla ifade edildiği gibi 2/B) arazi bulunmakta ve ülke toplamı içinde ii düşük düzeyde pay alan Bolu İli Gerede İlçe uygulaması örnek olay olarak irdelenmiştir. 6292 Sayılı Kanundan önceki dönemde yapılan çalışmalar ile 6292 Sayılı Kanun ışığında yapılan çalışmalar birlikte değerlendirilmiş ve bu çerçevede 1977-2013 döneminde yapılan mevzuat ve uygulamaların karşılaştırmalı analizi yapılmıştır. Belirtilen dönem boyunca yapılan kanuni düzenlemeler çerçevesinde toplamda 4 defa vasıf değişikliği süreci analitik bir biçimde irdelenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre orman vasfını yitirme ile orman arazisinin orman sınırı dışına çıkarılmasına yönelik 6292 Sayılı Kanunun esasen Anayasa’nın 44., 169. ve 170. maddeleri ile birlikte yorumlanması halinde, Anayasa’nın söz hükümlerine aykırılık gözlendiği, gerek makro değerlendirme, gerekse örnek olay analizlerinin sonuçlarına göre hak sahipliğinin tespiti, değerleme işlemleri ve bedelin ödenmesi yönlerinden adil olmayan uygulamaların yapıldığı ve bu uygulamaların gelecek yıllarda orman arazisi tahriplerinin devam etmesinin önünü açacağı vurgulanmıştır. Bu koşullarda 6292 Sayılı Kanun Anayasa’ya aykırılığı dikkate alınarak iptal edilmesi ve yeni yasal düzenleme yapılması yoluyla gerçek kişi ve özel hukuk tüzel kişilerinin mülkiyetine konu olmaması gereken orman arazilerinin tahrip edilmesinin önüne geçilmesi ve fiilen bitki örtüsü bulunmayan arazilerin ekonomiye kazandırılmasının istenmesi halinde doğa ile uyumlu ekonomik faaliyetlere yönelik kiralama yapılması ve özellikle doğa, çiftlik veya tarım turizmi gibi faaliyetlerin geliştirilmesi ve kiralama süresinin bitiminde, hiçbir hak talep edilmeden söz konusu arazilerin Hazine yönetimine iade edilmesi yasal bir zorunluluk olarak düzenlenmelidir. Kamu malı veya ulusun tamamının malı olan orman arazilerinin hak sahipliği gibi muğlak bir kavram ile belirli kişilerin mülkiyetine devredilmesi ve özellikle 1981 sonrası dönemde kullanıma açılan arazilerin bile il düzeylerinde bu kapsama sokulması, yapılan uygulamanın en sorunlu ve tutarsız yönleri olarak dikkati çekmektedir.Item Antalya ili Aksu ilçesinde orman vasfını yitirmiş arazilerin kullanımı ve değerleri ile hak sahipliği ve mülkiyet devrinin analizi(Ankara : Ankara Üniversitesi : Fen Bilimleri Enstitüsü : Gayrimenkul Geliştirme ve Yönetimi Anabilim Dalı, 2018) Çetin, Lütfiye; Fen Bilimleri EnstitüsüBu çalışmada; orman arazisi ve orman vasfını yitirmiş arazi kavramları kısaca tanımlanmış ve orman vasfını yitirmiş arazilerin (kısaca 2/B arazisi) mülkiyet ve hak sahipliğinin tespiti ve hak sahipleri adına devir işlemleri, 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun kapsamında irdelenmiş ve alan uygulaması sonuçlarına göre temel sorun alanları ve çözüm yolları ortaya konulmuştur. Çalışmada öncelikle orman vasfını yitirmiş arazilerin genel durumu incelenmiş ve daha sonra alan uygulaması için Aksu ilçesi 2/B arazilerine yönelik durum analizi yapılmıştır. Saha çalışması aşamasında Aksu ilçesinde 2/B arazilerinin tespiti ve değerlendirilmesi süreci incelenmiş ve bu aşamada Doğu Antalya Emlak Müdürlüğü verileri ile sahada yapılan gözlem ve odak grup çalışmalarının sonuçlarına göre orman vasfını yitirmiş arazilerin mahalle ölçeğinde değerleme sonuçları karşılaştırmalı olarak analiz edilmiştir. Buna ilave olarak muhtarlar, köy halkı, kadastro çalışanları ve kadastro çalışması sonrasında anlaşmazlık yaşayan kişiler ile yapılan görüşmelerin sonuçları da çalışmada kullanılmıştır. Yapılan araştırmalara göre Doğu Antalya Emlak Müdürlüğü tarafından belirlenen arazi birim değerlerinin, genel olarak inceleme yapılan mahallelere göre piyasa fiyatlarının üzerinde olduğu, ancak Aksu ilçesi sınırları içinde diğer mahallelerde orman vasfını yitirmiş arazi değerlerinin piyasa koşullarına göre daha düşük olduğu ve sonuç olarak aynı ilçe sınırları içinde orman vasfını yitirmiş arazilerin ilan edilen satış fiyatlarında dengesizliklerin oluştuğu ve bunun da hak sahipleri arasında memnuniyetsizliğe yol açtığı ortaya konulmuştur. İlçedeki orman vasfını yitirmiş arazilere olan talebin yüksek olması ve arazi piyasa değerlerinin yüksekliği nedeni ile takdir komisyonu tarafından belirlenen bedeller; incelenen mahallelerin yerleşik halkı olan hak sahiplerinin ödeme gücünün üzerinde olduğu belirlenmiştir. Yapılan yasal düzenleme ile Antalya ili gibi yerleşimlerde arazi mülkiyeti ve kullanım sorunlarına çözüm aranması ve araziyi fiilen kullananlara öncelik sağlanması hedefine ulaşma olanağının değerleme sonuçları ile gerçekleşme derecesinin düşürüldüğü, 2/B arazilerinin hak sahiplerine devri işlemlerinin ekonomik ve sosyal etkileri de dikkate alınarak mevzuat ve uygulamanın gözden geçirilmesi ve satışa ilişkin yeni düzenlemelerin yapılması gerektiği düşünülmektedir. Kamu arazilerinin değerlemesi ve ekonomiye kazandırılmasında görev alan milli emlak personelinin değerleme ve raporlama çalışmalarının uluslararası değerleme standartları ve bilimsel esaslardan uzak kaldığı, arazi piyasa araştırması, arazi kullanımı ve gelir verilerinin toplanması yerine yerelde faaliyette bulunan ve hatta orman vasfını yitirmiş arazilerin hak sahipleri ve akrabaları olan birkaç emlak ofisine arazi satış fiyatlarının sorulması ile rasyonel değerleme yapılamayacağı, bir bütün olarak Milli Emlak Genel Müdürlüğü merkez ve taşra teşkilatında değerleme faaliyetlerinde görev alacak kişilerin gayrimenkul geliştirme ve yönetimi alanında lisans ve lisansüstü eğitim programlarından mezun olmuş kişilerden seçilmesi uygun bir yaklaşım olacaktır. Bedel tespit komisyonlarında rayiç bedel veya daha doğrusu piyasa değerinin belirlenmesinde yoğun eleştirilere yol açmayacak yaklaşımların belirlenmesi, hak sahiplerinin değerleme süreçlerine ilişkin olarak bilgilendirilmesi ve iyi işleyen değerleme sisteminin kurulması ile öncelikle hak sahipleri, yerel ekonomi ve devletin zarara uğrama olasılığının asgari düzeye çekilmesi ve yerel düzeyde olası mülkiyet ve kullanım anlaşmazlıklarının önüne geçilmesi mümkün olabilecektir.