DÖNEM PROJELERİ
Permanent URI for this collection
Browse
Browsing DÖNEM PROJELERİ by Subject "Acele kamulaştırma"
Now showing 1 - 2 of 2
Results Per Page
Sort Options
Item Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırma bedeliinin tepitine yapılan itirazlar: Çaycuma İlçesi örneği(Ankara: Ankara Üniversitesi: Fen Bilimleri Enstitüsü: Gayrimenkul Geliştirme ve Yönetimi Anabilim Dalı, 2018) Verimcik Özkütük, Mine; Prof. Dr. Akipek Öcal Şebnem; Fen Bilimleri EnstitüsüBu çalışmada, Bakanlar Kurulunun, Filyos Serbest Bölgesi alanı tesisi için almış olduğu acele kamulaştırma kararları ve Filyos Endüstri Bölgesi ilanı için alınan kararlar, kararlara karşı açılan iptal davaları, acele kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davalarında verilen kararlar ve bu kararlara yapılan itirazlar, kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın hazine adına tescili davaları ile bu davalarda taşınmaz değerinin tespitine yönelik alınan raporlar, yerel mahkemelerin ve yüksek mahkemelerin kararları detaylı olarak incelenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre Filyos Serbest Bölge tesisi için özel mülkiyetteki taşınmazların doğrudan acele kamulaştırma yolu ile kamulaştırılmasına başlandığı ve diğer yöntemlerin arazi ediniminde tercih edilmediği saptanmıştır. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa göre serbest bölge tesisinde satın alma yoluyla kamulaştırma yapılması, uzlaşma sağlanamayan malikler yönünden bedel tespiti ve tescil davasının açılması ve tescil kararından sonra bölge sınırları içinde fiilen yatırım faaliyetine başlanması, uluslararası düzeyde kabul gören arazi edinimi, kamulaştırma ve değerleme yaklaşımı olarak bilinmektedir. Arazi edinimi, kamulaştırma ve değerleme mevzuatının dağınık ve çelişkili hükümlerinin olduğu ve bütün yatırım projelerini kapsayacak biçimde taşınmaz edinimi ve değerleme sisteminin yeniden düzenlenmesi gerekli görülmektedir. Diğer yandan mahkeme kararlarının hatalı olması, çoğunlukla bilirkişilerden alınan hatalı raporlardan kaynaklanmakta olup, bilirkişilerce hazırlanan raporların denetlenmesi yanında değerleme sistemi ve bilirkişilik müessesesinin yeniden düzenlenmesi gerekli olacaktır. Özellikle mahkeme yaptırılacak tespit ve değerleme çalışmalarında gayrimenkul geliştirme ve yönetimi alanında lisans ve lisansüstü düzeylerde eğitim almış uzmanların bilirkişi olarak seçilmesi zorunlu olmalı ve yatırım amaçlı olarak arazi edinimi çalışması yapan kurumların gayrimenkul geliştirme ve yönetimi uzmanı istihdam etmeleri gerekli görülmektedir. Diğer yandan yargı oranlarında görev alan yargıçların da uzmanlık eğitimi yapmaları ve gayrimenkul geliştirme ve yönetimi uzmanlarının farklı statülerde yargı organlarının her kademesinde istihdam edilmesinin arazi edinimi ve değerleme sürecinin hızlandırılması ve şeffaflaştırılması açısından zorunlu olduğu sonucuna ulaşılmıştır.Item Kamulaştırma kanunu’nun 8. maddesi ile 27. maddesinin incelenmesi, botaş doğal gaz boru hattı projelerindeki uygulamaların değerlendirilmesi(Ankara: Ankara Üniversitesi: Fen Bilimleri Enstitüsü: Gayrimenkul Geliştirme ve Yönetimi Anabilim Dalı, 2019) Kırımker, Gülay; Doç. Dr. Aliefendioğlu Yeşim; Fen Bilimleri EnstitüsüTürkiye bulunduğu coğrafya itibariyle zengin doğal gaz ve petrol kaynaklarına sahip ülkelere komşu olmasının yanında, enerji talebi olan Avrupa ülkelerine de yakın konumdadır. Bu durum, Türkiye’nin bir petrol ve doğal gaz transit ülkesi olmasını sağlamaktadır. Türkiye, bir enerji köprüsü olma imkânını sağlayan ve coğrafi konumundan kaynaklanan bu avantajı kullanmak amacıyla; konu ile ilgili olarak gerekli tüm tedbirleri almak ve düzenlemeleri yapmak zorundadır. Bu zorunluluk sebebiyle Boru Hatları ile Petrol Taşıma Anonim Şirketi (BOTAŞ), kanunlarla verilmiş görevlerini yerine getirmek için kamu yararının gerektirdiği hallerde plan ve projelerini uygulayacağı yerlerdeki özel mülkiyete konu taşınmazları kamuya mal etmek üzere ilgili kanun maddelerinde belirtilen esaslara göre hukuka uygun şekilde kamulaştırmak zorundadır. Bu çalışmada, kamulaştırma işlemi hakkında genel bilgiler verildikten sonra 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 8. maddesinde düzenlenen satın alma usulü ve 27. maddesinde düzenlenen acele kamulaştırma usülleri üzerinde durulmuş, BOTAŞ’ın doğal gaz boru hattı projelerindeki kamulaştırma süreci genel olarak değerlendirilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre; BOTAŞ’ın Aralık 2017 tarihi itibarıyla toplam 456 projenin 246’sında projelerin ivedilik durumu sebebiyle 2942 Sayılı Kanun’un 27. maddesi, 200 adet projede 8. maddesini uygulandığı görülmüştür. Bu iki yönteme göre yapılan kamulaştırma çalışmalarında; geçen süre, kamulaştırma bedeli, taşınmaz malikleri ile anlaşma ve anlaşamama durumları açısından kıyaslandığında iki yöntemin uygulanmasında çok büyük farklar tespit edilememiştir. Kamulaştırma maliyeti açısından ise dava açma maliyetinin oluşması nedeniyle 8. maddeye kıyasla 27. maddenin uygulanmasının kamulaştırma maliyetini iki katı kadar artırdığı tespit edilmiştir. Kamulaştırmada 8. maddenin uygulanabilmesi için boru hattı güzergâhında kalan taşınmazda inşai çalışmanın başlatılabilmesi için kamulaştırma sürecinin tamamlanması gerekmektedir. Ancak, 27. madde gereği acele el koyma kararı alınması ile taşınmazlara el konularak kanun gereği hukuki süreç bedelin bankaya blokesinden sonra tamamlanacağı için inşai çalışmaların bir an önce başlatılabilmesine olanak vermesi sebebiyle acele kamulaştırmanın tercih edildiği görülmektedir. Ancak, acele kamulaştırma kararlarının her geçen yıl artması dikkate alınarak Bakanlar Kurulu Kararı ile verilen acele kamulaştırma işlemlerinde acelelilik halini gerekli kılan durumlar açıkca belirtilmeli ve acele kamulaştırma yapılmadığı takdirde idarenin uğrayacağı muhtemel zararlarının ne olacağının net bir şekilde ortaya konulmasının gerekli olduğu değerlendirilmektedir. Aynı zamanda, mülkiyet hakkını kısmen ya da tamamen ortadan kaldıran kamulaştırma işleminde bireyin haklarının korunması, kamulaştırma sonucunda sadece toplumu değil, mülkiyet hakkı ortadan kalkan bireyi de memnun etmek için gerekli düzenlemelerin yapılması zorunlu görülmektedir.