Cilt:53 Sayı:01 (2012)

Browse

Recent Submissions

Now showing 1 - 10 of 10
  • Item
    Ayşe Esra Ağırakça Şahyar. Kütüb-i Sitte’den örneklerle Zayıf Hadis Rivayeti: metodolojik anlam ve yorum
    (Ankara : Ankara Üniversitesi : İlahiyat Fakültesi, 2012) Göktaş, Recep Gürkan; İlahiyat Fakültesi
  • Item
    İnsanın özgürlüğü ve kötülük problemi
    (Ankara : Ankara Üniversitesi : İlahiyat Fakültesi, 2012) Hasker, William; İlahiyat Fakültesi; Terkan, Fehrullah
  • Item
    Human freedom and the problem of evil
    (Ankara : Ankara Üniversitesi : İlahiyat Fakültesi, 2012) Hasker, William; İlahiyat Fakültesi
  • Item
    Psikoloji ve dinin etkileşimi: trendler ve gelişmeler
    (Ankara : Ankara Üniversitesi : İlahiyat Fakültesi, 2012) Haque, Amber; İlahiyat Fakültesi; Erdoğruca Korkmaz, Nuran
    Tarihsel açıdan bakıldığında, bir beşeri bilim disiplini olarak psikoloji, din çalışmalarını ve dinin insan davranışı ve düşünce süreçlerine olan etkisini ihmal etmiştir. Bu çalışma kısaca psikolojinin „dini‟ niçin çalışma konusu edinmesi gerektiğini tartışmakta ve psikolog ve din adamlarının birbirlerine karşı tutumlarını incelemektedir. Bu makalede din ve insan uyumu arasında güçlü bir ilişki olduğunu gösteren deneysel çalışmalara yer verilmiştir. Ayrıca bu iki disiplin arasında son zamanlarda meydana gelen gelişmeler hakkında yazılan literatür tanıtılmıştır. Tarih boyunca var olan bu iki disiplin arasındaki düşmanlığa rağmen, gittikçe elverişli hale gelen bir ortak alanın olduğu ve gelecekte de belli şartlar dahilinde bu yönelimin daha da güçlenebileceği sonucuna varılmıştır
  • Item
    İlâhî Kemâl ve özgürlük meselesi
    (Ankara : Ankara Üniversitesi : İlahiyat Fakültesi, 2012) Rowe, William; İlahiyat Fakültesi; Ravza, Aydın
  • Item
    Katolik-laik tartışması bağlamında Fransa’da dinler tarihi disiplininin oluşum süreci
    (Ankara : Ankara Üniversitesi : İlahiyat Fakültesi, 2012) Adıbelli, Ramazan; İlahiyat Fakültesi
    Bilimsel bir disiplin olarak Dinler Tarihinin tarihi betimlenirken genellikle Friedrich Max Müller‟in Introduction to the Science of Religion (1873) adlı eseri başlangıç noktası olarak kabul edilmekte ve bu tarihten başlanarak bu disiplinin tarihsel gelişim safhaları kronolojik sırayla ele alınmaktadır. Bu yaklaşım, Dinler Tarihinin her ülkede kendine has şartlar altında geliştiği ve kurumsallaştığı gerçeğine yeterince vurgu yapmadığı gibi sanki bu disiplin ortak bir gelişim safhasından geçmiş izlenimi uyandırmaktadır. Oysa diğer bilim dallarında olduğu gibi Dinler Tarihi, Avrupa‟da ülkeden ülkeye farklı tarihsel, sosyal ve kültürel bağlamlarda ortaya çıktığı için doğal olarak da farklı şekillerde değerlendirilmektedir. Örneğin Fransa‟daki Dinler Tarihi anlayışı, bu disiplininin işlevi ve akademik camiada onun algılanış biçimi, diğer Avrupa ülkelerinden oldukça farklıdır. Bu çalışmanın amacı Fransa‟da Dinler Tarihi disiplininin oluşum sürecini ortaya koyarak bu farklılıkların nedenlerini açıklığa kavuşturmaktır
  • Item
    Din eğitimi bilimi araştırmalarında videoların nitel analizi: Nvivo8 örneği
    (Ankara : Ankara Üniversitesi : İlahiyat Fakültesi, 2012) Zengin, Halise Kader; İlahiyat Fakültesi
    Bu makale, nitel veri analizinde başvurulan Nvivo programının Din Eğitimi bilimi araştırmalarında kullanımını konu edinmektedir. Araştırmanın temel sorusu şudur: Din Eğitimi bilimi araştırmalarında Nvivo8 programı kullanılarak bir video analizi nasıl yapılır? Bu temel soruyu cevaplamaya yönelik olarak, makalede Mısır Prensi Musa (The Prince of Egypt) isimli çizgi film üzerinden analiz süreçleri gösterilmiştir. Program, video analizi sürecinde işlevsel olmasına rağmen bazı zorlukları da içinde barındırmaktadır. Fakat temelde Din Eğitimi bilimi araştırmalarında, video analizi gerçekleştirilirken Nvivo programının kullanılabileceği sonucuna ulaşılmıştır
  • Item
    El-Uṣūlu’l-Ḫamse’nin Ḥanbelī yorumu: el-Ḳāḍī Ebū Yal ā el-Ferrā örneği
    (Ankara : Ankara Üniversitesi : İlahiyat Fakültesi, 2012) Aslan, İbrahim; İlahiyat Fakültesi
    Makale, Ḥanbelī âlim el-Ḳāḍī Ebū Ya lā‟nın Mu tezile kelâm çevresi tarafından geliştirilen elUṣūlu’l-Ḫamse doktrinine getirdiği farklı yorumları bir bütünlük içerisinde irdelemektedir. Diğer bir deyişle bu çalışma, Mu tezilî doktrine karşıt bir söylemi benimsemiş olan Ḥanbelī bir âlimin düşünce sistemindeki dönüşümünü ortaya koymaktadır. Bu temelde Ebū Ya lā, tevḥ d ilkesinde ne Mu tezile gibi aşırı tenzihçi ne de Selef uleması gibi teşbihe kapı aralayan bir tutum içerisinde olmuştur. Adālet ilkesinde ise kudrete vurgu yapan Eş ar yaklaşıma yakın durmuştur. El-va d ve’l-va īd ilkesine gelince, o, ilahî adaletin rahmetle yoğrulduğunu ve bu sebeple, büyük günah işleyenin imandan değil, kemâl düzeyde bir imana sahip olmaktan mahrum kalacağını ileri sürmüştür. El-menzile beyne’l-menzileteyn ilkesinde ise o, Eş ar Kesb teorisine dayanarak insanın kendi fiillerini yaratmasından söz edilemeyeceğini belirtmiştir. Şu halde insan, ne Mu tezile‟de olduğu gibi özgürdür ne de Cehmiyye‟nin ileri sürdüğü gibi mutlak bir cebr altındadır. El-emr bi’l-ma rūf ve’n-nehy ani’l-munker ilkesinde de o, kavramın Mu tezilī düşüncedeki politik içeriğini reddetmiş; ilkeyi, hakikatin ortaya konması ve karşıt tezlerin reddedilmesi anlamında teolojik olarak tanımlamıştır
  • Item
    “Muvelleh” kavramı üzerine
    (Ankara : Ankara Üniversitesi : İlahiyat Fakültesi, 2012) Öztürk, Eyüp; İlahiyat Fakültesi
    7./13. yüzyıla ait tasavvuf ve tarih kaynaklarında görülmeye başlanan “muvelleh” kavramının kimleri kapsadığına dair bu kaynaklarda çok açık ifadeler yoktur. Ancak muvelleh diye nitelenen dervişler incelendiğinde, bunların tasavvufun yerleşik inanç ve uygulamalarına muhalif tavırlar sergileyen dervişler olduğu anlaşılmaktadır. Muvelleh terimi, sadece Ḳalenderī, Ḥaydarī, Rifā ī tarikatlarına mensup sûfîler için değil, bunların dışında belli bir tarikata mensup olmayan meczūb nitelikli dervişler için de kullanılmıştır. Dolayısıyla muvelleh kelimesinin, iddia edildiği üzere belli bir tarikatın mensuplarını işaret etmediği, hangi tarikata bağlı olursa olsun, yerleşik inanç ve yaşam biçimine muhalif tavırlar sergileyen bütün derviş gruplarını kapsadığı ortaya çıkmaktadır
  • Item
    İbn Melek’in Mebāriḳu’l-Ezhār Şerḥu Meşāriḳi’l-Envār’ındaki şerh yöntemi ve eserin hadis şerh literatüründeki yeri
    (Ankara : Ankara Üniversitesi : İlahiyat Fakültesi, 2012) Koca, Suat; İlahiyat Fakültesi
    Bu çalışma, Anadolu Beyliklerinden Aydınoğulları döneminde yetişmiş çok yönlü bir bilgin olan İbn Melek‘in (ö.821/1418‘den sonra) Mebāriḳu’l-Ezhār adlı hadis şerhini konu almaktadır. Bu şerh eṣ-ṢaŞānī‘ye (ö.650/1252) ait Meşāriḳu’l-Envār adlı derleme hadis eseri üzerine kaleme alınmıştır. Her iki eser de Osmanlı medreselerinde ve bilhassa dâru‘l-hadislerde asırlarca ders kitabı olarak okutulmuştur. Makalede eserin yapısal özellikleri ve şerh metodu tahlil edilmiş ve hadis şerh edebiyatındaki yeri tartışılmıştır. Buna göre Mebāriḳu’l-Ezhār, esas aldığı metindeki rivayetlerin anlaşılması için sarf, nahiv, lügat, hadis, fıkıh, usul-i fıkıh, kelam ve tefsir gibi ilimler çerçevesinde kısa ve özlü bilgiler içeren, pedagojik değeri yüksek, işlevsel ve kısmen özgün bir eserdir. Ancak muhtevası, sistematiği, yazılış amacı ve hedef kitlesi göz önüne alındığında, en-Nevevī (ö.676/1277) ile birlikte ilk olgun örneğini verdiği kabul edilen klasik hadis şerhleri içinde değerlendirilmemelidir