Tüketici'nin korunması hakkındaki kanuna göre satıcının ayıba karşı tekeffül borcu
No Thumbnail Available
Files
Date
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Publisher
Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk (Medeni Hukuk) Anabilim Dalı
Abstract
Bu tezde, tüketicinin korunması olgusunun hukuki boyutu, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanuna göre satıcının ayıba karşı tekeffül borcu kapsamında ele alınmıştır. Bu bağlamda, ayıplı mal ve hizmetlerle karşılaşan tüketicinin seçimlik haklan ve satıcının sorumluluğunun şartlan, Borçlar Kanununda ve Avrupa Birliği'ndeki hukuksal düzenlemeler ile karşılaştırılarak incelenmiştir. Günümüzde, sözleşme ilişkisinin zayıf tarafı olarak tüketicinin, güçlü satıcı karşısında korunması, tüketiciyi koruyan hukuksal düzenlemeler ve tüketicilerin, kamu ya da özel tüketici örgütleri ile birlikte faaliyetlerde bulunmaları ile de gerçekleşmektedir. Ülkemizde, tüketicinin korunması konusundaki dağınık mevzuat Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlüğe girmesiyle derli toplu bir yapıya kavuşmuştur. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun çalışmamız sırasında incelediğimiz ayıplı mal ve hizmetleri düzenleyen hükmü ile, tüketicilerin karşılaşabileceği tüm sorunları çözmek elbette mümkün değildir. Bu nedenle, özellikle imalatçının ayıplı ürünlerden sorumluluğunu düzenleyen Avrupa Birliği Direktifi, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun ayıplı mal ve hizmetleri düzenleyen hükmünü yorumlamamıza olanak sağlamıştır. Nitekim, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun gerekçesinde de, Avrupa Birliği'ndeki düzenlemelerin kanunun hazırlanmasında yol gösterici olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun düzenlemediği alanlarda, genel hükümlerin uygulanacağı da kanunda açıkça hükme bağlanmıştır. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, ayıplı mal ve hizmetlerle karşılaşan tüketiciye karşı; satıcı, imalatçı, bayi, acenta ve ithalatçının müteselsilen ve kusursuz olarak sorumlu olduklarının düzenlemiş ve özel sorumluluktan kurtuluş nedenleri de getirmemiştir. Böylece, tüketicinin satıcı ve diğer sorumlu kişiler karşısındaki hukuki durumu son derece güçlenirken, tüketici-satıcı, tüketici-imalatçı arasındaki denge bozulmuştur. Bu durumun ise, mal ve hizmetlerin fiyatlarının yükselmesi gibi tüketici aleyhine sonuçlar doğurabileceği gözden uzak tutulmuştur. Sonuç olarak, eleştirilecek tüm yönlerine rağmen, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, hukuk sistemimizde, tüketicinin korunmasına ilişkin yasal boşluğu doldurmuştur. Kanunun, ileride izlenecek tüketici politikalarına ve hukuksal düzenlemelere yön vererek, uluslararası düzeyde bir tüketici bilincinin oluşmasına katkıda bulunacağı görüşündeyiz.
Description
Keywords
SOSYAL BİLİMLER (GENEL)