Atatürk Devrimleri ve Diyanet İşleri Başkanlığı (1924-1938)
dc.contributor.advisor | Ercan, Yavuz | |
dc.contributor.author | Yanardağ, Ayşe | |
dc.date.accessioned | 2019-02-07T22:20:47Z | |
dc.date.available | 2019-02-07T22:20:47Z | |
dc.date.issued | 2012 | |
dc.description.abstract | Çalışmanın kuramsal çerçevesini Atatürk'ün devrim tanımı oluşturmaktadır; ?Türk milletini son asırlarda geri bırakmış olan mevcut müesseseleri yıkarak yerlerine milletin en yüksek medeni icaplara göre ilerlemesini temin edecek yeni müesseseleri koymak? Türk milletini geri bırakan eski kurumlar yıkılıp yerlerine yenileri kurulurken din devlet ilişkileri Osmanlı Devleti döneminden farklı düzenlenmeye çalışılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde yeni bir anlayışla, din devlet ayrılığı yani laiklik ilkesi Türk milletini en medeni icaplara göre ilerletecek yeni kurumların temeli olmuştur. Modern devletin bir sonucu olarak, devletin kurum ve kuruluşları dinî ku-rallar çerçevesinde yönetilmeyecek, din devlet ilişkileri ayrılacaktır. Devlet kurum ve kuruluşları aklı, bilimi, toplumun ihtiyaçlarını öne alan laik anlayış çerçevesinde yö-netilecektir.Osmanlı Devleti'nde Şeyhülislamlığa bağlı vakıflar, ibadethaneler, dinî eğitim veren medreseler TBMM açıldıktan sonra alanın uzmanlarından oluşan Şer'iyye ve Evkaf Vekâleti'ne bağlanmıştır. İşgal döneminde hükümet üyesi olan Şer'iyye ve Evkaf Vekâleti meclisin çıkaracağı kanunları dinsel yönden incelemiştir. Bu dönemde meclisin çoğunluğu dinî esaslara dayalı bir devlet örgütlenmesi anlayışına sahiptir. Vekâlet, Kurtuluş Savaşı'nın dine uygun olduğu hakkında, imam, vaiz gibi personeli aracılığıyla halkı aydınlatmış, işgal yılları olduğu için teşkilatlanma konusunda fazla bir şey yapamamıştır. Savaş bittikten sonra saltanatın kaldırılması, cumhuriyetin ilanı gibi devrimlerin yerleşmesine hizmet etmiştir. Vekâlet, Kurtuluş Savaşı'ndan yaklaşık bir yıl sonra 3 Mart 1924'te, İslam dininin iman ve ibadet meselelerinde çoğunluğu Müslüman olan Türk halkına hizmet vermek üzere Diyanet İşleri Başkanlığı'na dönüştürülmüştür. Bakanlık düzeyinden Başbakanlığa bağlı olarak din ve dinî ku-rumlar siyasetin karar merkezinden çıkarılarak din devlet işleri ayrılmıştır. Aynı tarihli Eğitim-Öğretim Birliği Kanunu ile Şer'iyye ve Evkaf Vekâleti'ne ve diğer kurumlara bağlı okullar Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlanmıştır. Diyanet İşleri Başkanlığı'nda hizmet verecek imam, hatip, müftü gibi görevlilerin yetiştirilmesi Eğitim-Öğretim Birliği Kanunu'na göre, Milli Eğitim Bakanlığı'na verilmiş, din hizmetlilerinin yetiştirilmesi devletin görevleri arasına alınmıştır.Diyanet İşleri Başkanlığı İslam dininin iman ve ibadet ile ilgili meselelerinde halkın ihtiyacını karşılamak amacıyla kurulduğu için laik nitelikli devrimlerin, dinî bir kurum olan Diyanet İşleri Başkanlığı'nı ilgilendiren kısımları, Başkanlık merkez kadroda bazı yetki konusunda belirsizlikler ve tereddütler gibi ufak tefek anlaşmaz-lıklar hariç tutulursa ciddi karşıtlıklar yaşanmamıştır. Başkanlık, taşra teşkilatında devrimlere karşı olan personel hakkında, mevcut kanun ve yönetmeliklere göre işlem yapmış, devrimlerin yerleştirilmesine katkıda bulunmuştur. Diyanet İşleri Başkanlı-ğı'nın, devrimleri de ilgilendiren dinî hizmet ve faaliyetleri, Osmanlı Devleti döne-minde verilen hizmet ve faaliyetlerle kıyaslanırsa devrimci anlayışa uygun olduğu söylenebilir. Osmanlı döneminde Arapça verilen dinî nasihat içerikli hutbe ile Arapça okunan ezanın Türkçe okunması o dönem için devrimsel niteliktedir. Vaaz, hutbe, fetva ve müftülük hizmetleri ve bu hizmetlere atanma ve görevden alma gibi mesele-ler 15 yıllık Atatürk döneminde geliştirilirken Diyanet İşleri Başkanlığı'na yeni bir kurumsal kültür kazandırılmaya çalışılmıştır.AbstractAtatürk?s definition of revolution constitutes the theoretical framework of the study; ?To demolish the old institutions which made Turkish Nation stay behind, and replace them with the new ones that will lead to the improvement of the nation ac-cording to the highest civilized requirements?. While the old institutions which made Turkish Nation stay behind were being demolished, the relations between religion and the state were tried to be arranged in a different way from those of the Ottoman Period. The separation of the religious affairs from those of the state in Turkish Re-public, in other words the principle of laicism, constituted the basis of the new insti-tutions which would make Turkish Nation improve according to the most civilized requirements. As a result of the modern state, state enterprises and institutions would not be administered according to the religious rules and the religion and state affairs will be separated from each other. State enterprises and institutions would be directed according to the secular approach that would give preference to reason, science and the needs of the society.Foundations, places of worship, medressehes giving religious education, which were dependent on Sheikh ul-islam, were taken under the control of Caliphate and The Ministry of Religious Affairs which was composed of the people who were experts in their fields after the opening of the Turkish Grand National Assembly. Caliphate and The Ministry of Religious Affairs, which was a member of the gov-ernment during the occupation, examined the laws introduced by the Grand Assem-bly form the point of view of religion. In this period, most of the people in the As-sembly had the view of a state organization that was dependent on the religious rules. The Ministry enlightened the public on the fact that the war of independence was fair to the religious rules by means of its staff such as imams and preachers, but it couldn?t do much on the subject of creating the necessary organization. After the war ended, it served the establishment of the revolutions such as the abolishment of the Sultanate and proclamation of the republic. The ministry about a year later the proc-lamation of the republic on third of March, it was transformed into the Presidency of Religious Affairs in order to serve Turkish nation, most of whose members are Mus-lims, on the matters of Islam related to worship and religious faith. The religious and state affairs were separated from each other by transforming the ministry into an in-stitution depending on Prime Ministry, and religion and religious institutions were taken out of the decision mechanism of the state. With the Law on Unification of Education of the same date, the schools that were dependent on Caliphate and The Ministry of Religious Affairs and other institutions were taken under the control of the Ministry of National Education. The duty of educating the staff to work for the Presidency of Religious Affairs such as imam, preacher and mufti was given to Min-istry of National Education with the Law on Unification of Education, and the education of the religious officials was taken among the duties of the state.As the Presidency of Religious Affairs was founded with the aim of meet the needs of the public on the subjects related to Islamic faith and worship, the parts of the secular state that are related to the Presidency of Religious Affairs which is a religious institution didn?t have any importance controversy with it except for some uncertainties and hesitations such as the ones on the central staff of the presidency. The presidency took action against its personnel working in the field service who are against the revolutions according to current laws and regulations and contributed to the establishment of the revolutions. If religious services and activities which con-cerned also the revolutions of the Presidency of Religious Affairs are compared to those of the Ottoman Era, it can be said that they were suitable to the revolutionist approach. It was of revolutionist quality for the age that the khutbah dealing mainly with religious subjects and the call to prayer which were performed in Arabic in the Ottoman era were started to be performed in Turkish. While the matters such as preachment, khutbah, fetwa and the services given by office of mufti and promotion to these posts and their removal from the office were being developed during the Atatürk?s Period of 15 years, it was tried to make Presidency of Religious Affairs gain the institutional culture. | |
dc.identifier.uri | http://hdl.handle.net/20.500.12575/35159 | |
dc.language.iso | tr | TR_tr |
dc.publisher | Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü | |
dc.subject | Sosyal Bilimler | tr |
dc.title | Atatürk Devrimleri ve Diyanet İşleri Başkanlığı (1924-1938) | |
dc.type | doctoralThesis |