Doğa yasası fikrinin kökenlerine ilişkin bir araştırma

No Thumbnail Available

Date

2019

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Publisher

Sosyal Bilimler Enstitüsü

Abstract

On yedinci yüzyıl Bilimsel Devrimi'yle yaşanan köklü değişiklik sonrasında modern bilim, fiziksel gerçekliğin her türlü dinî ve mitolojik unsurlardan arındırılması gerektiği fikrini temele almıştır. Bu köklü değişik sayesinde, doğanın her türlü metafizik etkenden bağımsız, kendi başına ve mutlak varlığı olduğu kabul edilmiştir. Böylelikle bu gelişme o zamana kadar dinî ve teolojik paradigma tarafından sağlanan düzenin artık insan aklı tarafından ortaya konulan evrensel yasalar bağlamında sağlanabileceği ümidini doğurmuştur. Modern doğa yasası fikrinin temellerini oluşturan fiziksel gerçeklik alanından her türlü dinî unsurun ayrılması gerektiği fikri üzerine temellendirdiğimiz tezimizde, Orta Çağ İslam ve Hristiyan Düşüncelerine odaklanarak bu iki alan arasında yaşanan kırılmanın kiminle ve nasıl olduğunu göstermeye çalıştık. Bu bağlamda hem Orta Çağ hem de Hristiyan Düşüncelerini etkileyen Aristoteles, İslam Dünyası'nda hâkim otorite olan İbn Sînâ, hem İslam hem de Osmanlı medreselerinde on dokuzuncu yüzyıla kadar okutulan Şerhu'l-Mevâkıf'ın yazarı Seyyid Şerif Cürcânî, Hristiyan Dünyası'nda ise Thomas Aquinas'ın Tanrı-âlem ilişkisini söz konusu sınırlandırma problemi açısından ele alarak Tanrı'nın fiziksel gerçeklik alanına nasıl müdahil olduğunu varlık, hareket, doğa (tabiat), nedensellik ve Tanrı anlayışlarından yola çıkarak göstermeye çalıştık. Aristoteles'te hareketin nihai nedeni olarak ele alınan Tanrı, Orta Çağ İslam ve Hristiyan Dünyası'nda hem hareketin hem de var olanların varlıklarının meşru zemini olarak fiziksel gerçeklik alanına dâhil edilmiştir. Modern doğa yasası fikrine götüren Tanrı'nın fiziksel gerçeklik alanından ayrılması gerektiği düşüncesi ilk olarak Roger Bacon'la filizlenmeye başlamıştır. Doğadaki hareketin kaynağını hem Aristotelesçi içsel doğa fikrinden bağımsız fiziksel bir ilke ile açıklamış hem de Tanrı'yı açık biçimde doğa alanından çıkarmıştır. Tezimizde modern doğa yasası fikrinin gelişimi açısından bir adım olan doğa dünyasından her türlü metafiziksel ve dinî unsuların sıyrılması gerektiği düşüncesi çerçevesince bahsi geçen tarihsel dönemleri ele alarak, bu iki alan arasındaki kopuşu temellendirmeyi hedefledik. After the radical change brought forth by the seventeenth century Scientific Revolution, modern science has been based on the idea that the physical reality must be free of all mythological and religious elements. Due to this fundamental change, it has been accepted that the nature has its own and absolute existence independent of all the metaphysical factors. Thus, this development has given rise to the hope that the order provided by the religious and theological paradigm until then could be achieved in the context of universal laws laid down by the human mind. In our thesis based on the idea that all kinds of religious elements should be separated from the field of physical reality which forms the basis of the idea of modern natural law, we have focused on Medieval Islamic and Christian thought and tried to show how and with whom the fracture between these former areas took place. In this context, we have based our reading on what follows: Aristotle who influenced both the Middle Ages and the Christian Thought, Avicenna, the dominant authority in the Islamic World, Al-Sayyid Al-Sharîf Al-Jurjânî, the author of Sharh al Mawaqif who taught in both Islamic and Ottoman madrasahs until the nineteenth century and Thomas Aquinas from the Christian world. Scrutiny into these texts, with special emphasis on being, movement, nature, causality and the God, has provided us the clue to lay bare how the God intervened in the realm of physical reality. The God, whom in Aristotle was tackled as the ultimate source of movement, is included in the realm of physical reality as the legitimate ground of both the movement and the being of the beings in the Medieval Islam and Christian World. The idea that God must leave the realm of physical reality, which led to the idea of modern natural law, first sprouted with Roger Bacon. He not only explained the origin of the movement in Nature with a physical principle independent of the Aristotelian idea of intrinsic nature, but he also explicitly removed God from nature. In our thesis, we aimed to base the rupture between these two fields by considering the historical periods mentioned within the framework of the idea that all kinds of metaphysical and religious elements should be stripped from the natural world, which is a step in the development of the modern law of nature.

Description

Keywords

doğa yasası, tanrı, varlık, law of nature, god, being

Citation