Ab rekabet politikaları çerçevesinde üretici birliklerinin pazar davranışları ve Türkiye için öneriler
No Thumbnail Available
Files
Date
2006
Authors
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Publisher
Fen Bilimleri Enstitüsü
Abstract
Bu çalışmanın amacı, AB rekabet hukukunun tarımsal üretici örgütlerine nasıl uygulandığını incelemek ve AB kurallarına uyum sürecinde Türkiye tarafından nasıl bir mekanizma benimsenebileceğini ortaya koymaktır. Çeşitli devlet müdahalelerini içeren tarım politikaları, asli amaçları piyasalardaki rekabetin bozulması olmamasına rağmen genellikle rekabet politikalarıyla çatışırlar. İki politika arasındaki çatışma alanlarından birisini tarımsal üretici örgütlerinin faaliyetleri oluşturur. Birçok ülkede üreticiler girdilerin satın alınmasında, çıktıların işlenmesi ve satışında kollektif stratejiler belirleyip izlemek konusunda desteklenirler. Bu kollektif faaliyetler aracılığıyla tarımsal üreticiler alt ve üst pazarlarda faaliyet gösteren sağlayıcı ve müşterilerine karşı güç kazanırlar; ne var ki bu tür eylemler kartel benzeri anlaşma ya da eylemlerdir. Bu aşamadaki sorun, tarım politikası ve rekabet politikasının optimal bileşimini tespit edebilmektir. AT Kurucu Antlaşmasının 36. maddesi Konsey’e tarımsal ürünler üretim ve ticaretine hangi ölçüde AB rekabet kurallarının uygulanacağını belirleme yetkisi tanımıştır. Konsey ise bu yetkisini 1962 yılında 26 sayılı Tüzüğü uygulamaya koymak suretiyle kullanmıştır. Tüzüğe göre, Antlaşmanın kartel yasağına ilişkin 81. maddesi bazı durumlar hariç olmak üzere genel olarak tarım sektörüne uygulanabilirken hakim durumun kötüye kullanılmasına ilişkin 82. maddesi ve yoğunlaşmaların kontrolüne ilişkin kurallar diğer sektörlerde olduğu gibi uygulanacaktır. Bir başka deyişle bazı faaliyetler sadece 81. madde açısından rekabete zarar vermeyen faaliyetler olarak tanımlanmaktadır. Bununla birlikte 26 sayılı Tüzük bütün muafiyetleri içermemektedir. Ortak piyasa düzenleri de branşlar arası tarımsal üretici örgütleri ile ilgili belirli alanları düzenlemektedir. Ancak Türk hukuk sisteminde tarım sektörüne yönelik olarak spesifik muafiyet kuralı bulunmamaktadır. Türk Rekabet Otoritesi tarımsal örgütler ile ilgili sorunları olay bazında değerlendirmektedir. AB kurallarına uyum sağlanmasındaki zorluğun yanı sıra bu farklılık çok daha önemli bir soruna da yol açmaktadır. Başka bir kanun ile hükümet kuruluşlarına açıkça rekabet kurallarını ihlal eden bir kural düzenleme yetkisi verilmesi halinde, 1994 tarihli 4054 sayılı Kanun bu alana uygulanmayacaktır ve bu kural ile bağlantılı eylem rekabet soruşturmasına tabi olmayacaktır. Bu nedenle tarımsal örgütlerin hangi davranışlarının hangi durumlarda ve nasıl rekabet kurallarını ihlal edebileceği hususuna açıklık getirilmesi ve işleyebilir rekabetçi pazarlar için öngörülebilir rekabet kurallarının garanti edilmesi bir zorunluluktur.