SOSYAL HİZMETLER VE ÇOCUK ESİRGEME KURUMU’NA BAĞLI SARAY VE AYAŞ REHABİLİTASYON MERKEZLERİNDE BAKIMA İHTİYAÇ DUYAN BİREYLERİN BAKIMINDAN SORUMLU PERSONELİN İŞ DOYUMU, TÜKENMİŞLİK, STRES VE DEPRESYON DÜZEYLERİ AÇISINDAN KARŞILAŞTIRILMASI

No Thumbnail Available

Date

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Publisher

ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ PSİKOLOJİ (SOSYAL PSİKOLOJİ) ANABİLİM DALI

Abstract

İş doyumu işten duyulan hoşnutluğun ve işteki performansın bir göstergesidir. İş doyumu düşük olan bireyler arasında işe gelmemeye ve işten ayrılmaya daha sık rastlanmaktadır. Tükenmişlik de insanların işlerinde hissettikleri olumsuz bir duygudur ve tükenmişlik hisseden kişilerde işte başarılı olma güdüsünün gücünü kaybetmesi nedeni ile performans düşmektedir. Dolayısıyla, bu iki değişken iş yerlerinde işgörenlerin mutluluğu ve daha iyi performans için önemlidir ve yöneticilerce bunlara dikkat edilmesi gerekmektedir. Bu iki değişkeni etkiledikleri düşüncesi ile stres ve depresyon değişkenleri de incelenmiştir. Literatürde iş stresinin tükenmeye ve iş doyumsuzluğuna sonuçta da depresyona neden olduğu üzerinde durulmaktadır. Araştırmada 31'i Ankara'da Ayaş Zihinsel Özürlüler Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürlüğünde ve 237'si yine Ankara'da Saray Rehabilitasyon Merkezi Müdürlüğünde olmak üzere toplam 268 kişi ile çalışılmıştır, bu kişilerin 79'u sözleşmeli (temizlik şirketi bünyesinde), 189'u kadrolu devlet memurudur. Araştırmada Şahin ve Batıgün (1994a) tarafından geliştirilen 'İş Doyumu Ölçeği', Maslach ve Jackson (1986) tarafından 'Maslach Burnout Inventory' adıyla geliştirilen ve Ergin (1993) tarafından Türkçe'ye uyarlanan 'Maslach Tükenmişlik Ölçeği (MBI)', Miller, Smith ve Mahler (1988) tarafından 'Stress Audit 4.2-OS' adıyla geliştirilmiş ve Şahin ve Durak (1994) tarafından Türkçe'ye uyarlanmış olan 'Stres Ölçeği' ve Beck Depression Inventory'nin (BDI) 1978 sürümünden Nesrin Hisli tarafından (1988) uyarlanan 'Beck Depresyon Envanteri (BDE)' kullanılmıştır. İş doyumu, tükenmişlik, stres ve depresyon üzerinde cinsiyetin etkisine bakıldığında cinsiyet temel etkisinin yalnızca depresyonla ilgili olarak anlamlı olduğu, yani kadınların erkeklerden daha fazla depresyon yaşadıkları görülmüştür. İş doyumu üzerinde eğitim düzeyi temel etkisine bakıldığında üniversite mezunu olanların hem ilkokul-ortaokul ve hem de lise mezunlarından daha düşük iş doyumu bildirdikleri ortaya çıkmıştır. Gelir düzeyi temel etkisi incelendiğinde ise aylık geliri 251-550 milyon TL arasında olanların işlerinden aylıkları 551 milyon TL ve daha üzerinde olanlardan daha fazla doyum aldıkları görülmüştür. Tükenmişliğe ait veriler incelenirken üç alt ölçek (duygusal tükenme, Kişisel başarı ve Duyarsızlaşma) ayrı ayrı değerlendirilmiştir. Duygusal tükenme alt ölçeğine ait verilerde eğitim düzeyi temel etkisinin anlamlı olduğu, liseyi bitirenlerin ilkokul-ortaokulu bitirenlerden daha fazla duygusal tükenme yaşadıkları bulunmuştur. Kuruluşta yerine getirilen görev türü temel etkisinin de anlamlı olduğu, hizmetli personelin temizlik şirketi personelinden daha fazla duygusal tükenme yaşadığı görülmüştür. Gelir düzeyi temel etkisi ile ilgili olarak 150-250 milyon TL arasında maaş alanların ayda 251-550 milyon TL arası maaş alanlardan ve 551 milyon TL ve üstünde maaş alanlardan daha az duygusal tükenme yaşadıkları görülmüştür. Toplam hizmet süresi temel etkisine bakıldığında ise 11 yıl ve üstünde çalışanların 1-10 yıl arasında çalışanlardan daha fazla duygusal tükenme yaşadığı görülmüştür. Kişisel başarı üzerinde incelenen değişkenlerin bir etki yaratmadığı görülmüştür. Duyarsızlaşma üzerinde eğitim düzeyi temel etkisinin anlamlı olduğu, liseyi bitirenlerin ilkokul-ortaokul ve üniversite mezunlarından daha fazla duyarsızlaşma yaşadıkları görülmüştür. Kuruluşta yerine getirilen görev türü temel etkisi ile ilgili olarak hizmetli personelin de temizlik şirketi personelinden daha fazla duyarsızlaşma yaşadığı belirlenmiştir. Gelir düzeyi temel etkisi anlamlı olup ayda 251-550 milyon TL arası maaş alanların yaşadığı duyarsızlaşmanın 150-250 milyon TL arasında maaş alanlardan ve 551 milyon TL ve üstünde aylık alanlardan daha fazla olduğu görülmüştür. Toplam hizmet süresinin ise 11 yıl ve üstünde çalışanların 1-10 yıl arasında çalışanlardan daha fazla duyarsızlaşma yaşanmasına neden olduğu belirlenmiştir. Strese üzerinde eğitim düzeyi temel etkisine bakıldığında üniversiteyi bitirenlerin ilkokul-ortaokulu bitirenlerden daha fazla stres yaşadıkları görülmüştür. Yaş temel etkisi ile ilgili olaraksa 20-35 yaş arasındaki çalışanların 36-61 yaş arasındaki çalışanlardan daha fazla stres yaşadıkları bulunmuştur. Depresyon üzerinde eğitim düzeyi temel etkisi anlamlıdır; üniversiteyi bitirenlerin ilkokul-ortaokulu ve liseyi bitirenlerden daha az depresyon yaşadıkları görülmektedir. Depresyon üzerinde gelir düzeyi temel etkisi de vardır; ayda 551 milyon TL ve üstünde maaş alanların ayda 150-250 milyon TL arası maaş alanlardan ve 251-550 milyon TL arası maaş alanlardan daha az depresyon yaşadığı bulunmuştur. Daha önce başka yerde çalışmanın depresyonda bir farklılaşmaya yol açtığı; çalışmayanların çalışanlardan daha fazla depresyon yaşadıkları görülmüştür. Değişkenlerin birbiri ile olan ilişkilerinde bakıldığında kişisel başarı ile duygusal tükenme ve duyarsızlaşma arasında olumsuz bir ilişkinin bulunduğu görülmektedir. İş doyumu ile kişisel başarı arasında olumlu; iş doyumu ile duygusal tükenme, duyarsızlaşma, stres ve depresyon arasında ise olumsuz bir ilişki bulunmuştur. Stresle duygusal tükenme ve duyarsızlaşma arasında olumlu; kişisel başarı arasında ise olumsuz bir ilişki bulunmuştur. Depresyonla duygusal tükenme ve duyarsızlaşma arasında olumlu; kişisel başarı arasında ise olumsuz bir ilişki görülmüştür. Duygusal tükenme, kişisel başarı ve stres iş doyumunun yordayıcıları, duyarsızlaşma, iş doyumu, maaş, depresyon, stres ve eğitim duygusal tükenmenin yordayıcıları, iş doyumu ve depresyon kişisel başarının yordayıcıları, duygusal tükenme ve stres duyarsızlaşmanın yordayıcıları, duygusal tükenme, yaş, duyarsızlaşma, iş doyumu ve cinsiyet stresin yordayıcıları, duygusal tükenme, maaş ve kişisel başarı ise depresyonun yordayıcıları olarak görülmektedir. Bulgular literatürdeki ilgili diğer çalışmalar ışığında tartışılmıştır.

Description

Keywords

Citation