Cilt:62 Sayı:02 (2021)
Permanent URI for this collection
Browse
Browsing Cilt:62 Sayı:02 (2021) by Title
Now showing 1 - 12 of 12
Results Per Page
Sort Options
Item Andreas Kaplony & Michael Marx (ed.). Qurʾān Quotations Preserved on Papyrus Documents, 7th – 10th Centuries And The Problem of Carbon Dating Early Qurʾāns. Leiden & Boston: Brill, 2019. XVI+247 s. ISBN: 978-90-04-35891-1(Ankara Üniversitesi, 2021) Gözeler, Eda; İlahiyat; İlahiyat FakültesiBu çalışma Andreas Kaplony ve Michael Marx editörlüğünde yayına hazırlanan "Qurʾān Quotations Preserved on Papyrus Documents, 7th – 10th Centuries And The Problem of Carbon Dating Early Qurʾāns" (Leiden – Boston: Brill, [2019]. XVI+247 s. ISBN: 978-90-04-35891-1) başlıklı eserin değerlendirmesidir.Item Andrew Ede & Lesley B. Cormack. A History of Science in Society: From Philosophy to Utility. 3. Baskı. Toronto: University of Toronto Press, 2017. xvi+437 s. ISBN: 978-1-4426-3499-2(Ankara Üniversitesi, 2021) Umut, Hasan; Other; OtherBu yazıda Andrew Ede ile Lesley B. Cormack'ın kaleme aldıkları A History of Science in Society: From Philosophy to Utility adlı kitabın 3. baskısı incelenmiştir.Item Aristoteles Mantığında ve İnformel Mantıkta Dolaylı Analoji Formlarına Dair Bir Soruşturma(Ankara Üniversitesi, 2021) Çelik, Zeynep; Other; OtherBu çalışma, informel mantık alanındaki analoji formlarının yeniden yorumlanıp Aristoteles’in analoji teorisiyle harmanlanması sonucu ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla çalışma Aristoteles’in analoji teorisiyle informel mantıktaki analoji teorisinin, teorik düzlemde karşılaştırılmasıdır. Çalışmadaki amacımız, Türkçe literatürde tek bir forma indirgenen analojik akıl yürütmenin, dolaylı analoji formları olarak nitelendirdiğimiz farklı formlarının olup olmadığının tespitine yönelik bir soruşturmadır. Bu noktada bizim iddiamız, batıdaki informel mantık çalışmalarında, indüktif, dedüktif ve a priori formları bulunan analojinin, Aristoteles’in de eserlerine dayanarak; paradigmatik, vaka temelli ve orantılı olarak ortaya konulabilmesinin ve bunların doğrudan analoji formlarından ayrıştırılmasının mümkün olduğudur.Item Bir Din Öğretimi Yaklaşımı Olarak Korelasyon Didaktiği(Ankara Üniversitesi, 2021) Sözen, Hasan; Other; OtherBu çalışma, Almanya’da, Katolik din dersi öğretim programlarının geliştirilmesinde benimsenen korelasyon didaktiği yaklaşımını konu edinmektedir. Didaktik bir yaklaşım olarak korelasyon, din eğitim ve öğretiminde hem dinî bilgiyi hem de öğrencilerin yaşamlarını dikkate alma iddiasıyla ortaya çıkmıştır. Çalışmada korelasyon didaktiğinin teolojik ve pedagojik temelleri üzerinde durulmuş, yaklaşımın tarihsel dönüşümü incelenmiş, korelatif din öğretiminde dikkat edilmesi gereken hususlara değinilmiş, bu yaklaşımın güçlü ve zayıf yönleri irdelenmiştir. Çalışmanın amacı, korelasyon didaktiğini tanıtmak, ilgili tüm paydaşların dikkat ve anlayışına sunmaktır. Çalışmanın bir diğer amacı ise din derslerine konu olan dinî bilginin gerçek yaşamda hayat bulmasına imkan veren ve dinî olanı öğrenciler için daha anlaşılabilir kılan bir din öğretimi yaklaşımının alandaki yeni arayışlara kapı aralamasını sağlamaktır.Item İbn Hazm. el-Fasl: Dinler ve Mezhepler Tarihi. Terc. Halil İbrahim Bulut. İstanbul: Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı Yayınları, 2017. 1. Baskı. 3 c. ISBN (takım): 978-975-17-3906-3(Ankara Üniversitesi, 2021) Meral, Yasin; İlahiyat; İlahiyat FakültesiBu çalışma, İbn Ḥazm’a ait el-Fasl: Dinler ve Mezhepler Tarihi eserinin Halil İbrahim Bulut tarafından yapılan tercümesinin Yahudilik bölümünü değerlendirmektedir.Item Ḳadīmden Ḥādis̱ Çıkar mı? El-Ġazālī’nin Tehāfutu’l-Felāsife’de Âlemin Ḳıdemine Dair Birinci Delile Yönelttiği İkinci İtirazın Analizi(Ankara Üniversitesi, 2021) Erken, Ayşegül; İlahiyat; İlahiyat FakültesiEbū Ḥāmid el-Ġazālī’nin (ö.505/1111) Tehāfutu’l-Felāsife adlı eserinin birinci meselesi âlemin ḳıdemine dairdir. Bu meselede felāsifenin âlemin ḳadīm olduğunu savunan dört delili yer almaktadır. El-Ġazālī, bu delillerden birincisine yönelttiği ikinci itirazda, ḳadīm bir varlığın ḥādis̱ bir varlığa neden olmasının imkansız olduğunu savunan felāsifenin, bu dünyada ḥādis̱lerin var olduğunu kabul etmesinin bir tutarsızlık olduğunu ileri sürmektedir. Bu makalede bu itirazın kilit noktası olan iki noktayı irdeleyeceğim. İlk olarak, felāsifenin ḳadīm bir âlemde ḥādis̱lerin var olmasının bir çelişki oluşturmadığını göstermek üzere âlemde gerçekleşen ḥādis̱lerin sonsuz bir seri oluşturmasının mümkün olduğunu iddia etmelerine karşı el-Ġazālī’nin böyle bir serinin imkansız olduğunu savunan eleştirisini ele alacağım. İkinci olarak, felāsifenin âlemde gerçekleşen ḥādis̱ olayların kaynağının ḳadīm varlık olan Tanrı değil; feleklerin devrî hareketleri olduğu iddiasına karşı el-Ġazālī’nin yönelttiği itirazın, ṣudūr teorisinin yol açtığı birtakım çıkmazları ortaya koyduğuna dikkat çekeceğim.Item Kant'ın Eleştirel Felsefe Öncesi Eserlerinde ve Eleştirel Felsefesinde Fiziko-Teolojik Delilin Kullanımı(Ankara Üniversitesi, 2021) Atakul, Nur Betül; Other; OtherBu makalede Kant’ın eleştirel felsefe öncesinde savunmuş olduğu fiziko-teolojik delili, önce ontolojik imkan delilinin altına yerleştirdiği, sonra da eleştirel felsefe içerisinde transandantal felsefenin ilkeleri doğrultusunda kullanımını dönüştürerek muhafaza ettiği gösterilecektir. Kant önemini teslim ettiği fiziko-teolojik delili bütünüyle terk etmemiş onu hem tabiat araştırmaları için hem de ahlak deliline bir ön hazırlık olarak kritik felsefeye dahil etmiştir. Eleştirel felsefe öncesinde delilin geleneksel kullanımına eleştiriler yöneltmiş, onu Newton fiziğinin doğa görüşüne uygun olarak düzenlemiştir. Transandantal felsefeyle Tanrı’nın varlığının ispatlanamayacağına dair kesin hükmünü ilan ettikten sonra ise doğadaki amaçlılıktan hareketle Tanrı’nın var olduğunu düşünen aklın ulaşacağı sonuçların ahlak sahası açısından önemine işaret etmiştir. Aklın işleyiş prensipleri gereği ortaya çıkan böyle bir düşünme, ahlakın kullanımı altında faydalıdır. Çalışmada Kant’ın insanın düşünme ve yargılama faaliyetlerinin vazgeçilmez parçası olarak fiziko-teolojik delili kullanmaya devam ettiğine işaret edilecektir.Item Manevi İyilik Hali Envanteri’ni Türkçeye Uyarlama Çalışması(Ankara Üniversitesi, 2021) Duyan, Veli; Other; OtherManevi iyilik hali, bireyin manevi olarak önem verdiği ilahi değerlerin, toplum ve kendisi ile tutarlı ve dengeli bir bütünleşme içerisinde olması anlamında kullanılan bir kavramdır. Manevi iyilik hali dinî bilimler, psikoloji, felsefe ve sosyal hizmet gibi pek çok disiplin tarafından ilgi duyulan ve çalışmalar gerçekleştirilen bir alandır. Manevi iyilik halinin değerlendirilmesine ilişkin gerek nitel gerekse nicel ölçme ve değerlendirme araçlarına gereksinim duyulmaktadır. Bu çalışmada manevi iyiliği çok boyutlu olarak değerlendirmeyi sağlayan ve Ingersoll tarafından 1995 yılında geliştirilen Manevi İyilik Hali Envanteri’nin (MİHE) Türkçe sürümünün geçerlik ve güvenirlik düzeyinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışma, üniversite öğrencisi olan ve %64’ü kadınlardan oluşan 513 kişi ile gerçekleştirilmiştir. MİHE’nin orijinal yapısının doğrulanıp doğrulanmadığının belirlenmesi amacıyla çalışma grubundan elde edilen verilere doğrulayıcı faktör analizi yapılmıştır. Doğrulayıcı faktör analizi sonucunda ki-kare ve serbestlik derecesi değerlerinde 3907,17 ve sd=2,84 oranı elde edilmiştir. Bu kapsamda belirlenen model ile veri arasındaki uyum, mükemmel uyuma karşılık gelmektedir. Sonuç olarak manevi iyilik halini ölçmek amacıyla geliştirilen MİHE’nin Türkçe sürümünün maddelerinin istenen özelliklere sahip olduğu, güvenirliğinin ve geçerliğinin yüksek bulunduğu belirlenmiştir.Item Ömer Bozkurt. Yeni Felsefe -Bir Metodik Felsefe Tasavvuru-. Ankara: Maarif Mektepleri, 2020. 216 s. ISBN: 978-605-06679-3-6(Ankara Üniversitesi, 2021) Türer, Celal; İlahiyat; İlahiyat FakültesiBu çalışmada Ömer Bozkurt’un Yeni Felsefe -Bir Metodik Felsefe Tasavvuru- isimli eseri değerlendirilmiştir.Item Reʾy Ehlinin Fakihinden Bir “Muhaddis” İnşa Etmek: ʿAbdulḳādir el-Ḳuraşī’nin (ö.775/1373) Ebū Ḥanīfe Biyografisinin Tahlili(Ankara Üniversitesi, 2021) Eren, Muhammed Emin; İlahiyat; İlahiyat FakültesiEbū Ḥanīfe, yaşadığı dönemden itibaren çok fazla tenkide muhatap olmuş bir alimdir. Ṭabaḳāt-ricāl gibi biyografik kaynaklarda bu türden tenkitlere fazlaca tesadüf etmek mümkündür. Genellikle Ehl-i hadis tarafından dile getirilen bu tenkitlerde onun reʾy odaklı fıkıh anlayışının öne çıkarıldığı görülmektedir. Bu durum Ḥanefīler nezdinde zamanla Ebū Ḥanīfe’nin bu eleştirilerin muhatabı olmaktan çıkarılması yönünde bir çabayı beraberinde getirmiştir. Memlūk dönemi Ḥanefī alimlerden İbn Ebī’l-Vefāʾ Muḥyīddīn ʿAbdulḳādir el-Ḳuraşī’nin (ö.775/1373) el-Cevāhiru’l-Muḍiyye fī Ṭabaḳāti’l-Ḥanefiyye adlı eserinin mukaddimesinde yer verdiği Ebū Ḥanīfe biyografisi bu türden bir çabaya örnek oluşturmaktadır. Ḥanefī ulemasına dair müstakil olarak yazılmış en eski ve hacimli eserlerden kabul edilen bu eserde el-Ḳuraşī’nin Ebū Ḥanīfe’yi nasıl takdim ettiği, hangi yönlerini ve niteliklerini ön plana çıkardığı, dayandığı referansları ve en nihayetinde okuyucuya nasıl bir Ebū Ḥanīfe portresi çizdiği, bu makalenin temel problematik alanını oluşturmaktadır. Bu kapsamda el-Ḳuraşī’nin ne söylediğinin yanında neyi nasıl ve neden söylediği ve vurgulamak istediği tahlil edilmiş, ortaya koyduğu Ebū Ḥanīfe profilinin özgün yönleri ile kendinden önceki kaynaklarda (özellikle ṭabaḳāt-ricāl türü biyografik eserlerde) sunulan Ebū Ḥanīfe’den farkı ele alınmıştır. Araştırmada el-Ḳuraşī’nin kendinden önceki yaygın Ebū Ḥanīfe tasavvurlarından farklı bir biyografi inşa etmeye çalıştığı sonucuna varılmıştır; o, fakih kimliğiyle öne çıkan, reʾyiyle maruf bir Ebū Ḥanīfe yerine hadis rivayetinde ve cerḥ-taʿdīl’de yetkin “muhaddis bir Ebū Ḥanīfe” inşa etmeye odaklanmış görünmektedir. Onun böyle bir Ebū Ḥanīfe takdiminin nedenleri, içinde bulunduğu Memlūk Mısır’ındaki ilmî ve mezhebî vaziyetle olan irtibatı dikkate alınarak incelenmiştir. Makalenin mevcut haliyle, hadis alanı başta olmak üzere İslami ilimlerin teşekkülünde ön plana çıkan alimler/şahıslar ve raviler hakkındaki malumatın ve rivayetlerin kaynağı olan literatürün nasıl okunması ve anlaşılması gerektiği yönündeki tartışmalara Ebū Ḥanīfe biyografisi örneği üzerinden mütevazı bir katkı sunacağı düşünülmektedir.Item Saʿduddīn et-Teftāzānī’nin (ö.792/1390) Şerḥu Dībāceti’l-Miṣbāḥ Adlı Risalesinin Tahkiki ve Nahiv Açısından Değerlendirilmesi(Ankara Üniversitesi, 2021) Ekizer, Duran; Other; OtherKendi döneminde İslami ilimlerin özellikle delalet merkezli gelişen disiplinlerinde özgün, derinlikli ve orijinal bakış açısı ile ön plana çıkmış en önemli şahsiyetlerden birisi olan et-Teftāzānī, nahiv alanında da oldukça yetkin bir ilim adamıdır. Et-Teftāzānī, el-Muṭarrizī’nin (ö.610/1213) el-Miṣbāḥ adlı eserinin mukaddimesi üzerine yazdığı şerhte nahivcilik yönünü ortaya koymuş ve bu risalesinde adeta muhtasar bir nahiv eseri telif etmiştir. Özellikle lafzi ve manevi izafet (el-iḍāfetu’l-lafẓiyye, el-iḍāfetu’l-maʿneviyye), harfle irab (el-iʿrāb bi’l-ḥurūf), atıf (el-ʿaṭf) ve zarf-ı mustakarr (eẓ-ẓarfu’l-mustaḳarr) gibi nahiv ilminin ana konuları ile bazı edatların kökeni konusunda oldukça doyurucu bilgiler verdiği bu eserinde, Basra ve Kufe ekolünün görüşleri ile ez-Zemaḫşerī (ö.538/1144) ve İbnu’l-Ḥācib (ö.646/1248) gibi nahiv alanında tebarüz etmiş iki dilciden naklettiği değerlendirmeleri oldukça sistematik bir şekilde mezcetmiştir. Ayrıca zaman zaman soru-cevap şeklinde bazı meseleleri tartışarak nahiv analizi babında metodik bir yaklaşım sergilemiştir. Bu çalışmada et-Teftāzānī’nin bahsi geçen şerhi tahkik edilmiş ve bu eser özelinde şarihin nahivcilik yönünün genel çizgileri ortaya konmaya çalışılmıştır.Item Thomas Bauer. Neden İslâm’ın Orta Çağ’ı Yoktu? Antik Çağ’ın Mirası ve Doğu. Terc. Hülya Yavuz Akçay. İstanbul: Runik Kitap, 2021. 162 s. ISBN: 978-625-7757-56-0(Ankara Üniversitesi, 2021) Erbay, Enes Ensar; Other; OtherBu çalışmada Thomas Bauer’in Neden İslâm’ın Orta Çağ’ı Yoktu? Antik Çağ’ın Mirası ve Doğu isimli eseri değerlendirilmiştir.