Browsing by Author "Kaplan, Melike"
Now showing 1 - 6 of 6
Results Per Page
Sort Options
Item Geleneksel tıbbın yeniden üretim sürecinde kadın(Ankara : Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2010) Kaplan, MelikeItem Halk hekimliğinde holistik/bütüncül yaklaşım: üzerlik otu (peganum harmala) örneği(Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, 2020) Kaplan, Melike; Halkbilimi; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiÜzerlik otu (peganum harmala) tarihin çeşitli dönemlerinde özellikle hastalık tedavilerinde ve geleneksel olarak nazardan korunmak için kullanılan bir bitkidir. Bu yazıda, çeşitli kültürlerden ve özellikle Anadolu'dan örnekler verilerek, üzerlik bitkisinin (otunun) halk hekimliğinde kullanımı başta olmak üzere, halk kültüründeki farklı kullanım alanlarının değerlendirmesi yapılmaktadır. Holistik yaklaşım, tedavi pratiklerini öncelikle ruh ve beden bütünlüğünde inceler. Halk hekimliği alanı, bu alandaki uygulamaları şifalı bitkiler ve dinsel-büyüsel pratikler olmak üzere iki alanda sınıflandırır. Ancak, üzerlik otu hem şifalı bitkiler içinde hem de inanca dayalı uygulamalar kapsamında özel bir örnektir. Bu nedenle bu yazıda üzerlik otunun halk hekimliğindeki kullanımı holistik yaklaşım çerçevesinde değerlendirilmektedir. Hastalık sağaltma ve nazardan korunma dışında farklı kültürlerde üzerlik otunun zararlı böceklerden korunma, süs eşyası olarak kullanılma, tütsü olarak yakılma gibi amaçlarla kullanıldığı da gözlenmektedir. Halk hekimliği ve etnobotanik araştırmaları üzerlik bitkisinin sağlık alanındaki kullanımına ilişkin önemli bilgiler vermektedir. Bu çalışmada Ankara'ya bağlı ilçelerin köyleri/mahalleleri başta olmak üzere yaptığımız saha araştırmaları verilerinden yola çıkarak ilişkili bilim dallarının araştırmaları ile Anadolu'da günümüzdeki kullanımları ve yaygınlığı konusundaki veriler sunulmaktadır.Item II. Meşrutiyet Dönemi'nde kadın ve tiyatro: Musahipzade Celal'in Selma adlı tiyatro metninde dönüşen kültür içinde kadının konumu(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2021) Çınar, Yeşim; Kaplan, Melike; HalkbilimiBu çalışma II. Meşrutiyet Dönemi'nin genel atmosferinden yola çıkılarak Osmanlı'da kadın haklarının tarihsel süreçteki gelişimini gözlemleyebilmek amacıyla yapılmıştır. II. Meşrutiyet ve öncesindeki Osmanlının kadını algılayış biçimindeki değişiklikler incelendiğinde, kadınların Meşrutiyet'te önceki döneme kıyasla toplumsal alanda daha fazla görünür olduğu gözlemlenebilmiştir. Bu dönemde kadınlar çeşitli dernekler kurarak örgütlenmiştir. Bu örgütlerin çoğu yardım amaçlı kurulan dernekler olsa da kadınları aynı çatı altında toplaması ve kadınların sosyalleşmesine katkıda bulunması bakımından önemlidir. Kadınlar kurdukları dernekler aracılığıyla toplumsal hayata karışıp toplumsal hayatın bir parçası olabilmişlerdir. Toplumsal hayatta çeşitli sahalarda yeniliklerin yapılması Osmanlı kültürünü Batı etkisinde dönüştürmeye başlamıştır. Yapılan yeniliklerden kadın kadar tiyatro sanatı da olumlu anlamda etkilenmiştir. Yenileşmenin özneleri olarak tiyatro ve kadın temelinde, kadının tiyatro alanındaki konumu anlaşılmaya çalışılmıştır. Bu iki kavramın aynı dönemde geliştiği düşünüldüğünde dönemin şartlarını incelemek gerekmiştir. II. Meşrutiyet, ideolojik olarak milliyetçiliğin etkisinde şekillenen bir dönem olduğu için kadın ve tiyatro ideolojik bağlamda incelenmiştir. Yeniliklerin yaşandığı bu dönemde tiyatronun da revaçta olduğu görülmektedir. Bu iki yeni oluşuma bakılarak kadının tiyatro alanındaki yeri ve önemi anlaşılmaya çalışılmıştır. Dönemin milliyetçi ideolojisini benimsemiş ve bu ideolojiyi eserlerine yansıtmış 'erkek' bir oyun yazarının, Musahipzade Celal'in, Selma adlı oyununda kadının konumunu incelemek araştırmada tamamlayıcı unsur olmuştur.Item Kadın ve şifa: Bir sağaltım aracı olarak masal anlatıcılığı üzerine bir araştırma(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2021) Bakan, Bahar Kadıoğlu; Kaplan, Melike; OtherIn this study, the modern storytellers' experiences and motivating reasons leading them to tell folk tales for therapeutic purposes are discussed. In addition, the empowering aspects of the storytelling practice for women are discussed through the interactions with the storytellers. This case study differs from the previous studies, which discuss the symbols of classic folk tales with a feminist perspective, with its focus on storytelling as a performative art. This study builds itself on Holistic Medicine, which defines a complementary treatment taking a person's body, mind, spirit and emotions into account as health aspects. The main research problems of the study are as follows: How do fairy tales heal people? How does culture affect storytelling as a practice in terms of gender norms? Have the storytellers designed any storytelling workshops with a focus on gender studies? What are the expectations and demands of storytellers to work on fairy tales to contribute to gender equality? The research participants' statements in relation to storytelling, gender and therapy allow us to trace the changes of today's culture in comparison to the past. The findings of this case study show that people prefer storytelling as they evaluate it as an alternative healing method treating mind, body and spirit for overall well-being. The study shows that participants in storytelling workshops and training are mostly women. The perception of folk tales as sexist narratives has begun to change due to the storytellers' tendency to portray the gender roles with a twist, to comply with current cultural acceptance and understanding of gender norms. The discussions related to storytelling are based on values such as exploring and understanding oneself, and developing healthy relationships with people and the universe. These values are defined by most of the participants as "feminine". In the light of these discussions, storytelling as a performative act may contribute to feminist pedagogy and feminist movement in Turkey.Item Kadınların mutfak deneyimlerinin bellek üzerinden aktarımı: Halkbilimsel bir araştırma(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2023) Güneş, Sultan; Kaplan, Melike; HalkbilimiBu çalışmada geleneksel bilgi aktarımı bağlamında kadınların mutfak deneyimlerinin bellek üzerinden aktarımı incelenmiştir. Kadınlarla yapılan yüz yüze görüşmelere dayanan bu çalışmada kadınlarla ilişkilenen meselelere de değinilmiştir. Annelik rolü, kamusal-özel tartışması ve mutfak kültürü konusunda kadınların ne düşündüğü, nasıl deneyimlediği, ne aktardığı önemli olmuştur. Bellek çalışmaları ve kadın çalışmalarını beraber düşünebilmeye imkan sağlayan bu metinde kavramları bellek bağlamında yeniden yorumlamak hedeflenmiştir. Beraberinde kadınların mutfak deneyimi ve bilgisi özelinde hem aktaran hem de aktarılan kişi olmasının altı çizilmiştir. Bu bağlamda deneyimden ziyade deneyimler ön plana çıkarılarak görünmeyeni görünür kılmak amaçlanmıştır.Item Kendini inceleyen kadınlar- Kadın çalışmaları üzerine antropolojik bir araştırma(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2003) Kaplan, Melike; Enginer, Gürbüz; HalkbilimiThis study overlooks the field of the women studies that became popular in the recent years and where it is today from the point of samples by formal and volunteer organizations. The base of the subject is to consider the studies which are based on the "feminist point of view" and to consider people in the way of anthropological perspective. The main purpose of the study is to make comparison between these organizations and people working there that these organizations can be differed from each other keeping the view of the researchers and the working principles of these organizations in the field of women studies. On the academic platform, the organizations that are chosen, are Ankara University and METU-MA programme on "Women Studies"; as a volunteer organization Women Consultation Center (KDM); as formal institution General Directorate of Women Status and Problems (KSSGM). During nearly 2 years women studies have been tried to be observed comparingly, on the bases of making observations and interviews with the authorities and people working in these institutions. According to our study we classify the problems in 2 categories: "General" and "Inside the organization". First of all, it is necessary to take into consideration the problems of human relations taken place in the organizations. It is possible to say that problems such as career anxieties, the identification difficulties (race, ethnic, origin, class...etc.) authority and otherness become the source of blocking the women studies except structural problems, today. In spite of all such problems, each institution tries to put a solution to women problems on their own right. Gaining official qualifications of women movement, leading of the KSSGM, studies at universities and volunteer organizations also play an important role on the recognition of women movement. When we think out of organizations, in general, the difference between "speech" and "action" in women studies are observed as one of the reason of blocking the studies made in this field.