Browsing by Author "Somuncu, Mehmet"
Now showing 1 - 20 of 29
Results Per Page
Sort Options
Item Aladağlar Milli Parkı'ndaki turizm ve rekreasyon faaliyetlerinin kırsal kalkınmaya etkisi / The impact of tourism and recreation activities on rural development in Aladağlar National P(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2020) Göksu, Erhan; Somuncu, Mehmet; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiAladağlar Milli Parkı'ndaki Turizm ve Rekreasyon Faaliyetlerinin Kırsal Kalkınmaya Etkisi'' başlıklı yüksek lisans tezinde, milli parktaki turizm faaliyetlerinin kırsal kalkınmaya ve yerel halka olan ekonomik etkilerini ortaya koymak amaçlanmıştır. Bu kapsamda yerel halkın, yerel yöneticilerin ve işletme sahiplerinin görüşleri değerlendirilmiştir. Araştırmanın kavramsal temellerini ortaya koymak için literatür taraması yapılmıştır. Bu kapsamda; turizm, boş zaman, rekreasyon, milli park, kalkınma ve kırsal kalkınma kavramları açıklanmıştır. Bunun yanı sıra Türkiye'deki Milli Parklarda gerçekleşen turizm ve rekreasyon faaliyetleri hakkında bilgiler verilmiş, Aladağlar Milli Parkı'nın özellikleri ve kaynak değerleri açıklanmıştır. Milli parkın etki alanındaki yerel halkın, yerel yöneticilerin ve yerel işletme sahiplerinin konuya ilişkin düşüncelerini almak için derinlemesine görüşmeler yapılmıştır. Araştırma sonucunda, Aladağlar Milli Parkı'ndaki turizm ve rekreasyon faaliyetlerinin kırsal kalkınmaya ve yerel halka olumlu ekonomik katkılarının olduğu saptanmıştır. Ancak son yıllarda özellikle kırsal alanlara gelen yabancı turist sayısındaki azalmaya bağlı olarak turizmin ekonomik getirisinin oldukça azaldığı da görülmüştür. Anahtar Kelimeler: Aladağlar Milli Parkı, turizm, rekreasyon, milli park, kalkınma, kırsal kalkınma, kırsal alanItem Ankara kentsel gelişiminin Mogan ve Eymir gölleri sulak alan ekosistemi üzerindeki etkileri / The effects of Ankara urban development on the Mogan and Eymir lakes wetland ecosystem(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2020) Uğurlu, Özlem; Somuncu, Mehmet; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiSulak alan ekosistemleri çevresinde bulunan insanlar için üretici, düzenleyici ve sosyal-kültürel pek çok hizmet sunmaktadır. Bu sebeple sulak alanlar geçmişten bugüne dek insanlarla içiçe olmuş doğal ekosistemlerdir. Fakat bu doğal alanlar etrafında gelişen kentleşme ve nüfus yoğunlukları bu alanların üzerinde çeşitli baskı ve tehditler oluşturmaya başlamıştır. Sulak alanlar üzerindeki baskının artması zaman içinde bu alanların yok olmasına sebep olacaktır. Sulak alanların yok olmasıyla biyolojik çeşitlilik zarar görecek bu sebeple ekonomik, sosyal ve kültürel yıkımlar yaşanacaktır. Bu araştırma kapsamında Ankara kenti içinde bulunan eşsiz doğal özelliklere sahip Mogan ve Eymir Gölleri sulak alan ekosisteminin kente sunduğu ekosistem hizmetleri ve bu hizmetlerin kentsel gelişim ve nüfus artışından etkilenme durumları değerlendirilmiştir. Araştırmada kentsel politik ekoloji yaklaşımı benimsenerek göllerin kente katkısı ve kent gelişiminin göllere etkisi karşılıklı olarak analiz edilmiştir. Bu çerçevede araştırma soruları belirlenerek sorulara yanıt bulmak için karma araştırma tekniklerinden yararlanılmıştır. Araştırmanın nicel kısmında; haritalar oluşturulmuş ve alan ziyaretçileriyle anket tekniğiyle görüşmeler yapılmıştır. Nitel analiz kısmında ise alanın yönetilmesi konusunda ilgili paydaş gruplarıyla derinlemesine görüşmeler gerçekleştirilmiş ve sahada gözlemler yapılmıştır. Elde edilen tüm sonuçlar yorumlayıcı ve betimsel analiz yöntemleriyle topluca değerlendirilmiştir. Ulaşılan sonuçlarda Ankara kent gelişiminin ve göller çevresinde gelişen yapılaşmanın göllerin ekosistemleri üzerinde oldukça olumsuz etkilerinin olduğu tespit edilmiştir. Alanın akılcı koruma ilkelerine bağlı olarak sürdürülebilirliğinin sağlanması için göllerin havzasının bütüncül koruma yaklaşımlarıyla yönetilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.Item Bursa'da yer duygusu inşasında hafıza mekânı olarak kentsel kültürel miras alanları(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2023) Göközkut, Burcu; Somuncu, Mehmet; CoğrafyaKentteki tarihi doku bir alanı diğerlerinden ayıran kentsel kimliğinin yanı sıra yer duygusu inşasında da önemli alanlardır. Çünkü kentsel kültürel miras ile toplum arasında duygusal bir bağ oluşmaktadır. Bu bağ yer duygusu kavramı ile ilişkilidir. Bu çalışma, Bursa'nın tarihi kent merkezi içinde yer alan Kaleiçi olarak da bilinen Hisar Bölgesi'ni ele almaktadır. Çalışmada, öncelikle Bursa Hisar Bölgesi'ndeki kentsel kültürel miras alanları ve araştırma alanı içinde bu yerlerin önemi ortaya konulmuş, daha sonra ise bu alanları yer duygusu bağlamıyla değerlendirilmiştir. Bu durumda Hisar Bölgesi'nde yer alan tarihi çevre ve plansız kentleşmenin etkisi ile tarihi özelliğini yitirmiş çevre arasındaki yer ile olan ilişkilerdeki farklılaşma incelenmektedir. Bu anlamda çalışmada yer duygusu kavramı; yer kimliği, yer bağlılığı ve yer bağlağımlılığını kapsayacak şekilde bir şemsiye kavram olarak ele alınmaktadır. Çalışmada karma yöntem ile hem nicel hem de nitel araştırma yöntemleri kullanılmıştır. Buna göre araştırma sahası içinde yer alan yerel halk, çalışan ve ziyaretçi gruplarına anket, ölçek çalışması ve derinlemesine görüşmeler yapılmıştır. Veriler SPSS ve MAXQDA programları ile analiz edilirken, nitel veriler betimsel analiz yoluyla aktarılmıştır. Buna göre yer duygusunun alt bileşenleri, yere karşı işlevsel, duygusal ve bilişsel bağlanma olarak ele alınmıştır. Sonuç olarak kişilerin tarihi yapılara işlevsellik kazandırıldığında kullanımı arttırdığı, alternatif bir yer oluştuğunda tarihi yapıları ve ya çevreleri tercih ettiği görülmektedir. Bunun yanı sıra bir mahallenin tarihi özelliğinin bulunması beraberinde eski mahalle kültürü ve komşuluk anlayışını da getirmektedir. Kişilerin yere olan bağlılığında mekânsal özelliklerden çok sosyal bağlamların ön planda olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca kişilerin ikamet yeri olması, aile ve dostlarının aynı alanda yaşaması o yere olan yer duygusunu güçlendirmektedir. Tarihi yapılara atfedilen kimlik, kültür gibi kavramlar bu yapılara olan bağlılığı yükseltmektedir. Tarihi çevrelerdeki fiziksel mekânın değişimi veya eski özelliğini kaybetmesi kişilerin bu alana karşı olan yer duygusunu zayıflatmaktadır.Item Çamlıhemşin ilçesinde doğal ve beşeri kaynak tespitine bağlı olarak geliştirilen arazi kulanım kararları(2006) Özçağlar, Ali; Özgür, E.Murat; Somuncu, Mehmet; Bayar, Rüya; Yılmaz, Mutlu; Yüceşahin, M.Murat; Yavan, Nuri; Akpınar, Nevin; Karadeniz, NilgülGünümüzde kalkınma adına yapılan çalışmaların ana hedefi, toplumların yaşam standartlarının artırılmasıdır. Bu hedefe ulaşabilmek, doğal ve beşeri ortam koşullarının bir bütünlük içerisinde belirlenmesi, doğal, sosyo- kültürel ve ekonomik çevreye ait bütün bileşenleri bir arada ve çok yönlü düşünerek, kararların geliştirilmesi ve bunların sonucunda da planlar yaparak hayata geçirmekle mümkün olabilmektedir. Nitekim, bu çalışmalar sayesinde toplumun ihtiyaç, istek ve beklentileri doğrultusunda çevreye duyarlı, verimli, akılcı ve devamlılık arz eden çözüm önerileri geliştirilebilir. Bu çalışmada, Çamlıhemşin ilçesinde doğal ve beşeri kaynaklar saptanarak kalkınmaya yönelik arazi kullanım kararlarının geliştirilmesi amaçlanmıştır. Çalışmanın temelini, arazide yapılan gözlemlerin yanı sıra anket yoluyla elde edilen bilgiler ile kurum ve kuruluşlardan toplanan veriler ve CBS değerlendirmeleri oluşturmuştur. Sonuç olarak bu çalışma planlamaya yönelik kararların alınmasını kolaylaştırmak ve ilçe ekonomilerinin gelişmesine katkı sağlamak bakımından bir model oluşturmaktadır. At present, the main goal of scientific studies that are being carried out for developmental purposes is to increase the living standards of society. In order to reach this goal, it is necessary to consider all aspects of developmental processes, which are composed of natural, social, cultural, political and economic components. This study suggests a model for making land use decisions. The model was constructed through analyzing the potential of natural and human resources in Çamlıhemşin district of the province of Rize. Based on observations made in the research area and on secondary data from various sources, a survey was conducted through questionnaires and analyzed by Geographical Information System. Future implementation of the suggested model would contribute to local development in the underdeveloped districts of Turkey.Item Dağlık bölgelerde sürdürülebilir kalkınma: Bolu-Kıbrıscık ilçesi örneği(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2015) Khan, Ashfaq Ahmad; Somuncu, MehmetDünyadaki dağlık alanlar yoksulluk, göç, tarımsal arazi kıtlığı ve hayvancılık faaliyetlerinin azalması gibi sorunlarla karşılaşmaktadır. Bu makalenin amacı, Türkiye’nin Bolu İlindeki dağlık alanlarda, çevresel bozulma ve kırdan kente göç arasındaki ilişkiyi arattırmaktır. Araştırma alanı olarak, Köroğlu Dağları içinde bulunan Bolu Linin Kıbrıscık ilçesinde, 22 köy ve ilçe merkezi de dâhil olmak üzere geniş bir bölge seçilmiştir. Araştırmada gereken veri birincil ve ikincil kaynaklar aracılığıyla toplanmıştır. Tabakalı basit örnekleme yöntemine dayalı olarak 201 aileye hane halkı anketi uygulanmıştır. Nitel veriler ise, kişisel gözlem ve farklı yaş gruplarına ait yerel kişiler ile sivil toplum örgütleri temsilcileri ile yapılan derinlemesine görüşmeler yoluyla toplanmıştır. Ayrıca, Orman Genel Müdürlüğü, Türkiye İstatistik Kurumu ve Kıbrısçık İlçe Tarım Müdürlüğü’nden ikincil veriler elde edilmiştir. Veri analizi sonuçlarına göre, son yıllarda bölgedeki istihdam olanaklarının eksikliği nedeniyle araştırma alanının nüfusunda önemli ölçüde azalma olduğu ortaya çıkmıştır. Ancak kırdan kente göç, kırılgan dağ ekosistemi üzerindeki baskıyı azaltmış ve çevresel istikrar açısından yararlı bir durum ortaya çıkarmıştır. Araştırma alanındaki orman örtüsünün 1968- 1986 yılları arasında % 8,8; 1986-2005 yıllar arasında ise % 1,65 arttığı saptanmıştır.Araştırma bulgularına göre orman ve mera arazisindeki artış, önceki yıllarla karşılaştırıldığında, erozyonun önemli ölçüde azaldığı ortaya çıkmıştır. Ancak, daha iyi yaşam standartları bulmak için genç nüfusun kırdan kente göçüne bağlı olarak, ekonomik bakımdan aktif olmayan yaşlı nüfusun alanda kaldığı tespit edilmiştir. Bunun bir sonucu olarak, bölgede eskiden büyük bir ekonomik faaliyet olarak tespit edilen hayvancılık faaliyetinde önemli bir azalma belirlenmiştir. Türkiye'nin birçok dağlık bölgesinde benzer durum, ülkenin et ve süt ürünlerinin sağlanmasını olumsuz yönde etkilemektedir. Bunun gibi sorunların çözümü için özellikle dağlık bölgelerde ekonomik ve çevresel sürdürülebilirliğe dayalı politikaların uygulanması önerilmektedir.AbstractMountainous areas of world are facing a number of problems like poverty, out migration, deficiency of productive crop land and decreased livestock activities. Present research examines the relationship between environmental degradation and out migration in mountainous area of Bolu Province, Turkey. District Kibriscik of Bolu province which is located inside the Koroglu Mountains of Western Black Sea Region, including 22 villages and city center has been selected as research area.Data was collected through primary and secondary sources. A household questionnaire survey was conducted with 201 families based on stratified simple random sampling. The qualitative data was collected through personal observations and in-depth interviews with residents of different age groups and representatives of civil society organizations. Furthermore, secondary data was collected from Turkish Directorate General of Forest, Turkish statistical Institute and District Agriculture Office, Kibriscik. Statistical analysis was performed to interpret the collected data.Results revealed that population of the research area have decreased significantly in recent years due to lack of employment opportunities in the area. Out migration was proved beneficial in terms of environmental stability as it reduced pressure on already fragile mountain ecosystem. It was found that forest-cover increased by 8.8 % from 1968 to 1986 which furthermore increased by 1.65 % from 1986 to 2005. Our results also showed that increase in forest and pasture land decreased erosion significantly as compared to the previous years. Moreover, out migration of young generation in search of better living standards resulted in increase of economically inactive older ones. As a result, serious decrease in livestock activity is observed in the area where animal husbandry once served as major economic resource. Similar situations in many mountainous areas of Turkey has affected the country`s overall supply of dairy products. It is therefore necessary to formulate policies that emphasize economic and environmental sustainability in mountain areas.Item Doğu Karadeniz Bölgesi yaylalarında çevresel değişim(Ankara : Ankara Üniversitesi, 2012) Somuncu, Mehmet; Kaya, Nilay Çabuk; Akpınar, Nevin; Kurum, Ekrem; Eceral, Tanyel Özelçi; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiItem Evrimsel ekonomik coğrafya perspektifinden turizm destinasyonlarının evrimi, krizler ve dirençlilik bağlamında Antalya örneği(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2021) Güney, İsmet; Somuncu, Mehmet; CoğrafyaTurizm sektörü yapısı itibariyle krizlere karşı oldukça duyarlıdır. Sektörün yaşadığı krizler ve değişimler mekânsal peyzaja doğrudan yansımaktadır. Başka bir deyişle, toplumsal ilişkilerin oluşturduğu yapılı mekânların yeniden organizasyonu veya değişimi/evrimi söz konusudur. Küresel ve ulusal ölçekte önemli bir destinasyon olan Antalya, turizm sektöründe yaşanan krizler ve değişimler için de önemli bir mekânsal birimdir. Bu araştırma, Antalya'da belirlenen turizme dayalı kümelenmelerin krizler ve değişim dinamikleriyle bugünkü mekânsal görünümünü anlamaya çalışmaktadır. Ayrıca kümelenmelerin gelecekteki durumuna ilişkin kestirimler için krizlere karşı olan dirençliliği de ölçülmüştür. Araştırma çerçevesinde temelde şu araştırma sorusunun yanıtı aranmaktadır: Antalya'da konaklama tesislerinin oluşturduğu kümeler nerelerdedir, oluşum sürecinde kümeler nasıl bir evrim geçirmiştir ve gelecekte muhtemel krizlere karşı dirençliliği nedir? Araştırma sorusunun yanıtlanabilmesi için karma yöntem tasarımı tercih edilmiştir. Birinci aşamada kümelenmelerin tespiti için ArcGIS programı kullanılarak gerekli mekânsal istatistikler uygulanmıştır. İkinci aşamada kümelenmelerin evrimi için mülakat tekniğiyle elde edilen veriler NVİVO programıyla kodlanmış ve betimsel olarak yorumlanmıştır. Üçüncü aşamada farklı türde ve yapıdaki kümelenmelerde bulunan konaklama tesislerine, krizlere karşı dirençlilik ölçekleri uygulanmış ve SPSS programıyla analiz edilmiştir. Sonuç olarak sahada çok kısa mesafelerde farklı dönemlerde oluşum, gelişim ve değişimler gösteren kümelenme alanları tespit edilmiştir ve bu alanların farklı türde konaklama sistemleri ve pratikleri bulunmaktadır. Bu durumun en önemli nedeni ise farklı zamanlarda ulusal ve yerel ölçekte uygulanan turizm politikalarıdır. Ayrıca zaman içerisinde turizm talebindeki yapısal değişimlerdir. Antalya için bu durumdan çıkarılabilecek en önemli ders ise farklı kümelenme alanlarında uygulanan hayatta kalma pratiklerinin geliştirilerek gelecekte yaşanması muhtemel krizler için önemli kazanımlar olmasıdır.Item Gıda güvencesi konusunda türkiye için bir değerlendirme(Ankara Üniversitesi Çevre Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi, 2021) Somuncu, Mehmet; Coğrafya; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiGünümüzde hızlı kentleşme ve tüketici nüfusun artması gıda üretimine olan baskının ve talebin daha da artmasına neden olmaktadır. Bunun için günümüzde ülkelerin siyasi bakımdan bağımsızlıkları adeta gıda güvencelerini sağlamaları ile mümkün ve eşdeğer görülmektedir. Bu nedenle ülkeler politikalarında gıdayı merkeze alan üretim, istihdam ve sürdürülebilir çevre yönetimi üzerinde çeşitli stratejiler geliştirmektedir. Bu çalışmanın amacı günümüzde stratejik bir önem kazanan gıda güvencesi ve güvenliğini etkileyen faktörleri inceleyerek gıda güvencesinin boyutlarının ve Türkiye’deki durumunun değerlendirilmesidir. Gıda güvencesinin sağlanması için gıdanın bulunabilirliğinin, gıdaya erişilebilirliğin ve sürdürülebilir bir gıda yönetiminin sağlanması gerektiği ortaya çıkmaktadır. Gıdaya olan arz-talep dengesinin sağlanmasında sürdürülebilir bir gıda güvencesinin sağlanması gerekmektedir. Dolayısıyla ülkemizde gıda güvencesinin oluşturulmasında sürdürülebilir gıda ve çevre yönetimi politikalarının stratejik amaçlar arasında yer alması gerektiği değerlendirilmektedir.Item Hafıza Mekânının Varoluşu ve Yitirilişi Üzerine: Tarihi Pınarbaşı Parkı’nın Dünü ve Bugünü(Ankara Üniversitesi, 2022) Somuncu, Mehmet; Other; Fen FakültesiKentsel kamusal alan, kişilere ait mekânsal pratiklerle olduğu kadar taşıdığı anlamlarla da kolektif hafızada yerini alır. Böylece kentsel kamusal alan olarak kent parkları da bir yer olarak alandaki ilişkilere bağlı şekilde toplumsal bir kimlik ve hafıza kazanır. Bursa, Osmangazi ilçe sınırları içinde yer alan Tarihi Pınarbaşı Parkı, Bursa kenti için öncü bir açık kamusal alan niteliğini taşımasının yanı sıra kentli kullanıcılar için bir hafıza mekânı oluşturması ile kentteki diğer yeşil alanlardan ayrılır. Şehirlerin ihtiyaçları doğrultusunda oluşturulan kentsel parklardan farklı olarak Pınarbaşı Parkı, Bizans Döneminde dahi mesire alanı olarak kullanılmaktaydı. Bizans döneminde bu alanda yapılan etkinlikler Osmanlı döneminde bayram etkinlikleri olarak bir nevi devam etmişti. Cumhuriyet tarihi boyunca da bayram etkinlikleri devam eden park alanında bu etkinliklerin mekân değiştirmesi, zamanla dönüşmesi ve alandaki fiziksel değişimler nedeniyle eski önemini git gide kaybetmeye başlamıştır. Bu çalışma, kamusal bir yeşil alan olan Tarihi Pınarbaşı Parkı’nın bir hafıza mekânı olarak oluşum süreci ve günümüze değin geçirdiği önemli dönüşümlere odaklanmaktadır. Buna göre çalışmada, günümüzde bir kent parkı olarak kullanılan Tarihi Pınarbaşı Parkı’nın kentli kullanıcılar ile yapılan görüşmeler üzerinden kolektif hafızadaki yerini anlama ve parkın geçirdiği değişim ve dönüşümleri incelemek amaçlanmaktadır. Nitel bir araştırma tasarımı ile hazırlanan çalışma kapsamında temel veri kaynağı yarı yapılandırılmış derinlemesine görüşmelerdir. Araştırmada park için önemli bir unsur olan Pınarbaşı Suyu, parkın kolektif hafızadaki yeri ve geçirdiği fiziksel ve anlamsal değişimler incelenmiştir. Bunun sonucunda, uzun yıllar boyunca bayram etkinliklerine ev sahipliği yapan Pınarbaşı Parkı’nda bu etkinliklere katılan kişilerin parka olan yer duygusunun daha yüksek olduğu anlaşılmaktadır. Kentin hızla büyümesi ile parkın da hem fiziksel olarak değişmesi hem de alanın hafıza mekânı olmasında önemli yeri olan etkinliklerin kaldırılması ile birlikte günümüzde kentli kullanıcı için parka karşı duyulan bağın gittikçe zayıfladığı görülmektedir.Item Ihlara vadisi kültürel peyzaj alanında sürdürülebilir turizm(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2012) Uzun, Funda Varnacı; Somuncu, Mehmet; CoğrafyaIhlara Valley is rich in cultural landscape values formed as a result of volcanic activities of Hasan Mountain in Central Anatolia and Melendiz Mountain and carved to be used for settlement and worshipping purposes since the early years of Christianity In the present study, the main purpose is first to determine the cultural landscape values in the area and then analyze them in terms of sustainable tourism by eliciting their characteristics. In addition to this, the study looks at the protection status of the cultural landscape values in the area and evaluates the area in terms of its location and protection status in comparison to Göreme national Park and Cappadocia Rocky Sites in the list of World Heritage Sites. Moreover, the study aims to elicit the opinions of various associates such as tourists, local people and local governors about tourism activities in the area to assess the present protection state of the cultural landscape values according to sustainable tourism criteria and in this way, make some suggestions to carry out sustainable tourism activities in the area. Within the context of the present study, field works were carried out. Through these works geographical coordinates of the values accepted to be cultural landscape values by UNESCO such as cave churches, caves, underground caves and old houses were determined and their photographs were taken. Through GPS, all the values whose coordinates were determined were plotted on a map in ArcGIS 9.2 medium and maps of the cultural landscape values in the area were created. The characteristics of the cultural landscape values in the area were also determined based on field observations and literature review. In addition to this, the state of cultural landscape values in the area was discussed in comparison to Göreme National Park and Cappadocia Rocky Sites in the list of World Heritage Sites. Within the framework of the present study, tourists, local people and local governors were selected as the associates whose opinions were elicited about tourism activities and the protection of cultural landscape. In order to collect information from tourists, a -Questionnaire?, -Satisfaction Level Scale from the Area? and -Attitude and Suggestion Scale to Elicit the Opinions about the Tourism Activities and Protection Efforts? were developed. These scales were administered to totally 583 tourists both in Turkish and English. The data collected were interpreted by calculating frequencies, standard deviations and mean values. Moreover, in order to control the variance variability of the groups to be compared Levene statistic was conducted and Box`s M statistic was employed to control covariance homogeneity in 379MANOVA test. In the tests where the variances and covariances for the groups were found to homogenous, MANOVA was used to check whether the means vary depending on the nationality, gender, age, income level, education level, marital status, profession, the number of visits to the area, type of accommodation and the content of the visit independent variables. In cases where covariance is not homogenous the comparisons were performed through t-test and one-way variance analysis (ANOVA) for independent groups. In groups where significant differences were determined, in order to decide the source of difference, LSD test and Dunnet C test were conducted. Qualitative data collection methods were used to collect data from the local people. Interviews were carried out with the local people living in Ihlara town, Selime town, Belisırma village and Yaprakhisar village to elicit their opinions about the extent to which they economically benefit from tourism activities, social contribution of tourism and protection of the cultural landscapes in the area. In the analysis of the data collected through interviews, NVivo 9.0 qualitative data analysis program was used. In order to support the data obtained through content analysis, the findings were interpreted by using word trees and direct quotations. The opinions of the local governors were evaluated by means of direct quotations. In light of the findings, the tourism activities carried out in the area were evaluated according to the criteria of sustainable tourism and found to be not sustainable. Within the context of the present study, finally, analytic hierarchy process method was employed to determine and evaluate short, medium and long-term goals so that suggestions could be developed to make tourism activities sustainable in Ihlara Valley. In this regard, elements of sustainable tourism such as protection of cultural landscape, tourist satisfaction and development of local people were set to be sub-goals (alternatives). Parallel to the alternatives, 3 factors were determined. Factors and subfactors of these factors were constructed as result of field works conducted in the area. Sub-factors of cultural landscape values factor consist of cultural landscape valuesdetected in the area. Sub-factors of the tourist expectation factor were constructed according to the results of the questionnaire administered to the local people and foreign visitors to the area. Sub-factors of the local people`s expectations factor were constructed as a result of the interviews conducted with local people in the area. As a conclusion, as a result of the evaluation of all the alternatives according to the factors protection of the cultural landscape values was suggested to be a short-term goal, tourist satisfaction as a medium-term goal and development of local communities as 380a long-term goal. Key words: Ihlara Valley, cultural landscape, sustainable tourism, tourist satisfaction, local development, world heritage areas, UNESCO, geographical information sciencesItem İkinci konutların ekonomik ve sosyo-kültürel etkileri konusunda bir araştırma: Yalova-Çınarcık örneği(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2016) Okuyucu, Ayşe; Somuncu, Mehmetİkinci konutlar, destinasyonda devamlı olarak ikamet eden halkın ekonomik ve sosyo-kültürel yapısında önemli değişimler meydana gelmesine sebep olabilmektedir. Bundan hareketle bu çalışmada, ikinci konutların yol açtığı ekonomik ve sosyo-kültürel etkilerin belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırma alanı Yalova iline bağlı Çınarcık ilçe merkezidir. Araştırmada başlıca veri kaynağı, yerel halk (372), ikinci konut sahipleri (370) ve işletmecilere (168) uygulanan anketler olmuştur. Anketlerden elde edilen veriler IBM SPSS Statistics 20.0 paket programı ile analiz edilmiştir. Veriler; sıklık, yüzde değerleri, standart sapma ve ortalama değerleri ile yorumlanmıştır. Fark analizlerinde varyansları homojen olan değişkenler için t-testi ve ANOVA kullanılmıştır. Varyansları homojen olmayan değişkenler için ise Mann Whitney U ve Kruskal Wallis H testleri kullanılmıştır. Nicel verilerin içindeki ilişkileri, açıklamak için 18 katılımcı ile derinlemesine görüşme yapılmıştır. Görüşmelerden elde edilen nitel veriler MAXQUDA 12 yazılımı ile analiz edilmiştir. Çınarcık Butler'ın teorisine göre düşüş evresinde olan bir destinasyondur. Bu evrede yerel halkın turizmden duyduğu memnuniyette bir azalma olduğu tespit edilmiştir. Bu durum turizmden elde edilen gelirlerin zaman içerinde azalması ile ilişkilidir. Turizme bağlı olarak ilçe merkezinde market, kafe, inşaat ve emlakçılıkla ilgili iş kolları gelişmiştir. Sosyo-kültürel anlamda ikinci konutların ilçede çok fazla olumlu ve olumsuz etkide bulunmadığı belirlenmiştir. Çınarcık'ta diğer turizm faaliyetlerinin canlandırılması önümüzdeki dönemlerde ilçe ekonomisi için önem taşımaktadır. İstanbul, Adapazarı, İzmit ve Bursa'nın hinterlandında olan Çınarcık'ın doğru yatırımlar yapılarak tekrar canlanması, iç turizm için Çınarcık'ın iyi bir hedef haline gelmesini sağlayabilir.AbstractSecond homes are able to cause significant changes on economic and socio-cultural structure of people who reside permanently in the destination. From this point, in this study is aimed to determine the economic and socio-cultural impacts which are caused by second homes. The study area is district center of Çınarcık where bounded to the Yalova province. The main sources of data in the study are surveys which they have been applied local people (372), second home owners (370) and business manager (168). The data obtained from the questionnaires were analyzed by IBM SPSS Statistics 20.0 software package program. Data is evaluated with frequency, percentage values, standard deviation and average values. To the differences analysis t-tests and one-way ANOVA were conducted for variables which have homogeneous variances. For variables which are non-homogeneous variances, it is used Mann Whitney U and Kruskal-Wallis H test. 18 in-depth interviews were conducted to participants so as to explain the quantitative data relationships. The data was obtained from the interviews, was analyzed with the MAXQDA 12 software. According to Butler's theory, Çınarcık is a destination where is in decline stage. At this stage a decrease is determined about satisfaction of local people. This condition is associated with reduction of income which is acquired from tourism. In the center of district various business branches is developed depending on the tourism, such as grocery stores, cafes, construction real estate. In socio-cultural aspects, it is realised that there are not too many positive and negative effects. In Çınarcık revitalization of other tourism activities is very crucial for the district of economy in the coming period. Çınarcık, where is situated on hinterland of İstanbul, Adapazarı, İzmit ve Bursa, can become a good target for domestic tourism with the right investments.Item Ilgaz Dağı kış turizm merkezi ziyaretçilerinin motivasyon ve memnuniyet düzeylerinin değerlendirilmesi(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2017) Naghıpour, Parinaz; Somuncu, Mehmet; CoğrafyaDağlar, her mevsimde farklı rekreasyonel etkinliklerin yapıldığı önemli turizm alanları arasındadır. Bu etkinlikler içinde dağcılık ve kış turizmi öne çıkmaktadır. Ilgaz Dağı doğal özellikler bakımından içinde bir milli parkı barındıran dağlık bir alan olmanın yanı sıra aynı zamanda Türkiye'deki önemli kış turizmi merkezlerinden birisidir. Bu araştırmanın amacı, Ilgaz Dağı Kış Turizm Merkezi'ne gelen ziyaretçilerin motivasyonlarının ve turizmdeki memnuniyet düzeylerinin belirlenmesidir. Araştırma "mixed method" deseni ugulanarak yapılmıştır. Alanda 2014 yılında, kış turizminin aktif olduğu dönemde tesadüfi örnekleme yöntemi ile 110 ziyaretçiye yüz yüze görüşme tekniği ile anket uygulanmıştır. Elde edilen veriler analiz edilmiş ve betimsel olarak yorumlanmıştır. Elde edilen bulgulara göre, gelen ziyaretçilerin %41,3'ünün Ilgaz Dağı'nı rekreasyonel amaçlarla günübirlik ziyaret ettiği, %58,7'sinin ise farklı sürelerle konaklama yaptığı belirlenmiştir. Gelenlerin %36,7'si kamu çalışanı, %28,4'ünün lisans, %35,8'inin lisansüstü eğitime sahip olduğu görülmüştür. Kış sporları için yetersiz altyapı, kayak pistinin küçük oluşu, kayak sporları dışında alanda sosyal faaliyet eksikliği katılımcıların alana ilişkin belirttiği eksikliklerdir.Item Kafkas Dağları İçin Yeni Araştırma Eğilimleri: Bibliyometrik Bir Analiz(Ankara Üniversitesi, 2020-10-25) Güney, İsmet; Öncü, Merve Altundal; Somuncu, Mehmet; Coğrafya; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiAraştırmada, Kafkas Dağları’nı konu alan uluslararası çalışmalar bibliyometrik olarak incelenmiştir. Burada amaç, Kafkas Dağları çalışmalarında lider aktörler ve yeni kavramlar ele alınarak yeni araştırmalara bir yol göstermektir. Araştırmada şu temel soruya yanıt aranmıştır: Kafkas Dağları konusundaki literatürünün mevcut gelişimi nasıldır ve gelecekte nereye evirilecektir? Tali sorular ise; Kafkas Dağları konusundaki, temel kavramlar ve yeni temalar nelerdir, hangi ülkeler ilgilenmektedir, atıf odakları hangi yazarlardır, yeni iş birliği odakları nerelerdedir ve disipliner dağılışı nedir? Araştırma soruların yanıtlanabilmesi için bibliyometrik ağ analizi tekniği kullanılmıştır. Sonuçlarına göre yayın sayısı bakımından en önemli ülkeler ABD, Rusya ve Gürcistan’dır. Yayınların alansal dağılışı incelendiğinde 327 eserden 251’i doğa bilimleri ve mühendislik alanlarında olduğu tespit edilmiştir. Dolayısıyla Kafkas Dağları araştırmalarında sosyal bilimler yetersizdir. Kafkas Dağları’nın bölge ülkelerinde ortak bir mekânsal birimi olmasına rağmen analizlere göre iş birliği düzeyi düşüktür. Bu sonuçlarla Kafkas Dağları’nın kalkınması için multi-disipliner bir bilim anlayışının ve birlikte yönetim mekanizmalarının önemi bir kez daha düşünülmelidir.Item Kayseri-Sarımsaklı ovası ile çevresinin beşeri ve iktisadi coğrafyası(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1993) Somuncu, Mehmet; Kara, Hamdi; Coğrafya"Sarımsaklı Plain and its surroundings" which constitute our research area is situated in the Middle Kızılırmak Region of Central Anatolia Region» in Kayseri city area. Sarımsaklı Plain, which is in the middle of research area, lengthens in the direction of NE-SW and is a tectonic based plain and its avarage height from sea level is 1050 m. High mountains and plateaus surround Sarımsaklı Plain. The plain is in a depression state in the middle of these high areas. Erciyes (3917 m. ), which is one of Turkey's high volcanic moun tains is situated to the south of the plain. Apart from these important heighs, Sarımsaklı Plain is surronded by structural plateaus. There is a proportional difference of height of 400 m. between the plain base and the highest level of the plateaus. Sarımsaklı Plain has been inhabited since the middle 3 BC since it has fertile alluvial land and aboundant water sources. Furthermore, its being on the junction of military and commercial roads has increased its importance a greal deal. Today, there is a city, 5 towns and 55 villages in the researches area. These places had a population of 551.624 in 1990. 48.964 of this population is in the villages, 41.665 of it is in the towns and 460.995 of it is in Kayseri. Agriculture, industry and commerce are dominant activities in the research area. Kayseri being in the middle of Sarımsaklı Plain affects the surrounding villages and towns socially and economically. Economical effect region of Kayseri city is not limited only by its clase surroundings. The city, with improved industrial and commercial functions, also affects the regions outside Central Anatolia Region. i/6Item Bir kentsel kamusal mekân olarak parkların kapitalist kentleşme süreciyle üretiminin yorumlanması: Dikmen Vadisi örneği(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2015) Öncü, Merve Altundal; Somuncu, Mehmet; Coğrafyaİkinci Dünya savaşından sonra harabeye dönmüş kentleri ayağa kaldırmak için geliştirilen kentsel dönüşüm yöntemleri, 1980'den itibaren değişen ekonomik koşullar bağlamında Türkiye'de de etkili bir şekilde kullanılmaya başlanmıştır. Metropollerde sürekli artan nüfus, kentlerin yeniden yapılanmasını ve planlı kentleşmeyi mecbur kılmıştır. Kentsel dönüşümle ilgili literatür ağırlıklı olarak sermayenin mekânı şekillendirdiği anlayışıyla yola çıkmıştır. Dolayısıyla kentsel dönüşüm katılımcılık, rantın haksız dağılımı, gecekonduluların yerinden edilişi vb. başlıklar altında ele alınmıştır. Bu çalışma ise kentsel dönüşümün sadece mekânda fiziksel bir değişiklik olarak anlaşılmasından ve mekânı kullanan insanların ranttan pay alıp alamadığından öteye geçmeyi hedeflemiştir. Bu bağlamda DVKDP ile oluşturulan kentsel kamusal mekânın oluşum sürecini kuramsal olarak açıklayan, projede görev alan ve kullanan insanların aynı mekânı nasıl algıladıkları, üst ölçekte ne ile ilişkilendirdikleri ile bu mekânı nasıl yorumladıklarını anlamak amaçlanmaktadır. Araştırmacının dünya görüşü, olay ve olgulara karşı pasif bir duruşu onaylamadığından nitel araştırma yöntemleri kullanılmıştır. Üç farklı örneklem grubu oluşturularak, toplam 15 kişi ile görüşme yapılmıştır. Elde edilen bulgular betimsel analiz yoluyla analiz edilmiştir. Dikmen Vadisi kentsel yeşil alanı herkesçe farklı anlamlandırılmaktadır. Araştırmanın bulgularına göre Dikmen Vadisi neoliberal politikalar ve bağlamında yorumlanmış, yeşil alanın pasifliği vurgulanmış ve aynı zamanda Türkiye için öncü bir proje olarak kabul edilmiştir.Item Kültürel turizm konusunda bir araştırma: Beypazarı örneği(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2017) Demirtaş, Nihat; Somuncu, Mehmet; OtherBeypazarı, located on the northwest of Ankara, in where historic settlement is intensely composed of 19th century structures, which carries traditional Turk town features. As cultural values; Historical and archaeological artifacts, historical religious centers, museums, festivals, special occasions, local handicrafts and Turkish folklore are potential sources of cultural tourism. In this context, the attractiveness that is the source of cultural tourism for the development of the proposals for cultural tourism in Beypazarı has been determined and its characteristics have been explained. In this study; It is aimed primarily to determine the values of cultural tourism in the research area and determine its characteristics and to be examined in terms of sustainable tourism. Besides, it is aimed to develop proposals for sustainable tourism applications in the field by assessing the current status of the cultural tourism values in the area and using them according to the tourism criteria of the area. Information was provided by qualitative and quantitative data techniques also interviews were made with decision makers and experts to provide depth to investigation of the subject. Questionnaire technique was used in quantitative data. The questionnaires consisted of classifier, sorter, multi-choice and Likert-scale questions. In the interviews conducted with Beypazarı locals and shopkeepers, it was aimed to learn the satisfaction levels of the participants, expectations and recommendations. The results are interpreted by calculating frequency, standard deviation and average values. Interrogations made on three different subjects in three different contexts are important in terms of onserving the integrated viewpoint.Item Kırsal alanların yeniden yapılanmasında ikinci konutların etkisi: Pelitköy (Burhaniye) örneği(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2019) Ceylan, Serdar; Somuncu, Mehmet; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiBu araştırmada, kırsal alanların yeniden yapılanmasında ikinci konut turizminin etkileri Pelitköy Mahallesi örneğinde incelenmiştir. Pelitköy Mahallesi, Balıkesir İl'inin Burhaniye ilçesinin bir mahallesini oluşturmaktadır. Nicel ve nitel araştırma deseninde (karma yöntemle) yapılan araştırmada farklı paydaş gruplarına ulaşılmıştır. İkinci konut sakinleri (350), yerel halk (161) ve işletmecilere (30) anket yapılmıştır. Beş farklı paydaştan (ikinci konut sakini, yerel halk, işletmeci, kamu yetkilisi, emlakçı) toplam 61 kişi ile yarı yapılandırılmış formlar üzerinden yüz yüze derinlemesine görüşme gerçekleştirilmiştir. Anket verileri SPSS 16.0 programında, nitel veriler ise MAXQDA 12 programında betimsel olarak analiz edilmiştir. Araştırma bulgularına göre, 1980'lere kadar tarımsal bir üretim alanı olan Pelitköy sahili, 1980 sonrasında ikinci konut turizm alanına dönüşmüştür. İkinci konutlar, kent toplumu tarafından yaz aylarında tatil amaçlı olarak kullanılmaktadır. Araştırma alanındaki kıyılar ikinci konut turizmi ile yerleşmeye açılarak, zeytinliklerin yerini beton konutlar almıştır. İkinci konutlar arazinin ana peyzaj karakterindeki etkilediği gibi, ekonomik olarak da alanı etkilemiştir. İkinci konut turizminin artan talebi ve yerel halkın finansal ihtiyaçlar nedeniyle tarımsal toprağın (zeytinliğin) elden çıkarılması, kırsal alanlardaki yoksulluğu artırmıştır. Tarım toprağı kentliler tarafından elinden alınan yerel halk, ikinci konut sitelerinde bekçi, bahçıvan ve temizlikçi işlerinde emekçi durumuna düşmüş, bir kısmı ise kente göç etmek durumunda kalarak yerinden olmuştur. Sonuç olarak, alanda görülen çevresel, ekonomik, sosyo-kültürel etkiler, ikinci konut turizminin sürdürülebilir olmayan bir gelişim gösterdiğini ortaya koymaktadır. In this research, reconstruction of rural areas was examined via effects of second housing in Pelitköy sample area. Pelitköy is a neighbourhood in Burhaniye district of Balıkesir province. Different interest groups were reached in the research which was carried in the quantitative and qualitative research design (via mixed method). The survey was made to the second home owners (350), local people (161) and business owners (30). Face-to-face in great detail interview was made via semi-structured forms for 61 people from five different stakeholders (second home owners, local people, business owner, public authority, real estate agent). The survey data was analysed descriptively in SPSS 16.0 program and interview in MAXQDA 12 program. According to the research findings, Pelitköy shore which was an agricultural (olive) production area until the 1980s, transformed to second housing tourism (consumption) space after 1980's. The second dwellings are used for holiday purpose in the summer months by the urban people. Having been opened to settlement via second housing tourism, olive lands in the research area shore were replaced by concrete houses. The second housing affected the land's main characteristic of the landscape and the land economically. Agricultural land's (olive land) being sold off due to increasing demand of the second housing tourism and the financial needs of the local people, increased the poverty in the rural area. The local people whose agriculture land was taken by the urban people degraded to labourer for caretaker, gardener and cleaner works in the second housing area, having been had to move to city, some of them have been displaced. As a result, the environmental, economic and sociocultural effects seen in the field reveal that the second housing tourism displays an unsustainable development in Pelitköy.Item Mus ilinde kültür turizmi potansiyelinin cografi yönden degerlendirilmesi(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2007) Sayılan, Hasan; Somuncu, MehmetArastırma sahası, Dogu Anadolu Bölgesi'nin Yukarı Murat-Van Bölümünde yer almaktadır. Doguda Bitlis ve Agrı, batıda Bingöl, güneyde Diyarbakır ve Batman, kuzeyde ise Erzurum illeri ile çevrili olan Mus ili, Van gölü'nün kuzeybatısında yer almaktadır. Mus, Transkafkasya ile Mezopotamya arasındaki yol üzerinde, Toros ve Antitorosların arasında, önemli birer geçis noktası olan Elazıg ve Malatya sehirleri ile birlikte bulunmaktadır. Mus ili sınırları içinde yer alan Murat nehri, Malazgirt ve Bulanık geçitlerinin yardımıyla Mus ovasını kuzeye, Transkafkasya bölgesine baglamaktadır. Nitekim Van gölünden Mus ovası'na geçis de güneybatıdan yapılmaktadır. Mus ovasının batısından Murat nehri boyunca gidildiginde Malatya'ya ve Fırat nehrine ulasılır. Aynı yolu takip ederek ve Bitlis geçidini kullanarak güneye ve doguya da gitmek mümkündür. Tarihi süreçte Malatya-Elazıg-Mus ve Agrı koridoru, Çoruh-Kelkit ve Kars-Erzurum-Erzincan-Sivas arası koridorundan gelis-gidis açısından daha müsait olmustur. İste bu stratejik konumu nedeniyle Mus'un Türkiye'nin kültürel tarihi açısından önemli bir yeri vardır. Çünkü Dogu Anadolu'da Transkafkasya, Batı İran, Anadolu ve Mezopotamya'nın kesistigi bir nokta yer alır. Yörede izleri olan medeniyetlerin silsilesi M. Ö. 6000 yıllarına tarihlenen Halaf kültürü ile baslar ve Erken Tunç Çagı, Demir Çagı, Urartu dönemi, Roma - Helenistik dönem, Bizans dönemi, Selçuklu dönemi ve Osmanlılar seklinde devam etmistir. İlde bu medeniyetlerin izlerini tasıyan çok sayıda maddi kültür varlıklarına rastlanılmaktadır. M.Ö.'ki yıllara ait olan höyük yerlesmeleri, nekropoller ve antik kent yerlesmeleri gibi arkeolojik sit alanları bulunmaktadır. Yine Hıristiyanlık kültürel mirasını yansıtan çok sayıda manastır ve kilise bulundugu gibi çok sayıda Türk-İslam eserleri de bulunmaktadır. Bu açıdan degerlendirildiginde, arastırma sahasının kültürel turizmde önemli bir destinasyon oldugu söylenebilir. Türk tarihinin en büyük zaferi olan ve Anadolu'nun Türklesmesini saglayan, '1071 Malazgirt Meydan Muharebesi'nin yapıldıgı Mus ili, kültürel turizmin yeni gelisen alt dalı olan 'savas alanı (askeri) turizmi' açısından da önemli bir potansiyele sahiptir. Kültürel turizm potansiyeli açısından bakıldıgında, arastırma sahasında tarihsel ve folklorik degerler öne çıkan çekiciliklerdir. Arastırma sahasında 2 adet kentsel sit, 13 adet arkeolojik sit ve 45 adet ise tarihi ve dini yapı, Kültür ve Turizm Bakanlıgı tarafından tescillenmistir. Ancak bunların dısında tescillenmeyi bekleyen çok sayıda maddi kültürel çekicilik vardır. Öte yandan geleneksel evler, geleneksel el sanatları, yeme – içme kültürü, dil ve özel günler, arastırma sahasındaki Mus ve Malazgirt gibi yerlesmelerin, fiziksel görünümlerinin kültürel peyzaja dönüsmesini saglayan unsurlar olmustur. Açıklamalar ısıgında yukarıda belirtilen potansiyelin daha iyi degerlendirilebilmesi için bazı hususların dikkate alınması gerekmektedir. Öncelikle, arastırma sahasını kapsayan bir turizm yönetim kurulu olusturulmalıdır. Turizm altyapısının, turistik ihtiyaca cevap verecek sekilde düzenlenmesi ikinci asamayı olusturmaktadır. Öte yandan söz konusu kurul tarafından pazarlama stratejilerinin belirlenmesi gerekir. Bunun için de, arastırma sahasına uygun bir imaj ve marka olusturulması, hitap edilecek turizm pazarının belirlenmesi, hedef pazar tiplerinin saptanması, tanıtım programının ortaya konması, turizm bilgi hizmetlerinin saglanması önemli konular arasındadır. Ancak bütün bunların yapılabilmesi kültürel varlıkların korunmasına yönelik önemlerin alınmasına baglıdır. Bu yüzden ilk asamada il'e acilen bir müze kazandırılmalıdır. Ayrıca turizmin basarılı olabilmesi için, var olan kültürel çekiciliklerin, degisen turizm anlayısına göre ve bunlara birer turistik ürün özelliginin kazanılması da gerekir. Bu baglamda, zengin kültürel ögelerin turistler için deneyimsel tüketime uygun hale getirilmesi de bir zorunluluktur.Item Refah göçünün dağlık yerleşmelerin yeni mekân organizasyonu üzerine etkileri: Mersin (Çamlıyayla) ve Adana (Meydan Yaylası)(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2022) Öncü, Merve Altundal; Somuncu, Mehmet; CoğrafyaAraştırmada, dağlık alanların mekansal organizasyonunda kentten kıra hareketlilik çeşidi olarak refah göçünün etkileri, Toroslar üzerinde yer alan Adana Meydan Yaylası ve Mersin Çamlıyayla örneği üzerinde incelenmiştir. Dağlık alanların mekansal organizasyonundaki değişimi refah göçmenleri perspektifinden ele alan bir model kullanılarak, gerek motivasyon ve ekonomiye bağlı etkenler, gerekse iklim değişikliği ve COVID-19'a bağlı etkenler dikkate alınmıştır. Hem nicel hem de nitel araştırma yöntemleri kullanılmış; refah göçmeni, işletme sahipleri ve yerel halk ile anket ve derinlemesine görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Veriler PASW 18 programında analiz edilmiştir. Araştırma bulgularına göre, refah göçü kentten dağlık alanlara doğru gerçekleştirilen sıradan bir hareketlilik olarak tanımlanmak yerine, mekanla geçmişe dayalı bağları olan tarihsel bir pratiktir. Çoğunlukla sezonluktur ve yaşlı veya emekliler tarafından gerçekleştirilen bir süreç olarak kabul edilmektedir. Hareket eden bireylerin aktif rekreatif faaliyetler yerine; manzara izlemek, arkadaş/akraba ziyaretleri, yürüyüş gibi pasif faaliyetler sürdürdüğü tespit edilmiştir. Bu durum Türkiye'de refah göçünün dağlık alanların spesifik özelliklerine bağlı nedenlerle gerçekleştirilmediğini ortaya koymaktadır. Dağlık yerleşmelerdeki kentliler, peyzaj ve altyapı hizmetleri üzerinde etkili olmakla birlikte, kültürel ve toplumsal yapıyı da dönüştürmektedir. Kentlere ve kıyı yerleşmelerine göre daha sessiz ve sakin olarak bilinen dağlık yerleşmeler, özellikle yaz aylarında artan kentli sayısı ile kalabalıklaşmaktadır. Bu durum kentli bakış açısıyla dağlık alanların yeniden inşası ve kent ile dağlık alan arasındaki kırsal alanların dönüşmesi sürecini hızlandırmaktadır. Hareketliliğe bağlı konut piyasasında canlanmadan bahsedilebilir. Bu durum, araştırma sahasından çevredeki metropol kentlere kadar yayılan bir mal ve hizmet talebini doğurmaktadır.Item Second Home Tourism in the Eastern Black Sea Region of Turkey: Development Issue and Mobility Pattern(Ankara : Ankara Üniversitesi, 2019) Somuncu, Mehmet; Okuyucu, Ayşe; Öncü, Merve Altundal; https://orcid.org/0000-0003-2402-9134; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiEastern Black Sea Region is one of the most important regions in the development of second home tourism for the mountainous areas in Turkey. There is considerable literature gap on research about second-home tourism in the mountainous areas of Turkey. For this reason, in this study, we aim to determine the development issue and mobility patterns of second home tourism in the Eastern Black Sea Region of Turkey. The research population consists of seven provinces located in the Eastern Black Sea region. The sample of the study is thirty highlands in Eastern Black Sea Region. A multistage cluster sampling technique was applied at the sample selection. The primary data were collected by the use of questionnaire surveys conducted with a total of 900 second homeowner selected by convenience sampling during July 2010. A total of 60 digital TIFF format monoscopic aerial photographs were analysed by using Erdas Imagine LPS and ArcGIS 9.3 software for showing the second home increase in the area. At the sampling highlands, 2.830 dwelling units have increased in the last thirty years. According to the questionnaire results of the study, second homeowners generally come to the region in May and June. Most of them leave the area in September. Second homeowners spend mostly 91-120 days in the region. The beautiful landscape and weather conditions are main motivations to acquire a second home from the region. Second-home demand in the region is gradually increasing. Therefore, the determination of main motivation sources for the second home demand and movement pattern towards the second homes provide useful information for planning issues. The study is also a pioneer research about the second homes in the mountainous area at Turkey