Cilt:20 Sayı:01 (2019)
Permanent URI for this collection
Browse
Recent Submissions
Item Zihinsel Yetersizliği Olan Çocuklar İçin Hibrit Okuma-Yazma Öğretim Yöntemi(Ankara Üniversitesi, 2019-03-01) Akçin, F. Nur; Eğitim Bilimleri FakültesiÜlkemizde zihinsel yetersizliği olan çocuklar için özel bir okuma-yazma öğretim yöntemi bulunmaması nedeniyle normal gelişim gösteren çocuklar için kullanılan yöntemler çoğu zaman aynen, bazen de uyarlamalar yapılarak kullanılmaktadır. Bu yöntemler, zihinsel yetersizliği hafif derecede olan çocuklarda öğretimsel uyarlamalarla başarılı şekilde uygulanabilirken, orta ve ağır derecede olan çocuklarda görülen bilişsel ve öğrenme özelliklerinden dolayı aynı başarı sağlanamamaktadır. Zihinsel yetersizliği ağır derecede olan çocuklar için hedef, işlevsel okuma ile sınırlı olmasına karşın, orta derecede olan çocuklar için akademik okur-yazarlığa ulaşmaktır. Hibrit okuma-yazma öğretim yöntemi, zihinsel yetersizliği olan çocuklara okuma-yazma öğretimi alanındaki bilimsel araştırma sonuçlarının taranması ve derlenmesi ile oluşturulmuştur. Bu yöntem, görsel sözcük öğretimi, harf bilgisi öğretimi, tek heceli sözcükleri okuma öğretimi, çok heceli sözcükleri okuma öğretimi olmak üzere hiyerarşik aşamalardan oluşur. Yöntemin uygulanması sırasında görsel sözcük okuma stratejisi, analitik fonik strateji ve benzetme stratejisi olmak üzere üç farklı stratejinin birlikte kullanılması nedeniyle hibrit/karma bir öğretim yöntemi olma özelliği gösterir.Item Zihin Yetersizliği Olan Bireylere Güvenlik Becerilerinin Öğretimi: Kapsamlı Betimsel Analiz(Ankara Üniversitesi, 2019-03-01) Kıyak, Üzeyir Emre; Tuna, Merve D.; Eğitim Bilimleri FakültesiGüvenlik becerileri tüm bireyler için yaşamsal önem taşıyan becerilerdir. Alanyazında zihin yetersizliği olan bireylerin, yetersizliği olmayan bireylere göre kazalara, şiddete, tacize ve ihmale daha fazla maruz kaldığı ifade edilmektedir. Bu çalışmada, zihin yetersizliği olan bireylere sunulan güvenlik becerileri öğretimini hedefleyen çalışmaların demografik, yöntemsel ve sonuçları açısından değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Söz konusu çalışmalara ulaşabilmek için elektronik ortamda taramalar yapılmış, dizin taraması gerçekleştirilmiş ve ulaşılan çalışmaların kaynakçalarını gözden geçirerek elle tarama yapılmıştır. Taramalar sonucunda 176 çalışmaya ulaşılmış ve dahil etme ve dışlama ölçütleri açısından çalışmalar değerlendirilerek 33 çalışma betimsel analize alınmıştır. Betimsel analiz sürecinde her bir çalışma demografik, yöntemsel ve sonuçlarına ilişkin parametreler açısından analiz edilmiştir. Analizler, farklı yaş ve düzeyde zihin yetersizliği olan bireylere güvenlik becerilerinin öğretilebildiğini göstermektedir. Bulgular tartışılarak, araştırmacılara ve uygulamacılara önerilerde bulunulmuştur.Item Usage of Digital Learning Material in Special Education(Ankara Üniversitesi, 2019-03-01) Coşkun, Tuğra Karademir; Alper, Ayfer; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiBu çalışmada özel eğitim bölümü öğretmen adaylarının deneyimlerinden yola çıkarak dijital öğrenme materyallerinin (DÖM) özel eğitimde kullanımı betimlenmiş ve kullanmayı tercih ettikleri DÖM geliştirme ortamları gerekçeleri ile ortaya koyulmuştur. Araştırmada fenomenoloji deseni kullanılmış ve araştırma bir devlet üniversitesinde öğrenim gören 49 özel eğitim öğretmenliği öğretmen adayları ile gerçekleştirilmiştir. Araştırma 6 hafta dijital öğrenme materyali, 6 hafta artırılmış gerçeklik uygulamaları, 1 hafta materyal geliştirme etkinlikleri ve 1 hafta görüşmeler olmak üzere toplamda 14 hafta şeklinde yürütülmüştür. Araştırma verileri görüşmeler aracılıyla toplanmış ve elde edilen veriler 2 döngü kodlama ile analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda öğretmen adaylarının dijital öğrenme materyallerini ve artırılmış gerçeklik uygulamalarını özel eğitimde kullanmayı tercih ettikleri belirlenmiştir. Ayrıca öğretmen adaylarına göre dijital öğrenme materyalleri ve artırılmış gerçeklik uygulamaları özel eğitime ihtiyacı olan öğrencilerin akademik, sosyal, öz bakım ve iletişim becerilerini destekleyebilmektedir. Ek olarak, kolay kullanım sağlaması, düşük maliyeti, öğrenci katılımını kolaylaştırma gibi nedenlerden dolayı öğretmenlerin işlerini kolaylaştırırken, bireyselleştirmedeki zorluk ve teknik sorunlardan dolayı geliştirme sürecinde sorunlar yaşanabileceğini de dile getirmişlerdir.Item İşitme Kayıplı Çocuğu Olan Bir Annenin Aile Eğitimi Sürecinin İncelenmesi(Ankara Üniversitesi, 2019-03-01) Turan, Zerrin; Koca, Aslı; Uzuner, Yıldız; Eğitim Bilimleri FakültesiBu araştırmanın amacı işitme kayıplı çocuğu olan bir annenin, aile eğitimi sürecinin incelenmesidir. Eylem araştırması olarak desenlenen çalışmanın katılımcıları işitme kayıplı bir çocuğun annesi ve eğitimcidir. Araştırma verileri, aile eğitimi uygulamalarının videoteyp kayıtları, anneyle yapılan görüşmeler, geçerlik güvenirlik komitesi ses kayıtları ve araştırmacı günlükleri yoluyla toplanmıştır. Araştırma sürecinde toplam on seans aile eğitimi yapılmıştır. Aile eğitimi sürecinin incelenmesi amacıyla tüm seansların genel dökümü yapılmış, elde edilen verilere tümevarım analizi uygulanmıştır. Araştırma süresince her seans sonrası yazarlar arasında düzenlenen toplantılarla seans süresince karşılaşılan sorunlar saptanmış ve yeni bir eylem planı oluşturulmuştur. Oluşturulan eylem planı çerçevesinde bir sonraki aile eğitimi planlanarak uygulanmıştır. Çalışma süresince bu döngü sistematik bir şekilde sürdürülmüştür. Verilerin analizi sonucu 7 ana tema, 9 alt temaya ulaşılmıştır. On seans eğitim sonrasında annenin çocuğun gelişimini destekleyen olumlu davranışlarında artış ve eğitimcinin aile eğitimi uygulamasında olumlu değişikler gözlenmiştir.Item Herkes İçin Mobil Öğrenme: Mobil Uygulamaların Evrensel Tasarım İlkelerine Göre İncelenmesi(Ankara Üniversitesi, 2019-03-01) Şenel, Selma; Şenel, Hüseyin; Günaydın, Serpil; Eğitim Bilimleri FakültesiGünümüzde, mobil öğrenme giderek yaygınlaşmaktadır. Bireyin yaşı, kültürü, engeli, deneyimleri ne olursa olsun mobil ortamlardan faydalanabilmektedirler. Kullanıcı kitlesindeki çeşitlilik nedeniyle mobil uygulamaların tüm bireylerin kullanabileceği şekilde tasarlanması önemlidir. Evrensel tasarım; her türlü ürün ve süreci daha kapsayıcı kılmayı amaçlayan bir yaklaşımdır. Bu araştırmada, mobil öğrenme süreçlerinde evrensel tasarımının önemine dikkat çekmek amaçlanmıştır. Bu çerçevede, öğrenme için evrensel tasarım ilkeleri temel alınarak, üç boyut ve 45 maddeden oluşan bir kontrol listesi geliştirilmiştir. Tüm dünyada yaygın olarak kullanılan ve yabancı dil eğitimi sunan 26 mobil uygulama kontrol listesine göre incelenmiştir. Araştırma sonucunda uygulamaların, özellikle “içeriğin sunumu”nda yetersiz oldukları gözlenmiştir. Uygulamaların “kullanım ve etkileşim seçenekleri” ve “motivasyonu arttırma” boyutlarında ise orta yeterlikte oldukları gözlenmiştir. Sonuç olarak, dünya çapında kullanılan uygulamalarda dahi farklı özelliklerdeki bireylerin kullanımı açısından eksikliklerinin olduğu belirtilebilir. Bulgulardan yola çıkarak, mobil uygulamaların tasarımında evrensel tasarım ilkelerinde işaret edilen özel gereksinimli bireylerin de göz önünde bulundurulmasına gayret gösterilmesi önerilmektedir.Item Öğrenme Güçlüğü Yaşayan Çocuklarda ve Ebeveynlerinde Yaşam Kalitesi(Ankara Üniversitesi, 2019-03-01) Sakız, Halis; Baş, Güldest; Eğitim Bilimleri FakültesiBu araştırmanın amacı, öğrenme güçlüğü ile tanılanmış çocukların ve ebeveynlerinin yaşam kalitesi düzeylerini incelemektir. Araştırmada 120 çocuk ve 120 ebeveynin yaşam kalitesi sırasıyla Çocuklar İçin Genel Amaçlı Sağlıkla İlgili Yaşam Kalitesi Ölçeği (KINDL-R-Kid) ve Dünya Sağlık Örgütü Yaşam Kalitesi Ölçeği-Kısa Formu Türkçe Versiyonu (WHOQOL-BREF-TR) ile ölçülmüş olup; yaşam kalitesi düzeyleri ve bu düzeyler arasındaki ilişki ile çocuk yaşam kalitesinin ebeveyn yaşam kalitesini ne düzeyde yordadığı betimsel ve çıkarımsal istatistiksel analiz yöntemleri ile araştırılmıştır. Bulgular, çocuk ve ebeveyn yaşam kalitesi arasında anlamlı ilişkiler olduğunu ve çocuk yaşam kalitesinin ebeveyn yaşam kalitesini anlamlı düzeyde yordadığını göstermiştir. Elde edilen sonuçlardan yola çıkılarak öğrenme güçlüğüne dair psiko-sosyal ve psiko-eğitsel hizmetler geliştirilirken, başta aile olmak üzere sistem içinde yer alan tüm unsurların dikkate alınması gerektiğini göstermektedir.Item Karşılıklı Taklit Eğitiminin Otizm Spektrum Bozukluğu Olan Çocukların Taklit Edildiğinin Farkına Varma Davranışları Üzerindeki Etkililiği(Ankara Üniversitesi, 2019-03-01) Töret, Gökhan; Özmen, Emine Rüya; Eğitim Bilimleri FakültesiBu çalışmada Karşılıklı Taklit Eğitimi (KTE) ile sunulan taklit eğitiminin otizm spektrum bozukluğu (OSB) olan çocukların taklit edildiğinin farkına varma davranışları (TEFV) sıklık düzeyleri üzerindeki etkililiğinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışmanın deseni, tek denekli deneysel desenlerden uyarlanmış denekler arası çoklu başlama düzeyi desenidir. Çalışmaya 26-42 ay aralığında bulunan OSB olan üç denek katılmıştır. Çalışma sonuçları, TEFV türleri açısından bakıldığında, KTE oturumları arttıkça az gelişmiş TEFV davranışları sıklığında kararsız veriler elde edilirken gelişmiş TEFV davranışlarından test etme davranışları sıklık düzeylerinde ilerlemeler olmuştur. İzleme oturumlarında ise uygulama evresinden 2 ve 4 hafta sonra az gelişmiş ve gelişmiş TEFV sıklık düzeylerinde bazı deneklerde düşüşler olduğu, bazı deneklerde ise elde edilen kazanımların kalıcılığının korunduğu gözlenmiştir. Elde edilen bulgular, erken çocukluk döneminde OSB olan çocuklarda OSB olan çocuklarda TEFV davranışları sergileme özellikleri ve KTE teknikleri açısından alan yazın çerçevesinde tartışılmıştır.Item Duygusal ve Davranışsal Bozukluk Açısından Risk Altında Olan İlkokul Öğrencilerinin Belirlenmesi(Ankara Üniversitesi, 2019-03-01) Çetiner, Özlem; Sucuoğlu, Bülbin; Eğitim Bilimleri FakültesiBu çalışmanın temel amacı duygusal davranışsal problemler (DDB) açısından risk altında bulunan öğrencileri belirlemektir. Bu genel amaç doğrultusunda çalışma üç alt amaçtan oluşmuştur: a)DDB açısından risk grubunda olan öğrencileri belirlemek amacıyla geliştirilmiş Öğrenci Risk Tarama Ölçeği’nin (ÖRTÖ-T) Türkçe Formu’nun psikometrik özelliklerini incelemek, b) Öğrencilerin ölçek puanlarının sınıf düzeyleri ve cinsiyetlerine göre değişip değişmediğini belirlemek ve c)ÖRTÖ-T puanlarını temel alarak DDB açısından yüksek risk grubunda bulunan öğrencileri belirlemek. Bu amaçlarla 10 devlet okulunda çalışan 108 öğretmenin 2378 öğrenci için ölçeği doldurmaları sağlanmıştır. Analiz sonuçlarına göre, ölçeğin Türkçe Formu’nun geçerlik ve güvenirliği orijinal forma benzerdir ve veri toplanan ilkokul öğrencilerinin yaklaşık %6’sı DDB açısından yüksek risk grubundadır. Erkeklerin toplam ve dışsallaştırılmış davranışları, kızların ise içselleştirilmiş davranışları fazladır. Ayrıca, dördüncü sınıf öğrencilerinin hem toplam hem de alt ölçek puanları diğer sınıf öğrencilerinden anlamlı düzeyde fazladır. Çalışma alanyazın temel alınarak tartışılmış, sınırlılıklar açıklanmış ve ileri çalışmalar için öneriler sunulmuştur.