Browsing by Author "Elhan, Atilla Halil"
Now showing 1 - 13 of 13
Results Per Page
Sort Options
Item Analyzing differential item functioning of the Nottingham Health Profile by Mixed Rasch Model(2018) Elhan, Atilla Halil; Tıp FakültesiObjectives: This study aims to evaluate whether items in the Turkish version of the Nottingham Health Profile (NHP) function differently according to age, sex, and duration of pain using the Mixed Rasch Model (MRM). Patients and methods: The NHP data of patients with low back pain from a previous study was analyzed. To analyze differential item functioning (DIF) within the items of the NHP, the MRM was used. Age, sex, and duration of pain were considered factors which could cause DIF. The most powerful factor to define latent classes derived from the MRM was estimated using the Rasch tree method. Results: The two-class mixture version of the nominal response model was identified as the best fitting model for the physical mobility, sleep, and social isolation sections. For the physical mobility dimension, some items showed DIF by age and for the social isolation dimension some items showed DIF by sex. For the sleep dimension, latent classes were unable to be explained by age, sex, and duration of pain. Items in other dimensions of the NHP were DIF-free and no items showed DIF according to age, sex, and duration of pain. Conclusion: The results of this study may shed light on explaining the different response behavior of patients on the items of the NHP. Age and sex were found to be variables affecting item responses of NHP. Contrary to expectations, duration of pain did not cause DIF for any item. From the perspective of DIF, it can be concluded that NHP scale is a robust scale in terms of validity.Item Bilgisayar uyarlamalı testlerde madde yanıt sürelerinin kullanımı(Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2021) Arslan, Yusuf Kemal; Elhan, Atilla Halil; BiyoistatistikTeknoloji ve bilgi çağındaki gelişmelere paralel olarak kâğıt-kalem testleri yerini Bilgisayar Uyarlamalı Testlere (BUT) bırakmaktadır. Gelişen bilgisayar teknolojisi yardımıyla bu testlerde yalnızca kişinin yanıt deseni ile ilgili bilgi elde edilmez, bu duruma ek olarak yanıt süreleri ve kişinin maddeyi yanıtladığı andaki davranış şekli ile ilgili bilgi toplanabilir. Yanıt süresi kullanımı ile ilgili literatürde birçok model önerilmiştir. Genel olarak madde zorluğu ve kişisel özellikler üzerinde durulan çalışmalarda çok boyutlu etkileşimler irdelenmeden sunulmuştur ve bu sonuçlar kişi yetenek düzeyi kestirimlerinde yanlılık doğurabilir. Bu çalışmanın amacı, madde yanıt teorisi temelli üç parametreli lojistik (3PL) model ile oluşturulan BUT ile yanıt süresini içeren çözümsel davranış (ÇD) modeli temelli BUT uygulamalarının performanslarının karşılaştırılmasıdır. Ayrıca BUT ÇD ve BUT 3PL modeller dışında kâğıt-kalem ÇD ve kâğıt-kalem 3PL modellerin birbirleriyle ve BUT ile uyumlarını değerlendirmektir. Bu amaç doğrultusunda planlanan benzetim çalışmasında oluşturulan madde parametrelerinden zorluk parametresi 0 ortalama ve 1,5 standart sapmalı normal dağılımdan N(0,1.5); ayırt edicilik parametresi tekdüze dağılımdan U(0,2) türetilmiştir. Üç parametreli lojistik modelde yer alan ve alt asimptot olarak da isimlendirilen şansa bağlı tahmin parametresi ise 5 yanıtlı sınav sistemi göz önünde bulundurularak U(0.2,0.5) dağılımdan türetilmiştir. Kullanılan ÇD ve 3PL modellere BUT uygulaması yapılırken BUT sonlanma kriteri standart hatanın <0,3 ve <0,5 olması şeklinde seçilmiştir. Kişi sayısı 1000 olarak belirlenirken, soru bankasındaki madde sayısı 50, 100 ve 250 olarak değişmektedir. Benzetim çalışmasında kullanılan 6 senaryoda tüm işlemler 1000 kez tekrar edilmiştir. Sonuç olarak, soru bankasındaki madde sayısının artışı ve standart hatanın azalması BUT ÇD ve BUT 3PL için birçok durumda gerçek yetenek düzeyi ile uyumlu kestirimler yapılmasını sağlamıştır. BUT ÇD yöntemi yetenek düzeyini BUT 3PL'ye göre önemsiz derecede daha düşük kestirmektedir. BUT uygulamasında ve kâğıt-kalem yöntemlerinde yapılan kestirimler hem çözümsel davranışta hem de klasik 3PL modelde uyumlu bulunmuştur.Item Çoklu atama yöntemlerinin Rasch modelleri için performansının benzetim çalışması ile incelenmesi(Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2012) Erdoğan, Beyza Doğanay; Elhan, Atilla Halil; BiyoistatistikThe aim of this study was to investigate the effects of missing data and imputation via multiple imputation methods on person and item parameter estimates obtained from Rasch models. Among from the multiple imputation methods those are available for scale data were selected and investigated for partial credit model which is a frequently used Rasch model. In addition to the multiple imputation methods, the performance of Rasch models using only available data at hand was evaluated.Simulation study was carried out and data were simulated based on partial credit model. Missing data were generated as completely at random, at random and not at random with proportions 0.10, 0.30 and 0.50. Missing data were imputed with multiple imputation based on response function, corrected item mean substitution, multivariate normal distribution and chained equations. Response function found to have minimum bias and mean square error among imputation methods. Maximum likelihood estimations from partial credit model in the missing data case were close to those when there are no missing data. The effects of both missing data and imputing data via multiple imputation methods on differential item functioning and local item independence were trivial. While standard errors of parameter estimates in the missing data case differed from those were estimated using full data, after multiple imputation, standard errors from completed data were close to those from full data. Real data application gave similar results to those found from simulation study.Consequently, although maximum likelihood estimations from Rasch models in the missing data case were unbiased, standard errrors of parameters estimates were different from those of full data. Response function imputation had the highest performance among the multiple imputation methods and for Likert type scales it can be used when the proportion of missing data is less than 0.50 and when there is a concern about precision of the estimates.Item Kas-iskelet sistemi sorunlarının özürlülük değerlendiriminde bilgisayar uyarlamalı test yönteminin uygulanması(Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2008) ÖZTUNA, Derya; Elhan, Atilla HalilKas-iskelet sistemi hastalıkları, kronik, özürlülüğe yol açan sorunlardır. Bu hastalıkların, gerek yüksek prevalansları gerekse sağlık hizmetlerindeki yüksek maliyetleri nedeniyle toplumdaki ekonomik yükü de fazladır. Kas-iskelet sistemi sorunlarının tedavi ve rehabilitasyonunda hedef, hastalık aktivitesini kontrol altına almak, fonksiyonları korumak ve geliştirmek ve sonuçta özürlülüğü engellemektir. Özürlülük değerlendiriminin etkin bir şekilde yapılabilmesi, ancak geçerli, güvenilir, değişime duyarlı ve kolay uygulanabilir değerlendirme araçları ile mümkündür. BUT, kalibrasyonu yapılmış soru bankalarından sadece en fazla bilgiyi sağlayan maddeleri seçerek, ölçüm kesinliğinin artmasını ve hastaların bıkkınlık düzeylerinin azalmasını sağlar.Bu çalışmanın amacı, toplumda sık görülen ve özürlülüğe yol açan kas-iskelet sistemi hastalıklarından bel ağrısı ve diz osteoartritinde BUT yöntemiyle hastaların özürlülük düzeylerini belirlemektir. Bu amaca yönelik olarak öncelikle ICF sınıflaması temel alınarak bel ağrısı ve diz osteoartritinde özürlülük değerlendirimi için birer soru bankası oluşturulmuş; 266 bel ağrısı ve 225 diz osteoartriti hastası, sırasıyla 108 ve 110 maddeye yanıt vermiştir. Soru bankalarının boyut yapısı kategorik veriler için AFA ve DFA analizleri ile psikometrik özellikleri kısmi kredi modeli ile değerlendirilmiştir. İkinci aşamada da final soru bankaları kullanılarak, geliştirilen yazılımla sağlık alanında yeni bir uygulama olan BUT yöntemiyle ?en çok olabilirlik yöntemi? kullanılarak hastaların özürlülük düzeyi belirlenmiştir.Elde edilen sonuçlar, soru bankasındaki tüm maddeler ile elde edilen özürlülük düzeylerinin, BUT yöntemi kullanıldığında daha az madde ile belirlenebildiğini ve elde edilen sonuçlar arasında yüksek derecede uyum olduğunu göstermiştir. Bu sonuçlar, özürlülüğün BUT yöntemi kullanılarak doğru ve klinik olarak etkin bir şekilde değerlendirilebileceğini kanıtlamaktadır.AbstractMusculoskeletal diseases are chronic and disabling disorders. The economic burden of these disorders on the society is great due to both high prevalence and high cost of the diseases to the health care system. The main goals in the treatment and rehabilitation of musculoskeletal disorders are to control the disease activity, maintain and improve function and consequently prevent disability. Assessment of disability in an effective manner will only be possible with valid, reliable, responsive and easily applicable assessment instruments. Computerized Adaptive Tests (CAT) promise to enhance measurement precision and reduce respondent's burden by only selecting the most informative items from a calibrated item bank.The purpose of this study is to determine the disability levels of patients with low back pain and knee osteoarthritis, common and disabling musculoskeletal diseases, by using computerized adaptive testing (CAT) method. To achieve this purpose, firstly, two item banks each for the assessment of disability in low back pain and knee osteoarthritis have been developed based on the ICF model. Two hundred sixty six patients with low back pain and two hundred twenty five patients with knee osteoarthritis have answered 108 and 110 questions respectively. The dimensionality of item banks has been analyzed using exploratory and confirmatory factor analyses for categorical data and the psychometric properties of them have been evaluated by Partial Credit Model. At the second stage, CAT based disability levels of patients have been determined with ?maximum likelihood method? from these final item banks by using the CAT software that had been developed in this study.Results indicate that comparable disability levels to the full-length item banks can be achieved in the CAT version using fewer items and there is a high agreement between them. These results support further consideration of using CAT programs for accurate and effective clinical assessments of disability.Item Ölçeklerde saptanan madde işlev farklılığının karma rasch modelleri ile incelenmesi(Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2012) Yüksel, Selcan; Elhan, Atilla HalilBu çalışmanın amacı, madde işlev farklılığı (MİF) gösteren maddeler içeren veri setlerinde Karma Rasch modelinin (KRM) MİF'e neden olan grubu belirlemedeki ve kişi parametre kestirimleri üzerindeki başarısını değerlendirmektir. Literatürde küçük örneklem büyüklüğüne sahip ve çok sonuçlu maddeler içeren veri setlerinde KRM'nin performansını değerlendiren çalışma yoktur. Bu çalışmanın sonuçları küçük örneklem büyüklüğü ve çok sonuçlu maddeler için genellenmiştir. Çalışmanın amacına yönelik, altın standart olarak MİF gösteren maddeler ve kişi parametreleri tanımlanmıştır. Yapılan benzetim çalışmasında altın standart değerler kullanılarak, farklı yüzde ve büyüklüklerde MİF gösteren maddeler içeren veri setleri türetilmiştir. Türetilen bu veri setleri sayesinde maddelere verilen yanıtlar açsından bireyler arasında farklılık yaratıldığı için, veri setlerinin heterojen olduğu söylenebilir. Türetilen veri setlerinde kısmi kredi modelinin (KKM) doğru saptadığı MİF gösteren madde yüzdeleri değerlendirilmiş, KRM ile gizli sınıf sayıları saptanmıştır. Ayrıca her iki modelden elde edilen kişi parametre kestirimleri altın standart değerler ile karşılaştırılmıştır. KKM ile MİF'i doğru saptama oranı sadece MİF gösteren madde yüzdesinin %10 ve MİF büyüklüğünün 1 olduğu durumda yüksek elde edilmiştir. KRM ile tüm veri setlerinde tek sınıflı yapı saptanmıştır. Dolayısıyla iki modelin de var olan MİF'i belirlemede tam olarak başarılı olamadıkları söylenebilir. Tüm benzetim koşulları için KRM'den elde edilen kişi parametre değerlerinin altın standart parametre değerlerine oldukça yakın olduğu görülmüştür. Veri setinin heterojenliği arttığında, KKM'den elde edilen kişi parametre değerlerinin altın standart parametre değerlerinden saptığı gözlenmiştir. Parametre kestirimleri bakımından KRM ile elde edilen yanlılık ve hata kareleri ortalaması değerlerinin KKM'ye göre daha düşük olduğu saptanmıştır. İki modelden elde edilen kişi parametrelerinin standart hataları benzerdir. Sonuç olarak, heterojen veri setlerinde KRM ile elde edilen kişi parametre kestirimlerinin altın standart değerlere oldukça yakın olduğu ve KKM'ye göre daha iyi kestirimler elde edildiği söylenebilir. Literatürde iki sonuçlu maddeler içeren ve küçük örnekleme sahip veri setlerinde KRM'nin etkin sonuç vermediği ifade edilmiştir. Bu çalışma ile çok sonuçlu maddeler içeren ve küçük örnekleme sahip veri setlerinde KRM'nin MİF'e neden olan etkeni tanımlamada başarılı olamadığı kanıtlanmıştır.AbstractThe aim of this study was to investigate the effectiveness of Mixed Rasch Model (MRM) on detecting the group that cause differential item functioning (DIF) and on person estimates while the data set known to be contain DIF. There is no study at the literature about how the MRM performs while the sample is small and items are polytomous. In this study, the results were generalized for small sample size and polytomous items. For this aim, gold standard items that include DIF and gold standard person parameters were defined. Using these gold standard values, the simulation study was performed. In this simulation study, items indicate different DIF percents and magnitudes. So that simulated data sets were heterogeneous with respect to person. True detection rates on gold standard DIF items were evaluated by Partial Credit Model (PCM). Number of latent classes were evaluated by MRM. Also person parameters got from both PCM and MRM were compared with gold standard values. True detection rate is high only for DIF percent is %10 and DIF magnitude is 1 or 2. For all simulated data set, one latent class was found by MRM. So one can conclude that both models were not successful on detected DIF. Person parameters were the same with gold standard parameters for MRM. While the data set became heterogeneous, PCM parameter estimates deviated from gold standard values. Also bias and mean square error for MRM was lower than PCM. Standard errors of person parameters were same for MRM and PCM. As a result, for heterogeneous data sets the MRM person estimates were similar with the gold standard person parameters and better estimates were obtained comparing with PCM. In the literature it is stated that MRM performs bad while the sample is small and items are dichotomous. In this study, it is verified that MRM performs bad to detect the group that cause DIF for data sets include small sample size and polytomous items.Item Osteoartritli hastalarda mevcut ölçekler kullanılarak işlevsellik değerlendirimi için ortak bir metrik geliştirilmesi(Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2019) Demir, Pervin; Elhan, Atilla Halil; BiyoistatistikOsteoartrit (OA) toplumda en sık görülen kas-iskelet sistemi hastalığıdır. Hastaların genel sağlık, ağrı veya fiziksel durumları, genel ve hastalığa özel farklı ölçüm araçları ile değerlendirilmektedir. Bu ölçekler, farklı zorluk düzeyinde ya da farklı alt tiplere özel maddelerden oluşmaktadır. Ölçme araçlarından elde edilen sonuçlar, bireylerin incelenen özellikle ilgili düzeylerini belirlemek için kullanılır. Klinisyenler, belirli bir OA tipine özel farklı ölçeklerin uygulandığı hasta gruplarını genel sağlık durumu, fiziksel durum veya ağrı bakımından karşılaştırmak isteyebilirler. Ancak, farklı ölçeklerden elde edilen sonuçları doğrudan karşılaştırabilmek için ölçek birimlerinin tek bir ölçeğe/metriğe yerleştirilmesi, yani test eşitleme yapılması gerekir. Bu çalışmada amaç, diz OA hastaları için genel ve hastalığa özel ölçekleri içeren ve işlevselliği değerlendiren ortak bir metrik geliştirmektir. Bu amaçla, dâhil olma kriterlerini sağlayan 411 hastaya, sık kullanılan ve ICF çekirdek dizininde yer alan aktivite ve katılım kategorilerini içeren Sağlık Değerlendirme Anketi (HAQ), Kısa Form-36 (SF 36), Diz Yaralanma ve Osteoartrit Sonuç Skoru (KOOS), Oxford Diz Skoru (OKS), WOMAC Osteoartrit İndeksi (WOMAC) ve Nottingham Sağlık Profili (NHP) ölçeklerinin fiziksel fonksiyon alt boyutları uygulanmıştır. Madde yanıt teorisinin bir eşitleme yöntemi olan eş zamanlı kalibrasyon ile tüm ölçeklerin maddeleri birleştirildikten sonra her ölçeğin maddeleri alt-test alınarak ortak metrik (OM) oluşturulmuştur. OM'nin parametre kestirimleri Rasch modellerinden Kısmi Kredi Modeli kullanılarak elde edilmiştir. OM'nin psikometrik özellikleri, gerekli varsayımlar RUMM2020 yazılımı ile test edilerek incelenmiştir. Ölçeklerin güvenirliği birey ayırsama indeksi ile incelenmiştir. OM ile belirlenen referans metrik skor (RMS) yardımıyla ölçekler arasında doğrudan karşılaştırmayı sağlayan dönüşüm tablosu oluşturulmuştur. Sonuç olarak, OM ile değişim aralığı, kullanılan ölçeklere göre daha geniş olan güvenilir ölçümler elde edilmiştir. Böylece klinisyenler, kullanımı kolay olan bu dönüşüm tablosu yardımıyla, hâlihazırda kullandıkları ölçekleri değiştirmeden, ilgili ölçeklerin uygulandığı hasta gruplarını doğrudan karşılaştırabileceklerdir.Item Paralel test oluşturmada ortak soru seçimini etkileyen faktörlerin benzetim çalışması ile değerlendirilmesi(Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2014) Demir, Pervin; Elhan, Atilla Halil; BiyoistatistikAynı örtük özelliğin ölçümünde kullanılan farklı test sonuçlarının karşılaştırılmasında paralel testler oluşturulması önemlidir. Paralel testlerin oluşturulması ile elde edilecek tahminlerin doğruluğunu etkileyebilecek çeşitli faktörler bulunmaktadır. Bu çalışmanın amacı, iki sonuçlu yanıt kategorisine sahip maddelerden oluşan farklı büyüklükteki soru bankaları için, paralel test oluşturmada test eşitleme (anchoring) için kullanılacak en iyi ortak madde setinin belirlenmesinde etkili olan faktörlerin benzetim çalışması ile incelenmesidir. Bu amaca yönelik olarak; Rasch Model ile test eşitleme işleminde ortak madde seçiminin etkisi 16 farklı senaryo (2 farklı soru sayısı*2 farklı ortak madde yüzdesi*Ortak maddelerin incelenen özellik ekseni üzerindeki 4 farklı konumu) için incelenmiştir. Çalışmada orijinal set için 1000 bireyin iki sonuçlu yanıt desenleri R programında yer alan "eRm" paketi kullanılarak türetilmiştir. Belirtilen koşullarda oluşturulacak iki farklı setin eşitlenmesinde madde yanıt teorisi eşitleme yöntemlerinden olan Stocking-Lord yönteminden yararlanılmıştır. Tanımlanan her senaryo için orijinal madde zorluk düzeyleri ile eşitleme sonucunda elde edilen madde zorluk düzeyleri, yanlılık ve hata kareler ortalaması hesaplanarak karşılaştırılmıştır. Çalışmada ortak madde setinde yer alan maddelerin zorluk düzeyleri sabit tutulduğunda, ortak madde sayısının artması ile daha güvenilir eşitleme sonuçları elde edilmiştir. Ortak madde zorluk düzeyinin orta düzey alınması durumunda daha az hata ile eşitleme yapıldığı tespit edilmiştir. Sonuç olarak, ortak madde setinde yer alan soru sayısının yüksek olduğu ve orta zorluk düzeyinde yer alan maddelerin eşitlemede kullanılması ile daha güvenilir test eşitleme sonuçlarının elde edildiği söylenebilir.Item Rasch modelleri kullanarak romatoid artirit hastaları özürlülük değerlendirimi için bilgisayar uyarlamalı test yönteminin geliştirilmesi(Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2011) Kaskatı, Osman Tolga; Elhan, Atilla HalilKas-iskelet sistemi hastalıkları, kronik, özürlülüğe yol açan sorunlardır. Bu hastalıkların, gerek yüksek prevalansları gerekse sağlık hizmetlerindeki yüksek maliyetleri nedeniyle toplumdaki ekonomik yükü de fazladır. Kas-iskelet sistemi sorunlarının tedavi ve rehabilitasyonunda hedef, hastalık aktivitesini kontrol altına almak, fonksiyonları korumak-geliştirmek ve sonuçta özürlülüğü engellemektir. Uygun tedavi yaklaşımlarının planlanma ve monitorizasyon aşamalarında, hastaların özürlülük (işlevsellik kaybı) düzeylerinin belirlenmesi sonuç ölçümü açısından son derece önemlidir. Özürlülük değerlendiriminin etkin bir şekilde yapılabilmesi, ancak geçerli, güvenilir, değişime duyarlı ve kolay uygulanabilir değerlendirme araçları ile mümkün olacaktır. Günümüzde sağlık alanında, sonuç ölçümünde kullanılan değerlendirme araçlarının (ölçek, soru bankası) modern psikometrik yöntemlerden madde yanıt teorisiyle geliştirilmesi gerekliliği belirtilmektedir. Halen dünyada eğitim alanında değerlendirme amaçlı kullanılmakta olan BUT yöntemi, hasta değerlendiriminde daha kesin, kısa ve kolay bir değerlendirme aracı olarak sağlık bilimleri alanına son yıllarda girmiştir, ancak bu alandaki çalışmalar henüz araştırma düzeyindedir. Bu çalışmanın amacı, toplumda sık görülen ve özürlülüğe yol açan kas-iskelet sistemi hastalıklarından biri olan RA'da BUT yöntemiyle hastaların özürlülük düzeylerini belirlemektir. Bu amaca yönelik olarak öncelikle Dünya Sağlık Örgütünün ?Uluslararası İşlevsellik, Özürlülük ve Sağlık? (International Classification of Functioning, Disability and Health-ICF) modeli temel alınarak RA'da özürlülük değerlendirimi için bir soru bankası oluşturulacaktır. Bu soru bankası, madde yanıt teorisini temel alan Rasch analizi ile RA'da kullanılan çeşitli fonksiyonel değerlendirme ölçeklerinde yer alan maddelerden oluşturulacaktır. İkinci aşamada da bu soru bankası kullanılarak çalışma kapsamında geliştirilecek yazılımla sağlık alanında yeni bir uygulama olan BUT yöntemiyle hastaların özürlülük düzeyi belirlenecektir. RA'da özürlülük değerlendiriminde BUT uygulaması daha önce yapılmamış bir çalışma olması nedeniyle, bu çalışma, ulusal ve uluslararası alanda bir ilk olacaktır. Bu yolla, romatoid artritli hastaların özürlülük durumlarının belirlenmesinde yeni, standart, etkin, kolay ve özgün bir değerlendirme aracı geliştirilmiş olacaktır. Böylece toplumda önemli bir özürlülük nedeni olan bu hastalıkta işlevsellik bağlamında sonuç değerlendiriminin ülke genelinde etkin bir şekilde yapılması, hastalığın bireysel ve toplumsal açıdan sonuçlarını ortaya koyacaktır. Dolayısıyla, hastalık sonuçlarının ortaya konması, hastalığa yönelik uygun tedavi yaklaşımlarının belirlenmesini, özürlülüğün önlenmesini ve hastalığın toplumdaki sosyoekonomik yükünün azaltılmasını hedefleyen sağlık politikalarının belirlenmesine yol gösterecektir. AbstractMusculoskeletal diseases are chronic and disabling disorders. The economic burden of these disorders on the society is great due to both high prevalence and high cost of the diseases to the health care system. The main goals in the treatment and rehabilitation of musculoskeletal disorders are to control the disease activity, maintain and improve function and consequently prevent disability. Assessment of disability levels of patients during the planning and monitoring stages of the therapeutic approaches is essential for the outcome measurement. Assessment of disability in an effective manner will only be possible with valid, reliable, responsive and easily applicable assessment instruments. It is emphasized at present that the assessment tools used in outcome measurement (e.g scales, item banks) should be developed by item response theory of modern psychometric methods. Computerized adaptive testing (CAT) method, which is already being used for evaluation purposes in the field of education in the world, has recently found access into the field of health sciences as a precise, short and simple assessment tool in patient evaluation. However the studies in this field are yet in research level. The purpose of this study is to determine the disability levels of patients with rheumatoid arthritis, a common and disabling musculoskeletal disease, by using CAT method. To achieve this purpose, firstly, item bank for the assessment of disability in rheumatoid arthritis will be developed based on the ?International Classification of Functioning, Disability and Health-ICF? model of World Health Organization. This item bank will be developed by Rasch analysis from the item response theory, using the items included in various functional assessment scales for rheumatoid arthritis. At the second stage, disability levels of patients will be determined with CAT method from this item bank by using the new CAT software that will be set up in scope of this study. This study will be the first in national and international area as no study has been done regarding CAT application in the assessment of disability in rheumatoid arthritis before. By this way, a new, standard, effective, simple and original assessment instrument will be developed for the determination of disability status in patients with rheumatoid arthritis. Thus, effective outcome measurement in terms of functioning at the national level in rheumatoid arthritis, will elicit the personal and social consequences of this common and disabling disease. Accordingly, these consequences will be a guide for the establishment of health policies to determine relevant treatment approaches, to prevent disability and to reduce the socioeconomic burden of the disease.Item Risk factors for predicting osteoporosis in patients who receive thyrotropin suppressive levothyroxine treatment for differentiated thyroid carcinoma(Galenos, 2019-05-29) Soydal, Çiğdem; Özkan, Elgin; Nak, Demet; Elhan, Atilla Halil; KÜçük, Nuriye Özlem; Kır, Kemal Metin; Tıp FakültesiObjectives: Endogenous hyperthyroidism accelerates bone turnover and shortens the normal bone remodeling cycle, which results in reduced bone density. It is estimated that suppressive levothyroxine (LT4) therapy also decreases bone density. The aim of this study was to define risk factors for osteoporosis development in patients under thyrotropin-stimulating hormone (TSH) suppressive treatment for differentiated thyroid cancer (DTC). Methods: Patients with a diagnosis of low or intermediate risk group DTC according to the American Thyroid Association 2015 guidelines and who have been receiving LT4 suppression therapy and were physically fit to undergo femur and lumbar vertebra bone density study were included in the study. Patients lacking information on demographic data, medical history, preoperative thyroid hormone status, or routine follow-up data were excluded from the study. A study form consisting of patient information on possible risk factors for osteoporosis such as gender, age, menopausal status, smoking, family history of osteoporosis, preoperative thyroid hormone status, postoperative hypoparathyroidism history, mean serum TSH levels, and duration of TSH suppression was created and filled out for each participant. Bone mineral densitometries of the femur and lumbar vertebrae were measured along with serum vitamin D and parathyroid hormone levels. Results: During TSH suppression (mean 7.2±4.5 years, range: 1-26), osteoporosis was detected in 89 (9.6%) patients. The mean time to develop osteoporosis was significantly different in patients with or without a family history of osteoporosis (15.3±0.4 versus 20.3±0.6 years; p=0.002). Similarly, the mean time to develop osteoporosis for was found to be significantly shorter in postmenopausal patients than that for premenopausal women (18.6±0.7 versus 20.4±0.4 years; p<0.001). Male gender (p<0.001), a family history of osteoporosis (p=0.001) and menopausal state (p<0.001) were identified as independent predictive factors for developing osteoporosis. Conclusion: Postmenopausal women, men, and patients with a family history who receive TSH-suppression treatment have a tendency to develop osteoporosis. Keywords: Differentiated thyroid carcinoma, osteoporosis, thyroid-stimulating hormone suppression treatmentItem Sağkalım analizi için derin öğrenme yaklaşımı(Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2021) Kar, İrem; Elhan, Atilla Halil; Coşgun, Erdal; BiyoistatistikTıp alanında sıklıkla kullanılan sağkalım analizi, ilgilenilen sonuç değişkeninin; olayın gerçekleştiği ana kadar geçen süre olduğu veriler için kullanılan istatistiksel yöntemlerin bütünüdür. Sağlık alanında, veri kümelerinin boyutunun artması ve derin öğrenmenin yaygınlaşması ile birlikte, sağkalım analizinde makine öğreniminin kullanımına olan ilgi artmaktadır. Son zamanlarda, derin öğrenme yöntemleri, çeşitli uygulama alanlarında sağkalım analizi problemlerini çözme konusunda büyük ilgi görmüştür. Bu çalışmada sağkalım analizine derin öğrenme tabanlı bir yaklaşım olan DeepSurv uygulanmış ve sonuçlar makine öğrenmesi yöntemlerinden RSF ve klasik istatistiksel yöntemlerden Cox regresyon ile karşılaştırılmıştır. Bu amaçla, türetilmiş veri setleri kullanılarak bir benzetim çalışması gerçekleştirilmiştir. Bu kapsamda örneklem büyüklüğü, sağkalım süresi, bağımsız değişken sayısı, sansür oranının çeşitli düzeylerinin ele alındığı ve bağımsız değişkenlere ilişkin katsayıların tekdüze dağılımdan türetildiği toplam 60 senaryo oluşturulmuştur. Oluşturulan her senaryo ise 100 kez tekrarlanmıştır. Belirlenen senaryolara ek olarak, bağımsız değişken katsayılarına ilişkin ön belirlemenin yapılmadığı, R programlama dilindeki "coxed" paketindeki mevcut haliyle bırakıldığı 60 ayrı senaryo daha oluşturulmuştur. Ayrıca, bu çalışmada evre I akciğer adenokarsinomu veri seti kullanılarak da DeepSurv, RSF ve Cox regresyon yönteminin karşılaştırılması yapılmıştır. Yöntemlerin karşılaştırılmasında Harrell'in C-indeks değeri kullanılmıştır. Verilerin türetilmesi, RSF ve Cox regresyon yöntemlerinin uygulanması R programlama dili (ver. 3.6.3) ile gerçekleştirilmiştir. Derin öğrenmeye ilişkin analizler ise Python programlama dilinde gerçekleştirilmiştir. Yapılan benzetim çalışması sonucunda, bağımsız değişken katsayılarının tekdüze dağılımdan türetildiği senaryolarda tüm yöntemlerin tahminleme başarısı yüksek bulunmuştur. Örneklem büyüklüğü arttıkça yöntemlerin performansı artmıştır. Sansür oranının artması DeepSurv ve RSF yöntemlerinin tahminleme başarısını azaltmıştır. Bağımsız değişken katsayılarının paketteki mevcut haliyle kullanılıp normal dağılımdan türetildiği durumda ise üç yöntem sonucunda da 0,50-0,60 civarında bir C-indeks değeri elde edilmiştir. Gerçek veri setinde yapılan analizler sonucunda ise DeepSurv, RSF ve Cox regresyon yöntemleri benzer sonuçlar vermiştir.Item Tıp eğitiminde gelişim sınavı soru bankası oluşturulması ve benzetim verileri ile bilgisayar uyarlamalı test uygulaması(Eğitim Bilimleri Fakültesi, 2013) Aytuğ, Ayşen Melek Koşan; Koç, Nizamettin; Elhan, Atilla HalilBu araştırmada, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinde yürütülmekteolan gelişim sınavı için bir soru bankası oluşturulması ve bu soru bankasınıkullanılarak BUT yönteminin uygulanabilirliğinin ortaya konulmasıamaçlanmıştır.Soru bankasının oluşturulmasında iki kategorili yanıtlar için Raschmodeli kullanılmış, modelin varsayımlarının karşılanıp karşılanmadığınıbelirlemeye yönelik çalışmalar yapılmış ve 103 maddeden oluşan tek birboyut içeren soru bankası elde edilmiştir. Soru bankasında bulunan 103maddenin/soru bankasının Birey Ayırsama İndeksi ve KR-20 güvenirlikkatsayısı değerleri 0.77 olarak hesaplanmıştır. Soru bankasında yer alanmaddelerin ve öğrencilerin düzeyi boyunca dağılımı incelendiğinde ’nınher düzeyi için yeterli sayıda madde olduğu sonucuna ulaşılmıştır.Çalışma bulguları, Gelişim Sınavı kağıt kalem testi uygulamaları veBUT uygulamasının ile elde edilen yetenek kestirimleri arasındakikorelasyonun (ortalaması 0 ve varyansı1 ve ortalaması 0 varyansı 3 normaldağılım; 0.3, 0.4, 0.5, 0.548 standart değerler için) yüksek olduğunugöstermektedir.Ortalaması 0 ve varyansı 1 olan dağılımdan 1000 birey için türetilenyanıtlar ile gerçekleştirilen BUT’da kullanılan madde sayısı ortalaması standart hatanın farklı düzeyleri için 11 ile 45 arasında değişmektedir. BUTuygulamalarında ortalama 14 madde ile kestirim yapılabilmektedir. BUTuygulamalarında, kağıt kalem uygulamalarına göre madde sayısında %56.3-86.4 arasında azalma sağlandığı gösterilmiştir.Ortalaması 0 ve varyansı1 olan dağılımdan 1000 birey için türetilenyanıtlar ile gerçekleştirilen BUT’da kullanılan madde sayısı ortalamasıstandart hatanın farklı düzeyleri için 12 ile 75 arasında değişmektedir. BUTuygulamalarında, kağıt kalem uygulamalarına göre madde sayısında %27.6-88.3 arasında azalma sağlandığı bulunmuştur.Araştırmanın sonuçları, Rasch yöntemi ile Gelişim Sınavı için uygunbir soru bankası hazırlanabileceği, bu soru bankası kullanılarak GelişimSınavının, BUT yöntemi ile uygulanabileceği ve güvenilir sonuçlar eldeedilebileceğini göstermektedir. BUT uygulaması ile sınava giren kişilerinsınavın klasik formunda bulunandan çok daha az sayıda madde ile yetenekkestirimleri yapılabileceği gösterilmiştir.AbstractIn this research, it has been aimed to develop an item bank for theprogress test carried out at the Faculty of Medicine at Ankara University andto present the applicability of CAT method using the item bank.While developing the item bank, for dichotomus items Raschmodel was used, the studies for meeting the assumptions were carried outand after all a unidimensional item bank involving 103 items was obtained.Person Separation Index-(PSI) and KR-20 of the item bank was calculated as0.77. Considering the items in the bank and the distribution of studentsthrough level, it was concluded that there were adequate number of itemsfor each level of .The findings of research have indicated that the correlation (averagemean is 0, variance 1 and average mean 0 variance 3 normal distribution; forstandard values 0.3, 0.4, 0.5, 0.548 ) between the θ estimations obtainedfrom the paper-and-pencil progress test and CAT applications is high.The average mean of items used in CAT, which was carried out withderived responses for 1000 individuals from the distribution of mean with 0and variance with 1, varies between 11 and 45 for various levels of standarderror. In BUT applications, it is possible to estimate with 14 items. It has beenobserved that there is a decrease between 56.3% and 86.4% in CATapplivations for the number of items compared with paper-and-pencil tests. The average mean of items used in CAT, which was carried out withderived responses for 1000 individuals from the distribution of mean with 0and variance with 3, varies between 12 and 75 for various levels of standarderror. It has been observed that there is a decrease between 27.6% and 88.3%in BUT applivations for the number of items compared with paper-andpenciltests.The results of research have indicated that it is possible to develop aproper item bank for the Progress Test using Rasch Model and also usingthis item bank, the progress test can be applied with CAT method and it islikely to get reliable results. Besides, it has been found out that the thetaestimations of individuals taking the progress test can be done with quite lessitems in CAT application when compared with the classical form of the test.Item Yaşam çözümlemesine yeni bir yaklaşım: MARS(Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2011) Akyol, Mesut; Elhan, Atilla Halil; BiyoistatistikIn this dissertation study it was investigated that whether Multivariate adaptive regression splines (MARS) can be used in survival analysis or not. In this context, MARS method was introduced briefly and its application to survival analysis was shown with its mathematical infrastructure.In order to adapt the MARS method to survival analysis, Martingale and Deviance residuals of Cox model does not use independent variable was investigated. Martingale and Deviance residuals were assumed as dependent variables of MARS method, so that it was tried to construct a model by using an independent variable which represents hazard and combines the censored variables.To show the applicability of MARS model, cancer data were used. In this carcinoma data set the variables having risk effect on variables was determined and the results obtained for different cut points for Platelet were used to improve the success of classical Cox-PH model.The method introduced in this thesis study was applied on UMARU-UIS data set which is frequently come across with the references related to survival analysis and it was shown that MARS model can provide more contributions to classical Cox-PH model.Key Words: Cox-PH model, Deviance residuals, MARS, Martingale residuals, Multivariate adaptive regression splines