Browsing by Author "Kara, Hamdi"
Now showing 1 - 10 of 10
Results Per Page
Sort Options
Item Afyonkarahisar şehir coğrafyası(Sosyal Bilimler Enstitüsü) Aliağaoğlu, Alpaslan; Kara, HamdiAfyonkarahisar şehri Ege Bölgesi'nin îç Batı Anadolu Bölümü'nde bulunmaktadır. Şehir farklı jeomorfolojik birimlerin temas noktasında, deniz seviyesinden 1034 m yükseklikte kurulmuştur. Jeomorfolojik birimlerden, Kale tepe ve Afyonkarahisar Ovası şehrin bugünkü yerinde kurulmasının en önemli nedenlerdir. Şehir ve çevresinde çok çeşitli jeolojik birimler bulunmaktadır. Şehir bunlardan alüvyal arazi üzerinde gelişmiştir. Alüvyal arazinin gevşek zeminli oluşu ve alanın jeolojik geçmişine bağlı olarak ikinci derecede deprem bölgesi oluşu, şehri yatay yönde gelişmeye sevk etmiştir. Bugünkü gelişmenin yönü ise kuzeybatıdır. Şehrin tarihi geçmişi oldukça eskidir. Ancak şehir önemini Selçuklular zamanında kazanmıştır. Bu dönemden itibaren hep idarî merkez olmuş, bu özelliği günümüze kadar devam etmiştir. Ancak şehir fonksiyonel açıdan, yasal olarak belirlenmiş etki bölgesine hizmet edememektedir. Şehir askerî amaçla kurulmuştur. Bugün fonksiyonel açıdan "genel hizmetler" şehri durumundadır. Nüfus açısından ise orta büyüklükte bir şehirdir. Çalışma alanı, elverişli konumu sayesinde, ülke kara ve demiryollarının düğümlendiği bir yerdedir. Ancak bu konum şehrin gelişimi için beklenen katkıyı sağlayamamış, sanayi ve ticaret 1980'li yıllardan sonra, beklenen düzeyde olmayan bir gelişme kaydetmiştir. Şehir bu duruma bağlı olarak devamlı net göç veren bir yerleşme olmuştur. Afyonkarahisar şehri zengin kültürel potansiyele sahiptir. Bu potansiyel çeşitli etkinliklerle değerlendirilmektedir. Son yıllarda üniversitenin kuruluşu, kültürel etkinliklerde canlanmaya neden olmuştur. Zengin kültürel potansiyel yanında, ulaşım kolaylıktan ve jeotermal enerji şehrin turizm cazibesini artırmaktadır. Aynı enerji şehirde konutların ısıtılmasında da kullanılmaktadır. Geleneksel evleri ve cadde-sokak sistemi ile şehir, ilginç morfolojik yapıya sahiptir. Bu bağlamda çalışma alanı muhtelif biçimli şehirler grubuna girmektedir. Şehirde bir takım altyapı sorardan olmasına rağmen, bunlar çok ciddi boyutta değildir.AbstractAt the height of 1934 m from sea level, Afyonkarahisar city is located on Interior Antolian Sub-region in Aegean Region. The city has been established at the point where different geomorfological units contact with each others. The most important causes are Kale Hill and Afyonkarahisar Plain, being geomorphical units, in the establishment of where the city is today. There exist many kinds of geological units on the city site and its close surrounding. City has mostly developed on alüvial land which is one of geological units. The study area being on the second degree earthquake zone due to its geological past and alüvial land with weak ground have urged city to develop in the horizontal direction. City's historical past is very ancient. But it got its importance in Seljuck period. Since taht time, İt has been an administrative center, keeping this character up to now. However, it doesn't functionally serve its legally determined region. Being established for the defensive aims, the city is functionally of a general service city. İt is also a city with medium-sized population Thanks to its favourable situation, the study area is a vital point in terms of country's railways and roads. This very situation has not made a contribution to its expected development. Therefore, after 1980's, its industry and trade have developed in the way it is not hoped. Because of this, the city is a settlement with abiding outmigration. Afyonkarahisar city has rich cultural potantial. This very potantial is assessed with different activities. In recent years, the establishement of university has made the cultural activities to diversify. In adddition to above mentioned cultural potantial, easy communication and geothermal energy enhance city's tourism attractiveness. The same energy is used for heating the houses in the city. With taraditional houses and street layout, the city has interesting urban morphology. In this context, the study area is in a city group with diverse forms. Although the city has some infrastructural problems, these problems are not serious.Item Amasya'nın Cumhuriyet Dönemi kentsel gelişim süreci ve kentleşme sorunları(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2010) Şenol, Eren; Kara, HamdiBu çalışmada Amasya Kentinin cumhuriyet dönemi kentsel gelişim süreci ve Kentleşme Sorunları coğrafya ilminin araştırma ilke ve metotlarına göre araştırılmıştır.Çalışmanın birinci bölümü Kavramsal Çerçeve adını taşımaktadır. Bu bölümde kentlerin ortaya çıkışı, kent tanımı, kır ve kenti tanımlamada kullanılan kriterler, kentleşme, kentleşme nedenleri, ülkelerin gelişmişlik derecesi ile kentleşme arasındaki ilişki, kentleşme sorunları ve sürdürülebilir kentleşme üzerinde durulmuştur.Çalışmanın ikinci bölümü Amasya'nın Cumhuriyet Dönemi Ketsel Gelişim Süreci adını taşımaktadır. Bu bölümde Amasya'nın Cumhuriyet Dönemi Kentsel Gelişimi dört döneme ayrılmıştır. Her bir zaman diliminde ülkenin kentleşme yapısıyla kentin kentleşme hızı karşılaştırılmıştır. Kentin nüfuslanmasında devlet teşvikinin etkili olduğu sonucuna ulaşılmıştır.Çalışmanın üçüncü bölümü Amasya'da Kentleşmeye Bağlı Olarak Ortaya çıkan Başlıca Sorunlar adını taşımaktadır. Bu bölümde kentin en önemli 10 sorunu tespit edilmiştir. Bu sorunların ortaya çıkışında kentin doğal çevre özelliklerinin, koruma altına alınan tarihi dokunun, planlama ve yönetim hatalarının etkili olduğu tespit edilmiştir.Çalışmanın ?Sonuç ve Öneriler? adını taşıyan son kısmında sorunların çözümü için alınabilecek tedbirler sıralanmıştır. Kentin doğal çevre özellikleri ve koruma altına alınan tarihi doku nedeni ile sorunların çözümünün güç olduğu ifade edilmiştir. Bu nedenle kentte nüfus artışına neden olacak yatımlardan kaçınılması gerektiği ve yörede Amasya dışındaki merkezlerin desteklenmesi gerektiği tezi ileri sürülmüştür. AbstractIn this study, City of Amasya?s urban development process and Urbanization problems during the Republic Period? has been researched according to principles and methods of geography science.Name of first part of this study is ?Conceptual Framework?. In this part, appearance of cities, city definition, criterion used in defining rural and urban areas, urbanization, reasons for urbanization, relation between countrys? level of development and urbanization, urbanization problems and sustainable urbanization issues are considered.Name of the second part of this study is ?Amasya?s Urban Development Process During Republic Period?. In this section, Amasya?s Urban Development during Republic Period has divided into four periods. In each period, country?s urbanization structure and the urbanization speed of the city has been compared. It is understoof that the state foster is effective in population development of this city.Name of the third part of this study is ?Leading Problems in Amasya Due to Urbanization?. In this part, the most important 10 problems of this city has been detected. It is seen that natural environment values, the historical pattern under protection, planning and management mistakes of this city are effective in arising all these problems.In the conclusion part of this study which is named as ?Conclusion and Recommendations?, measures for handling all these problems are listed. It is expressed that city?s natural environment values and historical pattern that is under protection make it difficult to handle these problems. So, the thesis is stated that investments that may cause population increase in the city must be prevented and other centers that Amasya should be supported.Item Çorum ilinde endüstri(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2002) Yılmaz, Mutlu; Kara, HamdiTürkiye'de endüstrileşme hareketi, özellikle son yıllarda, Anadolu'ya yayılma eğilimi göstermiştir. İstanbul, İzmir, Adana, Bursa Ankara gibi endüstrinin yoğun olduğu iller dışında Denizli, Gaziantep, Eskişehir, Konya, Kahramanmaraş ve Çorum gibi illerin endüstri sektöründe önemleri artmaya başlamıştır. "Anadolu Kaplanları" olarak nitelendirilen bu illerin endüstrileri genellikle yerel birtakım özellikler göstermektedir. Denizli ve Kahramanmaraş'ta dokuma, Gaziantep, Kayseri ve Eskişehir'de metal eşya, makine ve teçhizat endüstrisi ön plana çıkarken, Çorum'da taş ve toprağa dayalı endüstri kolu oldukça önemlidir. Bu araştırmada öncelikle Türkiye'de endüstrinin gelişimi ile Çorum endüstrisinin tarihi gelişimi incelenmekte, bu inceleme yapılırken Cumhuriyetten günümüze sanayi sayımları yardımıyla analizlere gidilmektedir. Daha sonra endüstriyi etkileyen faktörler tek tek ele alınıp incelenmiştir. Bir diğer bölümde Çorum ilinde endüstrinin sektörel dağılışı irdelenirken, Çorum ilinde endüstrinin alansal dağılışı ve bunu etkileyen faktörler bir sonraki bölümde verilmiştir. Son kısımda ise, endüstrinin sorunları ve çözüm önerileri aktarılmaya çalışılmıştır. Çorum'da kurulmuş olan ilk büyük endüstri tesisi, 1958 yılında hizmete giren Çorum çimento fabrikasıdır. Bu fabrika ile birlikte Çorum'da modern endüstrinin temelleri atılmıştır. 1972 yılında Çorum ilinin kalkınmada öncelikli iller kapsamı içine alınması, 1985 yılında Organize Sanayi Bölgesinin tamamlanması ve uygulanan teşvik politikaları sayesinde Çorum ilinde endüstri hızlı bir şekilde gelişmeye başlamıştır. 2000 yılı itibariyle araştırmamıza konu olan 10 ve daha fazla işçi çalıştıran 143 işletmede 7707 kişi çalışmaktadır. Çorum ilindeki endüstri kuruluşları küçük ve orta boy (KOBİ) olarak nitelendirdiğimiz 10-100 işçi çalıştıran ve hemen tamamı özel sektör ağırlıklı bir dokuya sahiptir. İlde devlete ait olan tek tesis Çorum Şeker Fabrikası'dır. Çorum ili 1989 yılında Türkiye'de kalkınmada öncelikli iller içinde (52 il) tesis sayısı bakımından, ilk sıradadır. Ancak 1998 yılına gelindiğinde Çorum bu özelliğini kaybederek, Kahramanmaraş, Samsun, Tokat illerinden sonra tesis sayısı bakımından 4. sıraya gerilemiştir. Yani Çorum'da 1990 yılına kadar hızlı bir şekilde olan endüstrileşme bir durgunluk dönemine girmiştir. Abstract Industrialisation movements in Turkey have recently spreading trend into Anatolia. Apart from provinces with intensive industrial activities like İstanbul, İzmir, Adana, Bursa, Ankara the provinces, such as Denizli, Gaziantep, eskişehir, Konya, Kahramanmaraş and Çorum have started to get importance in industrial sector. Industries in these provinces which are named as "The Tiger of Anatolia" while, show some local characteristics in general. Textile in Denizli and Kahramanmaraş, metal good and machine industries in Kayseri, Eskişehir and Gaziantep are of importance, industries based on rock and soil come first in Çorum. First of all, industrial development in Turkey and Çorum are investigated in this study. While doing this by the help of from republic to present industrial enumerations, some analysis are made. Then, Factors effecting these industries are examined one bye one. In one section, sectoral distribution of industry and factors effecting these very distribution in Çorum are given in the other section. As for last section, industrial problems and suggestions for their solution are told. Çorum cement factory is the first and big factory establishment founded in 1958 in Çorum. Together with this factory, modern industry has been laid to foundation in Çorum. Industry in Çorum has gained momentum via being an industrial privileged province in 1972, the completion of organised industrial district in 1985 and industrial promotion policies. 7707 people have been working in 143 establishment employing 10 or more worker in 2000. Industrial establishments in Çorum Province, qualified by small and medium scale establishments employing 10-100 worker (KOBİ) have a private sector ladçn structure. Sugar factory is the only establishment belonging to the state. Coming first among privileged provinces in development (52 provinces) in 1989, province lost that character when the year of 1998 came. Çorum' s coming fourth after Kahramanmaraş, Samsun and Tokat Provinces in terms of the number of establishments show its regr-şssion. That is to say, industrialisation which has been rapid until 1990 has came in a stagnant period in Çorum.Item Develi ilçesinin beşeri ve iktisadi coğrafyası(Sosyal Bilimler Enstitüsü, KARA, Hamdi) Tunçel, Harun; Kara, HamdiAbstractDeveli is one of the district of Kayseri. In the working area, which average height is around 1500 meter, there are some mounth Erciyes, Develi and Tauros. Rural population of Develi was increased from 1935 to 1975. But later on population was started to decrease. The increasement of urban population of Develi between the period of 1935-1975 was the slow, however after 1975, the increasement of population gained speed. Since along time there is a permanent immigration from district. In the development of the city it is seen two periods since 1900 till today. In the first period state investments ar in effect, in the second period private enterprises are seen mostly. As a service city Develi opposed face to face about the danger of bad urbanisation (gecekondu) because of the speed in the increasement of population. The great section of the district area is pasture. But stock farming is not developed. In the towns the source of livelihood is agriculture. The role of Erciyes mounth and Sultan Marshes is very important in tourism. In addition, in district there are caves, mosques, tombs, rock churches, underground cities Hittite rock relief, and etc.Item Develi ilçesinin beşeri ve iktisadi coğrafyası(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1994) Tunçel, Harun; Kara, HamdiDeveli, Kayseri ilçelerinden biridir. Ortalama yüksekliği yaklaşık 1500 metre olan çalışma alanında Erciyes, Develi ve Tauros bulunur. Develi'nin kırsal nüfusu 1935'den 1975'e yükseldi. Ancak daha sonra nüfus azalmaya başladı. 1935-1975 döneminde Develi kent nüfusunun artışı yavaş, ancak 1975'ten sonra nüfus artış hızı hız kazanmıştı. Zaman içinde, ilçeden kalıcı bir göç var. Şehrin gelişiminde bugün 1900'ten bu yana iki dönem görülüyor. Birinci dönemde devlet yatırımları, ikinci dönemde ise özel teşebbüslere daha çok rastlanmaktadır. Hizmet şehri olarak Develi, nüfus artış hızından dolayı kötü kentleşmenin (gecekondu) tehlikesinden yüz yüze karşı çıktı. İlçe alanının büyük bölümü çayırdır. Fakat stok çiftçiliği geliştirilmez. Kasabalarda geçim kaynağı tarımdır. Turizmde Erciyes Ayı ve Sultan Sazlıklar'ın rolü çok önemlidir. Ayrıca ilçede mağaralar, camiler, mezarlar, kaya kiliseleri, yer altı şehirleri Hitit kaya kabartması vb.AbstractDeveli is one of the district of Kayseri. In the working area, which average height is around 1500 meter, there are some mounth Erciyes, Develi and Tauros. Rural population of Develi was increased from 1935 to 1975. But later on population was started to decrease. The increasement of urban population of Develi between the period of 1935-1975 was the slow, however after 1975, the increasement of population gained speed. Since along time there is a permanent immigration from district. In the development of the city it is seen two periods since 1900 till today. In the first period state investments ar in effect, in the second period private enterprises are seen mostly. As a service city Develi opposed face to face about the danger of bad urbanisation (gecekondu) because of the speed in the increasement of population. The great section of the district area is pasture. But stock farming is not developed. In the towns the source of livelihood is agriculture. The role of Erciyes mounth and Sultan Marshes is very important in tourism. In addition, in district there are caves, mosques, tombs, rock churches, underground cities Hittite rock relief, and etc.Item Ilgaz'ın beşeri ve iktisadi coğrafyası(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1996) Kılıç, Taner; Kara, Hamdi; CoğrafyaSUMMARY The town Ilgaz has been settled on the west-side of the Black-Sea Region. The town belongs to Çankırı city. Its climate and natural vegetation show transitive properties. The distance from Ilgaz to Ankara is 180 km and 60 km to Çankırı. The population of the town Ilgaz, has slightly increased from 1935 until 1990 (4%). Although the population of the country-side increased until 1960, it has continually decreased after this year. But the urban population has four folds increased from 1935 until present. There is an emigration movement in Ilgaz. This emigration has occured especially from the country-side. The first reason of it is economical and the second one is educational. The past of the settlement of Ilgaz, dates to ancient times. Many traces which belong to the times of Hittite, Frigue, Rome, and Byzance have been found here. This area has been known as "Paphlagania" in the history. It has been claimed that, there might be "Kimiata" antique city on the land where Ilgaz was settled. The North -Anatolia whose work-field is tectonically active, is on the Northern Anatolian Fault-Line. This zone has been formed from palaeozoic land and cover stratums on it which belong to the Mesozoic and Neozoic periods. On the valley of the river Devrez, there are also old and new alluvion belonging to Quaternary. In Ilgaz the average temperature is 10,1 C°, and the fall is 473 mms. Rain falls in spring most, and winter, summer and autumn follow this. The rate of the agricultural land in Ilgaz is 14% of the whole land. Agricultural activities may be categorized as cereals, leguminous plants, industry and feed plants. The muchness of the pastural land naturally has caused in the economical activities. The forested area is 38,7 % of the whole land. Although the town Ilgaz has rich touristic values, these values have not been evaluated. Some of these values are Ilgaz Mountain National Park, and skiing foundation in this park, natural beauties, resort areas and tumulusses.Item Kayseri-Sarımsaklı ovası ile çevresinin beşeri ve iktisadi coğrafyası(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1993) Somuncu, Mehmet; Kara, Hamdi; Coğrafya"Sarımsaklı Plain and its surroundings" which constitute our research area is situated in the Middle Kızılırmak Region of Central Anatolia Region» in Kayseri city area. Sarımsaklı Plain, which is in the middle of research area, lengthens in the direction of NE-SW and is a tectonic based plain and its avarage height from sea level is 1050 m. High mountains and plateaus surround Sarımsaklı Plain. The plain is in a depression state in the middle of these high areas. Erciyes (3917 m. ), which is one of Turkey's high volcanic moun tains is situated to the south of the plain. Apart from these important heighs, Sarımsaklı Plain is surronded by structural plateaus. There is a proportional difference of height of 400 m. between the plain base and the highest level of the plateaus. Sarımsaklı Plain has been inhabited since the middle 3 BC since it has fertile alluvial land and aboundant water sources. Furthermore, its being on the junction of military and commercial roads has increased its importance a greal deal. Today, there is a city, 5 towns and 55 villages in the researches area. These places had a population of 551.624 in 1990. 48.964 of this population is in the villages, 41.665 of it is in the towns and 460.995 of it is in Kayseri. Agriculture, industry and commerce are dominant activities in the research area. Kayseri being in the middle of Sarımsaklı Plain affects the surrounding villages and towns socially and economically. Economical effect region of Kayseri city is not limited only by its clase surroundings. The city, with improved industrial and commercial functions, also affects the regions outside Central Anatolia Region. i/6Item Les investissement directs français en Turque: évolution historique et distribution dans l’espace(2007) Yavan, Nuri; Kara, HamdiItem Türkiye dış ticaretinin gelişimi ve yapısı(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2001) Yavan, Nuri; Kara, Hamdi; CoğrafyaThis research which examines the development and the structure of Turkish foreign trade from Reformation Period (Tanzimat) till now has three parts. In the fist part the results which stemmed from the foreign trade politics that Ottoman Empire employed in 19th century and the first quarter of 20th century and its reflections to the development of the foreign trade volume and balance; the structure of export and import in terms of goods and the distribution of foreign trade in accordance with the countries are examined. That Ottoman Empire followed a liberal foreign trade politics after Reformation Period caused a rapid increase in the foreign trade volume compared to the old times and the trade balance had deficits perpetually in general terms. The economic structure of Ottoman Empire depended on importing industrial products and exporting rather agricultural and mining products. Ottomans made their foreign trade with the five biggest industrial Western Europe countries. The subject of the second parts are the development (the volume of trade, quantity of trade, balance of trade, Per capita export, import, Gross National Product and its share in the world trade) and structure (the combination of export and import and its distribution in accordance with groups of goods) of Turkey's foreign trade in the process from the foundation of republic (1923) till 1980 and its distribution to the country and regional organisations. In this part which examined according to periods, it is observed that due to strategy of industry which depended on Turkey's import- substitution followed an invert and protective foreign trade politics. Yet in the years between 1923-1929 and 1950-1953 it is seen that a more liberal understanding appeared on the agenda. Turkey's foreign trade didn't undergo a great change in terms of both volume and structure and countries in the period between 1923 and 1979. It is seen that country import was formed through agricultural raw materials and for export capital goods and intermediate goods were essential to a great extent. In this period, Germany, USA, England, Italy and France are in the position of the most important trade partners with whom we made more than half of our foreign trade together. Besides OECD countries and EU achieved to the most important organisations with which we made the greatest part of our foreign trade after 1960.406 The alterations that occurred from 1980 till 2000 in foreign trade are analysed in the third part. In this part the structure, and development of foreign trade and its distribution to the country and regional organisations are examined, besides the causes of the biggest transformation that took place in foreign trade after 1980 are explained. Free zones, Customs Union, the relationship between transformation and foreign trade and the distribution of the foreign trade in terms of continents are among the other subjects of the third part. Turkey, which chose the strategy of export-oriented growth (industrialisation) according to the 24th January laws, increased the export and import volume in an extra ordinary way thanks to the liberal foreign trade politics that it followed after 1980. Especially the performance that export showed in the period between 1980-1989 is worthy of note. However, export couldn't acquire the same performance in 1990s. The biggest change that occurred after 1980 is related to that Turkey's export get rid of the agricultural appearance totally and acquired a structure which exported industrial products. So that, today approximately 90% of our export goods are composed of industrial products. Our import condensed an rather intermediate goods or raw materials. Apart from OECD and EU, our greatest trade partners, Islamic countries occupies in important share in our foreign trade. Thanks to the free zones which were founded starting from 1987, Turkey's foreign trade volume has developed a great deal. In these days highways transportation through are on the foreground in Turkey's export, but in import maritime line are essential. Consequently, this research takes a photography of Turkey establishing a relationship with the process of industrialisation-development and Turkey's foreign trade from the Reformation Period till now.Item Türkiye\'de Doğrudan Yabancı Yatırımların Lokasyon Seçimi Üzerine Uygulamalı Bir Araştırma(İktisadi Araştırmalar Vakfı, 2006) Yavan, Nuri; Kara, HamdiBu arastırma, Türkiye\\\'de dogrudan yabancı yatırımların lokasyon seçiminiincelemektedir. Arastırmanın ana amacı, Türkiye\\\'de faaliyet gösteren yabancı sermayeli firmaların ülke içindeki lokasyon seçimini belirleyen faktörleri açıklamaktır. Bu ana amaçla iliskili olarak bu çalısma aynı zamanda, Türkiye\\\'deki yabancı firmaların sektörlere göre lokasyon seçiminin farklılık gösterip göstermedigini de ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır. Arastırma, bu ana amaca dayalı olarak formüle edilen iki temel hipotezi test ederek ampirik bir analiz saglamaktadır.Bu arastırma, hem dıs ticaret ve lokasyon teorisi, hem de dogrudan yabancı yatırım teorisine dayanmakla birlikte, esas olarak Dunning\\\'in eklektik paradigmasını benimsemektedir. Her bir lokasyon faktörü cografya, iktisat ve isletme literatürünün ortaya koydugu ampirik arastırmalara dayalı olarak seçilmistir. Bu lokasyon faktörlerinin önemini ortaya koymak için En Küçük Kareler yöntemli çoklu regresyon analizi kullanılmıstır.Çoklu regresyon analizinin sonuçları göstermistir ki, Türkiye\\\'de yabancı firmaların lokasyon seçimi yıgılma ekonomileri, piyasa potansiyeli, piyasanın büyüme egilimi, alımgücü, emek arzı, emek maliyeti, emek niteligi, hükümet tesvikleri, serbest bölgeler, yasam kalitesi, mesafe ve erisilebilirlik/ulasım seklinde tanımlanan faktörler tarafından belirlenmektedir. Yabancı firmaların lokasyon seçimini etkileyen en önemli faktör, yıgılma ekonomileridir. Ayrıca,