Cilt:19 Sayı:02 (2021)
Permanent URI for this collection
Browse
Recent Submissions
Item Türkiye’de Oyuntu Erozyonu Oluşumu ile Ana Materyal Arasındaki İlişkiler(Ankara Üniversitesi Dil ve tarih Coğrafya Fakültesi, 2022) Atalay, İbrahim; Other; OtherÜlkemiz, dünyada en fazla erozyona uğrayan ve özellikle oyuntu erozyonunun geliştiği ülkeler arasındadır. Oyuntu erozyonu, bitki örtüsünün zayıf ve seyrek olduğu eğimli yamaçlarda, yüzeysel akıma geçen suyun taşıdığı kum ve mil boyutunda malzemenin bulunduğu yerlerde yaygındır. Böyle sahalar; ayrıştığında kumlu malzeme veren volkanik, metamorfik, derinlik kayalarının olduğu yerler, yamaç-akarsu-göl depoları ve flişlerdeki kumlu tabakalardır. Ayrıca oyuntular; bünyesine su aldığında çözülen karbonat, sülfat ve klor bileşikleri içeren evaporit depolar ile bünyesine su aldığında şişerek pörsüyen marn, peridotit-serpantinler üzerinde görülmektedir. Oyuntuların yaygın olduğu sahalar; Bozdağlar’ın kuzey, Aydın Dağları’nın güney yamaçları, Pütürge, Baskil dolayları, Uludağ ve Kazdağları’dır. Aras ve Kelkit vadileri, Oltu-Narman havzası, Güneydoğu Torosların güney yamaçları, Burdur Havzasının doğu ve güneydoğusu, Beypazarı dolayları, Çameli-Acıpayam arası, Mut havzasının orta kesimi ile Ceyhan ve Seyhan nehri havzalarının yukarı kesimleri oyuntu sahaları da arasındadır. Oyuntu sahaları, aynı zamanda çölleşme sahalarına da tekabül etmektedir. Bu araştırmanın amacı, ülkemizde oyuntu ile ana materyal arasındaki ilişkiler ve dağılışı hakkında genel bilgiler vermektir.Item Yarı Kurak Ekolojik Koşullar Altında Oluşmuş Komşu Mikro Havzalarda Toprakların Kabuk Oluşumu ve Konumsal Dağılım Durumlarının Belirlenmesi(Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi, 2022) Turan, İnci Demirağ; Other; OtherToprak en önemli doğal kaynaklardan biridir. Toprağın korunması ve amacına uygun kullanımı bu kaynağın korunması için gereklidir. Ancak, arazilerin amaç dışı veya yanlış kullanılması da arazi bozulumunu arttırmaktadır. Bu nedenle, ülkemizde insan etkisi ile arazi bozulumu ciddi bir problem haline gelmektedir. Kabuk oluşumu önemli bir toprak bozulma göstergesidir. İnfiltrasyonu engelleyerek, suyun yüzeysel olarak kalmasına veya yüzey akışına sebep olmaktadır. Bu çalışmanın amacı yarı kurak iklim özelliğine sahip komşu mikro hidrolojik havzalarda kabuk oluşum eğilimlerini incelemektir. Saha yaklaşık 1122 km2’lik alana sahiptir. Çalışma alanından 64 toprak örneği alınmıştır. Alınan örneklerde kum, kil ve silt, organik madde, hacim ağırlık, kireç, pH, EC ve azot analizleri yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar doğrultusunda, kabuk oluşumu Pieri (1989) tarafından verilen formül ile hesaplanmış ve coğrafi bilgi sistemleri yardımıyla uygun enterpolasyon yöntemi seçilmiş ve alana dağılımı gerçekleştirilmiştir. Elde edilen sonuçlara göre çalışma alanının büyük bir kısmında kabuk oluşumu riskinin yüksek olduğu belirlenmiştir. Kabuk oluşumunun yüksek riskli olduğu alanlar genellikle, yoğun tarımsal faaliyetlerin yapıldığı alanlardır.Item Türkiye’de İnovasyonun Bölgesel Belirleyicileri ve Mekansal Farklılaşması(Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi, 2022) Altuğ, Fatih; Other; OtherBu çalışma, Türkiye'de inovasyonun mekansal dağılımını ve bölgesel belirleyicilerini incelemektedir. Araştırmada global (GR) ve coğrafi ağırlıklı regresyon (GWR) olarak adlandırılan regresyon analizleri uygulanmıştır. GR’ye dayalı olarak elde edilen bulgular, beşerî sermaye ile ihracatın/dışa açıklığın inovasyonu yordadığını göstermektedir. GWR analizine dayalı bulgular ise söz konusu yordayıcıların her bölgede inovasyon üzerinde aynı etkiye sahip olmadığını göstermektedir. Kullanılan bu yöntem çalışmayı literatürdeki diğer çalışmalardan farklılaştırmaktadır. Bu bulgular, politika yapıcılar tarafından uygulanan yukarıdan aşağıya inovasyon politikalarına ek olarak yerel ve bölgesel dinamiklerin de dikkate alınmasının gerekliliğini ortaya koymaktadır. Buradan hareketle bu çalışma, inovasyon politikasında yer temelli yaklaşımlara ihtiyaç olduğunu ampirik olarak ortaya koymaktadır.Item Akdeniz Üniversitesi Turizm Fakültesi Öğrencilerinin Destinasyon Seçiminde Etkili Olan Çekici Faktörlerin Önem Performans Analizi(Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi, 2022) Akıncı, Zeki; Other; OtherYoğun küresel rekabetin yaşandığı günümüz turizm sektöründe, turistik destinasyonların tercih edilmesinde, destinasyonların sahip oldukları çekici faktörlerin önemli bir etkisi bulunmaktadır. Bu çalışmada, Antalya ilinde bulunan Akdeniz Üniversitesi’nde turizm eğitimi alan 426 öğrenciden anket tekniği ile veriler toplanmış ve Önem-Performans Analizi (ÖPA) yöntemiyle destinasyonda algılanan çekici faktörlerin önemi ve çekici faktörlerin uygulanma performansları tespit edilmesi amaçlanmıştır. Elde edilen sonuçlara göre, yüksek önem ve yüksek performans gösterilen doğal güzellikler, kültür, konaklama hizmetleri ve destinasyonun cazip alanları destinasyonun korunması ve sürdürülmesi gereken yönleri olarak; buna karşılık hem düşük önem hem de düşük performans gösterilen destinasyon danışma hizmetleri, destinasyondaki yerlere sınırsız ziyaret, bilgilendirici levha ve simgeler, ilginç/farklı yerel gelenekler düşük öncelik verilmesi gereken; yoğunlaşılması gereken özellikler olarak ulaşma ağının yaygınlığı, destinasyonun temizliği, yiyecek-içecek işletmelerin kalitesi; düşük önem verilmesine rağmen yüksek performans gösterilen ve kaçınılması gereken özellikler ise iş/ticaret, destinasyonun tarihi ve birden çok alışveriş fırsatı olarak saptanmıştır.Item Fosil Polen Kayıtlarına Göre Orta-Geç Holosen’de Anadolu’da Arazi Kullanımı ve Vejetasyonda Meydana Gelen Değişimler(Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi, 2021) Ören, Aziz; Other; OtherPaleovejetasyon değişimleri ve paleoarazi kullanımı özelliklerinin belirlenmesinde en önemli veriler fosil polen kayıtları ve bu kayıtlar içerisinde yer alan antropojenik göstergelerdir. Bu çalışmada fosil polen kayıtlarından elde edilen diyagramlardaki göstergeler değerlendirilerek paleoarazi kullanım dönemleri ve paleovejetasyon değişimlerinin belirlenmesi ve paleocoğrafya araştırmacılarının kullanımına sunulması amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda Anadolu’da farklı lokasyonlarda gerçekleştirilen fosil polen çalışmaları değerlendirilmiş ve üç farklı dönem belirlenmiştir; 1. Doğal vejetasyonun korunduğu dönemde yüksek rekabet yeteneğine sahip ağaç polenleri görülmüştür. 2. Orman tahribi ve yoğun tarım döneminde doğal ormanın tahribatı sonucunda istilacı vejetasyon gelişimini gösteren bitkilere ait polen taksonları ve antropojenik göstergeler yayılış göstermiştir. 3. Arazinin geçici olarak terk edilme döneminde antropojenik göstergeler ile ormanların tahrip edildiği sahalarda yayılış gösteren bitkiler belirgin şekilde azalırken, ikincil ormanların gelişimi görülmüştür.Item Prof. Cemal Arif Alagöz, Vefatının 30. Yılı Anısına(Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi, 2021) Tunçel, Harun; Other; OtherBu yazı Cemal Arif Alagöz’ü vefatının otuzuncu yılında anmak amacıyla hazırlanmıştır. Aynı zamanda onun hakkında genç coğrafyacılara ayrıntılı bilgi vermek de hedeflenmiştir Cemal Arif Alagöz, 1902 yılında İstanbul’da doğmuş, 1991 yılında Ankara’da vefat etmiştir. Öğrenimini İstanbul’da görmüş, burada öğretmen okulundan mezun olup 1921 yılında ilkokul öğretmeni olarak göreve başlamış 1927 yılında yurt dışına gidinceye kadar bu görevi yapmıştır. Alagöz, üniversiteden mezun olduktan sonra, Fransa’ya gitmiş 1931 yılında Paris Üniversitesinden de diploma almış, 1931 yılında Ankara Gazi Terbiye Enstitüsünde göreve başlamıştır. 1933 yılında İstanbul Üniversitesi doçent kadrosuna atanmış, 1936 yılında Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesine geçmiştir. Burada 1943 yılında profesörlüğe yükseltilmiştir. 1944 yılından emekli olduğu 1972 yılına kadar bu bölümün başkanlığını da yapmıştır. Çeşitli bilimsel kuruluşlara üye olmuş ve onların faaliyetlerine katılarak her zaman desteğini sürdürmüştür. Birbirinden farklı pek çok konuda yayını olan Alagöz’ün özellikle yaylacılık ve karst konusundaki çalışmalarının coğrafya bilimi içinde ayrı ve önemli bir yeri vardır. Cemal Arif Alagöz, tüm hayatı boyunca mesleğini ön planda tutmuş, onun gelişmesi için çaba sarf etmiş olan müstesna bir bilim insanıdır.Item Coğrafi Bir Araştırma Konusu Olarak Müzik Coğrafyası(Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi, 2021) Kaçmaz, Muhammet; Other; OtherToplum bireylerin biyolojik, kültürel, düşsel ve düşünsel varlıkları ile oluşturduğu bir bütündür. Dolayısı ile toplumların özellikle sağlıklı toplumların oluşumu bireylerin fiziksel, duygusal, düşünsel ve ruhsal gelişimleri ile yakından ilgidir. Bireylerin bu gelişiminde bilimden teknolojiye, spordan siyasete, edebiyattan sanata çok sayıda bileşenin etkisi bulunmaktadır. Müzik de günlük yaşamın içinde her an, her yerde hayat bulan bir sanat dalı aynı zamanda bir yaşam aracı olarak bireylerin dolayısı ile toplumların gelişiminde önemli bir etkiye sahiptir. Küçük topluluklardan ulusal devletlere ve de çok uluslu kültür ve şirketlere kadar her yerde müziğin birleştirici ve bütünleştirici etkisini görmek mümkündür. Müziğin sadece kulağa değil aynı zamanda akla, kalbe ve ruha da hitap etmesi müziğin bireyler ve toplumlar üzerindeki etkisini arttırmaktadır. İnsanı etkileyen her konu mekân ve coğrafya ile de ilişkilendirilebildiğinden coğrafyacının bir araştırma alanı olarak müzik ile ilgilenmesi kaçınılmazdır. Bu çalışmada müzik coğrafyasının kapsamı fenomenolojik yaklaşım perspektifinde ele alınırken, müzik coğrafyasının yeri ve önemi de müzik coğrafyası ile ilgili yapılmış çalışmalar bağlamında açıklanmaktadır.Item Literatür Taraması Üzerinden Covid-19 Salgınının Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelere (KOBİ) Etkisini Anlamak: Kavramsal Bir Analiz(Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi, 2021) Şahin, Mehmet Tahsin; Other; OtherCovid-19 salgını sadece sağlık alanında değil aynı zamanda sosyal ve ekonomik olarak da tüm dünyayı olumsuz olarak etkilemiştir. Kriz, sosyal yapıda önemli değişimlere yol açarak toplumsal normları derinden etkilemeye devam etmektedir. Özellikle tüketici hareketlerindeki değişikliklerin Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler üzerinde olumsuz sonuçları olmuştur. Bu bağlamda bu makalenin amacı Covid-19 krizinin KOBİ’ler üzerindeki etkisini ampirik çalışmalar üzerinden okuyarak genellemeler yapmaktır. Bu kapsamda 20 ampirik araştırma makalesi içerik analizine tabi tutularak kavramsal bir harita oluşturulmuştur. Bu çalışma hükümetlerin ve işletme sahiplerinin genellenebilir ilk sonuçları görmesi, politika ve strateji geliştirmeleri adına önemlidir. KOBİ’lerin mali açıdan sıkıntı yaşamaları, bazılarının kapanması ve işgücü kayıplarının yüksek oranda olması önemli kavramsallaştırmalardandır. Bunun yanında krizin yarattığı olumsuz durumdan kurtulmak için yenilikçilik çabaları da KOBİ’ler için olumlu bir gelişmedir.Item Literatür Taraması Üzerinden Covid-19 Salgınının Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelere (KOBİ) Etkisini Anlamak: Kavramsal Bir Analiz(Ankara Üniversitesi Dil ve tarih Coğrafya Fakültesi, 2021) Şahin, Mehmet Tahsin; Other; OtherCovid-19 salgını sadece sağlık alanında değil aynı zamanda sosyal ve ekonomik olarak da tüm dünyayı olumsuz olarak etkilemiştir. Kriz, sosyal yapıda önemli değişimlere yol açarak toplumsal normları derinden etkilemeye devam etmektedir. Özellikle tüketici hareketlerindeki değişikliklerin Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler üzerinde olumsuz sonuçları olmuştur. Bu bağlamda bu makalenin amacı Covid-19 krizinin KOBİ’ler üzerindeki etkisini ampirik çalışmalar üzerinden okuyarak genellemeler yapmaktır. Bu kapsamda 20 ampirik araştırma makalesi içerik analizine tabi tutularak kavramsal bir harita oluşturulmuştur. Bu çalışma hükümetlerin ve işletme sahiplerinin genellenebilir ilk sonuçları görmesi, politika ve strateji geliştirmeleri adına önemlidir. KOBİ’lerin mali açıdan sıkıntı yaşamaları, bazılarının kapanması ve işgücü kayıplarının yüksek oranda olması önemli kavramsallaştırmalardandır. Bunun yanında krizin yarattığı olumsuz durumdan kurtulmak için yenilikçilik çabaları da KOBİ’ler için olumlu bir gelişmedir.Item Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde Su Noksanlığı ve Eğilim Analizi(Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi, 2021) Kale, Mustafa Murat; Other; OtherDoğu Akdeniz Havzası’nın merkezinde, eski dünyadan batıya açılan deniz yolu üzerinde yer alan Kıbrıs adası bölge coğrafyasında su kökenli problemlerin en çok yaşandığı yerler arasındadır. Bu çalışmada Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)’ndeki su noksanlığının ortaya çıkartılması ve su noksanlığına ait eğilimlerin araştırılması amaçlanmıştır. Çalışma dönemi boyunca hidrolojik bütçeler oluşturularak su noksanı miktar ve süresi hesaplanmıştır. Su noksanlığı ve su fazlalığı tespit edilen aylarda istatistiksel açıdan anlamlı bir artış veya azalış olup olmadığı sorusuna yanıt aranmış ve bu kapsamda eğilim analizleri gerçekleştirilmiştir. Çalışma bulguları KKTC genelinde yılın büyük bir kısmında su noksanlığı gerçekleştiğini göstermiştir. Kuzey ve iç kesimler arasında su noksanı miktar ve süresi farklılık sergilemektedir. Eğilim analizleri KKTC genelinde gerek su fazlalığında gerekse su noksanlığında istatistiksel açıdan anlamlı yönelimler gerçekleştiğini ortaya çıkartmıştır. Su fazlalığı kaydedilen aylarda tespit edilen anlamlı eğilimler su fazlasının azaldığını gösterirken, su noksanlığı kaydedilen aylarda tespit edilen anlamlı eğilimler su noksanının arttığını göstermiştir. Otuz bir yıllık kesintisiz dönem boyunca yıllık ölçekte su fazlası olan ay sayısında istatistiksel açıdan anlamlı azalma eğilimi tespit edilmiştir.Item Cumhuriyetin İlk Yıllarında Modern Toplum İnşa Sürecinde Sanayi Tesislerinin Rolü(Coğrafi Bilimler Dergisi, 2021) Kaya, Mutlu; Other; OtherTürkiye için cumhuriyet, rejim değişikliğinden öte topyekün bir değişimi ifade etmektedir. Modern bir ülke için ekonomik bağımsızlığı sağlamakla beraber toplumun düşünce yapısı ve kültürel yaşam üzerinde de birtakım yenilikler yapmak hedeflenmiştir. Hedeflenen yenilikleri halka anlatmak ya da kanunlaştırmaktan ziyade yaşamın bir parçası haline getirmek üzere örnek üretim ve yaşam alanları oluşturulmuştur. Cumhuriyet’in ilk yıllarında bu amaçla kurulan sanayi tesislerinin kuruluş felsefeleri ve toplum üzerindeki etkilerinin açıklanması çalışmanın temel amacını oluşturmaktadır. Saha çalışmaları ve doküman inceleme yöntemiyle elde edilen verilerin kullanıldığı araştırmada konu, yabancı sermaye, özel sektör ve devlet teşekküllerinden oluşan dokuz fabrika örneğinde ele alınmıştır. Fabrikalar, üretim tesislerinin yanında modern konutları, okulu, sineması, spor alanları, konferans salonları, eğlence tesisleri ile hem ülke ekonomisine katkı sağlayacak hem de modern yaşamın sembolü olacak birer okul olarak tasarlanmıştır. Cumhuriyet kültürünü yaymak üzere birer sosyal değişim projesi olarak tasarlanan bu fabrikaların, kuruldukları çevrelerin sosyal ve ekonomik hayatında önemli değişiklikler yaratarak model sanayi şehirleri ortaya çıkardıkları tespit edilmiştir.Item Kentsel ve Kırsal Nüfus Tespiti Sorunu: Adana ve Osmaniye İli Örneği(Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi, 2021) Türkan, Okan; Other; OtherTürkiye’de kırsal ve kentsel nüfusun tespiti hususunda kullanılan istatistiklerin elde edilme yöntemleriyle ilgili bazı sorunlar olduğu görülmektedir. Türkiye’de kentsel ve kırsal nüfusun belirlenmesinde Türkiye İstatistik Kurumu’nun verileri kullanılmakta olup gerek 6360 gerekse de 5393 ve 5216 sayılı yasalardan dolayı doğru değerler elde edilememektedir. Çalışmanın ana hedefi kırsal ve kentsel nüfusun belirlenmesinde sadece büyükşehir belediyeli illerde değil, diğer illerde de benzer sorunlar olduğunu ortaya koyarak ilgili sorunun çözümü bağlamında yöntem geliştirmektir. Kırsal ve kentsel nüfusu belirleme sorunu, mahallelerin uydu görüntüleri ve saha çalışmalarıyla kentsel doku içinde olup olmadıklarının tespitiyle çözülmelidir. Bu yöntem Adana ile Osmaniye illerine uygulanmış, elde edilen bulgulara göre Adana ilinin toplam nüfusunun %12’sinin kırsal, %88’inin ise kentsel nüfustan oluştuğu belirlenmiştir. Osmaniye ilinin toplam kırsal nüfusunun TÜİK’ten farklı olarak 116.409, kentsel nüfusun ise 432.147 olduğu bulunmuştur.Item Yüksek Çözünürlüklü CCSM4 Model Verilerine Göre Son Buzul Maksimumunda (SBM) Türkiye’nin Holdridge Ekolojik Bölgeleri ve Günümüz İklim Şartlarıyla Karşılaştırılması(Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi, 2021) Yılmaz, Erkan; Coğrafya; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiBu çalışmada, CCSM4 ve ERA-Interim model verileri kullanılarak, Türkiye’de Son Buzul Maksimumu (SBM)’de ve günümüzdeki Holdridge ekolojik bölgeleri (HEB) oluşturulmuş-karşılaştırılmış, CCSM4 verilerine göre SBM’deki iklim özellikleri ortaya koyulmuştur. Analiz sonuçlarına göre SBM’deki sıcaklıkların günümüze göre farkları Karadeniz çevresinde düşükken, Türkiye’nin güneyine ve karasal iç bölgelerine doğru artmaktadır. SBM’deki yağışlar, yüksek dağlık alanlarda (Güneydoğu Toroslar hariç) günümüze göre yüksek, Doğu Anadolu Bölgesi ve deniz kıyıları ile alçak alanlarda düşüktür. HEB sınıflandırmasına göre Türkiye’de SBM’de alçak irtifa koşulları ortadan kalkmakta, dağlık, alpin ve karlı kat genişlemektedir. SBM’de Türkiye’de daha nemli (buharlaşma yağış oranı) koşullar oluştuğu, bu nemliliğin hem sıcaklık düşüşüne bağlı buharlaşma azalmasından hem de yağış artışından kaynaklandığı anlaşılmıştır. SBM’de Türkiye’de günümüzde bulunan çöl çalılığı ve dikenli çalılık biyomları görülmezken, dikenli step, step ve kurak orman biyomu alanları daralmış, diğer biyom alanları genişlemiştir. Çalışma sonucunda CCSM4 verilerinin, Türkiye’nin doğu yarısı için tutarlı, batı yarısı için yarı-tutarlı olduğu görülmüştür.