Coğrafi Bilimler Dergisi
Permanent URI for this community
Browse
Browsing Coğrafi Bilimler Dergisi by Issue Date
Now showing 1 - 20 of 264
Results Per Page
Sort Options
Item Kıyı Çizgisinin Gelecekteki Konumunun Belirlenmesinin Önemi: Göksu Deltası Örneği, Mersin (Türkiye)(Ankara Üniversitesi, 2019-04-30) Kılar, Hatice; Çiçek, İhsan; Coğrafya; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiKıyı çizgisi değişimlerinin belirlenmesi, kıyı alanları ile ilgili bilimsel, politik ve yasal kararların alınması ve bunların verimli bir şekilde uygulanması açısından son derece önemlidir. Bu çalışmada, Göksu deltasının geçmiş yıllara ait kıyı çizgisi değişim değerlerinden yola çıkılarak kıyı çizgisinin gelecekteki konumunun modellenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda, Göksu deltasının 1984-2017 yılları arasındaki kıyı çizgisi değişim değerleri DSAS aracının (Sayısal Kıyı Analizi) NSM istatistiği (Kesin Kıyı Çizgisi) ile değerlendirilmiş ve çalışma sahasının 25 ve 50 yıl sonraki kıyı çizgisi konumları hesaplanmıştır. Çalışmanın sonucunda, Göksu deltasında aşınmanın hâkim olduğu alanlarda 25 yıl sonra kıyı çizgisinde ortalama 114 m gerileme meydana geleceği; birikme alanlarında ise kıyı çizgisinin ortalama 119 m ilerleyeceği hesaplanmıştır. Bunun yanı sıra, çalışma sahasında 50 yıl sonra aşınmanın hâkim olduğu alanlarda kıyı çizgisi gerilemesinin ortalama 223 m olması beklenirken; birikme faaliyetlerinin hâkim olduğu alanlarda kıyı çizgisi ilerlemesinin ortalama 236 m olacağı tespit edilmiştir.Item Türk Coğrafyacılığında Jenerasyonlar: Disiplinin Tarihine Kohortçu Bir Yaklaşım(Ankara Üniversitesi, 2019-04-30) Bekaroğlu, Erdem; Yavan, Nuri; Anlı, Ömer Faik; Coğrafya; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiBu çalışmanın amacı, Türk coğrafyacılarını birbirinden farklı jenerasyonlara ayırarak disiplinin tarihselliğini aktör grupları perspektifinden irdelemektir. Çalışmada, disiplin içerisinde etkinlik gösteren aktörler kohortçu bir yaklaşımla tanımlanmıştır. Bu tip bir tanımlayıcı-tarihsel çerçevede, aktörlerin doktora tezi hazırlama dönemleri esas alınarak, Türk coğrafyacılığındaki jenerasyonların sayısı ve her bir jenerasyonun disiplinin tarihselliğindeki yeri belirlenmeye çalışılmıştır. Buna göre, Türk coğrafyacılığı başlangıçtan günümüze 18 jenerasyonla temsil olmaktadır. Bulgular, disiplinin 9. jenerasyona dek bir olgunlaşma dönemini deneyimlediğini, 14. jenerasyondan itibaren niceliksel olarak büyüdüğünü, herhangi bir jenerasyonun üye sayısı ile jenerasyonel üretkenlik arasında doğrusal bir ilişkinin olmadığını, akademik yeniden-üretim sürecine esas olarak 1990’larda dahil olan çevre üniversitelerdeki jenerasyonların ise zaman içerisinde bir olgunlaşma sürecine girdiğini göstermektedir. Çalışmada, Türk coğrafyacılığında 3. jenerasyonun büyük bir ağırlığa sahip olduğu ve disiplin açısından bir yol bağımlılığı yarattığı, bunun 2000’li yılların ilk yarısından itibaren bozulmaya başladığı; bu bakımdan Türk coğrafyacılığındaki yenilik eğilimlerinin esas olarak son 3 jenerasyonla sınırlı olduğu sonucuna varılmaktadır.Item İnovasyonun Coğrafyası: Bilgi Türleri ile Bilgi Yayılma Kanalları Arasındaki Yapısal İlişkiler(Ankara Üniversitesi, 2019-04-30) Altuğ, Fatih; Other; OtherEkonomik büyüme ve kalkınmanın anahtarı olan inovasyonun en önemli girdisi bilgidir. Bir üretim faktörü olarak bilgi diğer üretim faktörlerinin verimliliğini artırmakta, yeni ürün ve hizmetlerin geliştirilmesini sağlamakta ve inovasyon yoluyla ekonomik bir çıktıya dönüşmektedir. Böylece rekabetçi bir çağda belirsizliklerle dolu piyasa koşullarında bölgelerin ve firmaların risklerini azaltmaktadır. Bölgelerin ve firmaların rekabetçi piyasa koşullarındaki bu belirsizlikleri azaltmasının gereği olarak bilgiye erişim temel koşul haline gelmiştir. Farklı sektörlerde faaliyet gösteren firmaların inovasyon süreçlerinde kullandıkları bilginin türü de sektörlerin yapısına göre değişmektedir. Bu bağlamda çalışmanın amacı ekonomik coğrafya literatüründe inovasyonun temel girdisi olarak görülen bilginin türlerini ve bu türlerin hangi kanallar yoluyla yayılma gösterdiğini ortaya koymaktır. Teorik ve kavramsal literatürün değerlendirilmesi sonucunda bilgi türlerinin yayılma kanalları bilginin yapısal özellikleri tarafından şekillendirilmektedir. Bilgi türleri ile bilginin yayılma kanalları arasında birbirini karşılıklı olarak etkileyen yapısal bir ilişki vardır. Bilgi yapısı geliştikçe bilginin yayılma kanalları da gelişmektedir.Item Yaşlanmanın Coğrafyaları: Coğrafi Gerontolojide İlerleme, Tartışmalar ve Araştırma Gündemi(Ankara Üniversitesi, 2019-04-30) Özgür, Ertuğrul Murat; Coğrafya; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiCoğrafya, gelişmiş dünyada yürütülen gerontolojik çalışmalarda aktif olarak yer alan çok sayıda disiplinden biridir. Coğrafi araştırmaların sosyal gerontoloji içindeki rolü, 1970'lerin başlarında, yapılan çalışmaların yaşlı insanların, yaşlanma süreciyle bağlantılı olarak belirli çevrelerde bulunduklarını, buraları deneyimlediklerini ve kullandıklarını göstermesiyle, dolayısıyla da çevrenin yaşlanma sürecini etkilediğinin anlaşılmasıyla birlikte tanımlanmıştır. Zira coğrafyanın sentezleyici ve bütüncül geleneği, yaşlılar ile çevreleri arasındaki karmaşık etkileşimi değerlendirmek için etkili bir metodoloji sunmuştur. Coğrafya ile gerontoloji arasındaki bir kesişimde konumlanan ve coğrafi gerontoloji diye isimlendirilen yeni bir disiplin, Batı dünyasında yapısal olarak kurumlarda; düşünsel olarak hem disiplinlerin akademik tartışmalarında hem de önemli ampirik araştırma alanlarında gelişmektedir. Bu çalışma, son on yıllarda Türkiye’de politik ve akademik gündemde yerini alan nüfusun yaşlanması meselesine “yaşlanmanın coğrafyası” perspektifinden bakarak beşeri coğrafyacıların dikkatini çekmeyi; bu bağlamda yeni ortaya çıkan ve hızla gelişen bir disiplini tanıtmayı ve onun başlıca araştırma konularına işaret etmeyi amaçlamaktadır.Item Küreselleşme Bağlamında Dünya’da ve Türkiye’de Hava Ulaşımının Gelişimi(Ankara Üniversitesi, 2019-04-30) Karakaş-Özür, Nazan; Other; OtherHava ulaşımı, hızla gelişen bir ulaşım biçimi olarak dikkat çeker ve esasen küreselleşmenin izdüşümü gibidir. Bu çalışmada, Dünya ve Türkiye hava ulaşımının yolcu ve yük miktarları bakımından gelişimi incelenmiştir. Buna göre 1990 sonrası yaşanan küreselleşme olaylarından hava ulaşımı önemli ölçüde etkilenmiştir. Türkiye, özellikle 2000’li yıllardan sonra görülen artış sonrası Avrupa ülkeleri arasında 4. sıraya kadar ilerlemiştir. Çalışmada teknik ve ekonomik ulaşım performans göstergeleri dikkate alınmıştır. Çalışmada yolcu sayısı ve yük miktarı, gelişimde bir gösterge olarak belirlenmiştir. Veriler, Dünya Bankası hava ulaşım istatistikleri; Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Devlet Hava Meydanları İşletmesi istatistikleridir. Ayrıca, Kalkınma Planları, Ulaştırma Bakanlığı ve DHMİ Genel Müdürlüğü stratejik planları incelenmiştir. Çalışma sonunda, küreselleşmede yaşanan gelişmeler ile hava yolu ulaşımında yaşanan gelişmeler arasında paralellik olduğu belirlenmiştir.Item Nükleer Enerji ve Geleceği(Ankara Üniversitesi, 2019-04-30) Harunoğulları, Muazzez; Other; OtherSürdürülebilir bir ekonomik büyüme ve enerji geleceği için nükleer enerji vazgeçilmez bir kaynak olarak görülmektedir. Primer enerji kaynaklarına alternatif olarak görülen nükleer güç reaktörleri, elektrik enerjisi üretiminde bulunduğu ülkelere avantaj sağlamaktadır. Nükleer santraller bulundukları ülkelerin enerji ihtiyacının önemli bir kısmını karşılamakta ve dışa bağımlılığı azaltmaktadır. Bu çalışmanın amacı enerji sektöründe nükleer enerjinin payını belirleyerek, dünyada nükleer enerjinin coğrafi dağılışını ortaya koymak, ülkelerin enerji kullanım payında nükleer enerjinin önemini, ülkelere göre enerji talebindeki yerini değerlendirmektir. Petrol ve doğal gaza bağımlılığın azaltılmasında önemli bir kaynak olan nükleer enerji, özellikle gelişmiş batılı ülkelerde daha yaygın kullanılmaktadır. Birincil enerji kaynakları açısından dışa bağımlı ülkeler nükleer enerji sayesinde kalkınma ve gelişme hızlarını arttırarak ekonomik olarak büyümüşlerdir. En son 2011 yılında Japonya’da yaşanan nükleer kazaya rağmen bu kaynağa sahip ülkelerin nükleer enerjiden vazgeçmesi mümkün görülmemektedir.Item Geleneksel Kır Meskenlerinde Mimari Degradasyon: Sinop İli Örneği(Ankara Üniversitesi, 2019-04-30) Kaya, Murat; Other; OtherGünümüz dünyasında her alanda görülen hızlı değişim, Türkiye kırlarını da etkisi altına almış, geleneksel kır meskenleri çok hızlı gelişen bir mimari degradasyonla karşı karşıya kalmıştır. Bu çalışmada Sinop yöresinde bulunan geleneksel ahşap meskenlerdeki değişim ele alınmış, coğrafi çevrenin bütün özelliklerini içinde barındıran bu konutların hızla nasıl aslından uzaklaştırıldıkları ve bunu etkileyen hususlar üzerinde durulmuştur. Sinop yöresinde, çevredeki zengin orman örtüsünden faydalanılarak inşa edilen ahşap kır meskenlerinin bir kısmı göçler sonucu hızla boşalan yerleşmelerde kaderine terk edilerek yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalırken halen kullanılan meskenler için de farklı bir tehlike söz konusudur. Gerek yeni bir ev inşa etmenin ekonomik zorlukları, gerekse kerestenin pahalılığı ve doğal çevreden artık temin edilemez oluşu yöre halkının mevcut ahşap evlerini en kolay ve ucuz şekilde kullanılabilir hale getirmeye zorlamaktadır. Bu süreçte; evlerin çatısındaki taş örtü yerini kiremit ve sac örtüye, ahşap malzeme ise yerini tuğla/briket gibi malzemelere bırakmaya başlamıştır. Sonuç olarak yöredeki geleneksel konutlar hızla yerini doğal ve çağdaş yapı malzemesinin birlikte yer aldığı ne geleneksel ne de modern olmayan konutlara bırakmaktadır.Item Çatakkaya Döküntü Örtülü Buzulu (Tatos Dağları)(Ankara Üniversitesi, 2019-04-30) Gürgen, Gürcan; Coğrafya; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiKuzey Anadolu Dağları’nın doğu kesimi, Pleistosen buzullaşmasının en etkili olduğu yerlerdendir. 3500 metreyi aşan çok sayıdaki zirveye sahip olan bu dağların, özellikle 2500 metrelerden yüksek kısımları kayda değer bir buzullaşma alanı oluşturmaktadır. Doğu Karadeniz Dağları’nın yüksek dorukları; Kaçkar, Verçenik, Tatos (Dilek), Bulut-Altıparmak ve Göller (Hunut) dağlarında, özellikle kuzeye bakan yamaçlarda bulunan buzullar ve buzul topografyası sahip oldukları niteliklere bağlı olarak pek çok araştırmaya konu olmuş ve olmaya da devam etmektedir. Kuzey Anadolu Dağları’nın bu yüksek doruklarının güneye bakan yamaçlarında da dikkat çekici bir buzullaşma etkisi, buzul topografyası, hatta aktüel sirk buzulları gözlenmektedir. Doğu Karadeniz Dağları’nın yüksek zirvelerinden birini oluşturan Tatos Dağı’nın (3550) güney kesimi, önemli bir buzullaşmanın meydana geldiği yerler arasındadır. Pleistosen’de etkili olan buzullaşmanın izlerini yansıtan tekne vadiler, buzul gölleri ve çeşitli buzul şekilleri ile birlikte bu alanda kuzeye bakan, dik yamaçlı bir glasyal sirk içinde belirlenen ve tamamen bir enkaz örtüsüyle kaplı olan Çatakkaya döküntü örtülü buzulu, bu alandaki buzullaşmanın etki ve önemini ortaya koyan kayda değer bir bulgu oluşturmaktadır.Item Toplumsal Cinsiyetin, Mekânın ve Zamanın Tektipleştirilmesi: Tecavüz İçerikli Karikatürler ve Gerçek Temsiller Üzerine Bir Araştırma(Ankara Üniversitesi, 2019-04-30) Öksüz, Muhammet; Deniz, Ayla; Coğrafya; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiBu çalışmada, tecavüz içerikli karikatürlerde toplumsal cinsiyet ve mekân ilişkilerinin kurgulanma biçimleri ele alınmaktadır. Aynı zamanda bu ele alışla ortaya çıkan görünümün, gerçek mağdurların deneyimleriyle karşılaştırılması amaçlanmaktadır. Bu yolla karikatürlerdeki içerikle gerçeklik arasındaki ilişkinin nasıl olduğu ve bunu yaratan bağlam belirginleştirilmeye çalışılmaktadır. Bu kapsamda 80 karikatür ve tecavüzle ilgili 150 haber incelenmiştir. Bu çalışmanın sonucunda, tecavüz karikatürlerinde faillerin ve mağdurların tektipleştirildiği ve belirli grupları işaret ettiği görülmüştür. Gerçek mağdurlara ilişkin taranan haberlerde ise bu tektipleştirmenin olmadığı, daha çeşitli grupların tecavüzün tarafları olduğu anlaşılmıştır. Yine karikatürde tecavüz mekânları olarak kamusal mekânlar gösterilmektedir. Bununla birlikte, gerçek tecavüz örneklerinde özel alanda tecavüzün daha fazla gerçekleştiği görülmüştür. Dolayısıyla tecavüz içerikli karikatürlerin bu haliyle toplumsal cinsiyet eşitliğine ve sosyal adalete hizmet etmediği gibi var olan toplumsal cinsiyet rollerini pekiştirdiği, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini güçlendirdiği ve bunları yeniden ürettiği anlaşılmıştır.Item Gebze’de Şehirsel Büyümenin Mekansal-Zamansal Analizi(Ankara Üniversitesi, 2019-10-31) Döker, Mehmet Fatih; Aydoğdu, Müjde; Other; OtherŞehirlerin temel belirleyici dinamiklerini ekonomik ve sosyal süreçler oluşturur. Bu süreçlerin en temel unsuru ise nüfusun demografik özellikleridir. Gebze şehri coğrafi konumu ve şartları itibarıyla geçmişten günümüze beşeri faaliyetler için elverişli olmuş ve nüfuslanmıştır. Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren önemli bir yerleşme olan Gebze, 1960’lı yıllara kadar sakin bir kasaba olarak varlığını sürdürmüş, sonrasında ise sanayi faaliyetlerine bağlı olarak şehirleşme sürecine girmiştir. 1970 sonrasında uygulanan sanayi politikaları ise şehrin sanayi fonksiyonunun gelişmesine ve şehirde nüfus artışına neden olmuştur. İstanbul’da başlayan sanayisizleşme ile birlikte Gebze Şehri’ne taşınan sanayi tesisleri Gebze Şehri ve yakın çevresinde çok kısa sürede birçok sanayi alanı oluşturmuştur. Artan ulaşım yatırımları ile birlikte, 1990 yılında ilk organize sanayi bölgesinin (OSB) faaliyete geçmesi Gebze’nin tam anlamıyla bir sanayi şehrine dönüşmesini sağlamıştır. Bu çalışmada Gebze’nin şehirleşme sürecinin en hızlı yaşandığı 1990 yılından günümüze kadar meydana gelen arazi örtüsü değişimi analiz edilmiştir. Değişimin ve gelişimin hangi yönlerde olduğu tespit edilerek akıllı şehir büyüme modelleri için önemli bir altlık oluşturulmuştur.Item Meydan Kalderası ve Gürgürbaba Domu Çevresinin Jeomorfolojik Özellikleri(Ankara Üniversitesi, 2019-10-31) Akköprü, Ebru; MOURALİS, Damase; Tunç, Remzi; Robin, Anne- Kyria; Other; OtherBu çalışmada, Van Gölü’nün kuzeyinde Van ili sınırları içinde yer alan Meydan Kalderası ve Gürgürbaba Domu çevresinin jeomorfolojik özelliklerinin incelenmesi hedeflenmiştir. İnceleme alanının jeomorfolojik evriminde etkili olan tektonik, volkanik ve hidrografik faktörler araştırılmış, volkanik kayaçların yaşlandırılması amacıyla radyometrik yaşlandırma(40Ar/39Ar) yöntemleri uygulanmış ve tematik haritalama çalışmaları için Coğrafi Bilgi Sistemleri kullanılmıştır. Volkanik kayaçlardan (obsidyen) alınan örnekler üzerinde radyometrik yaşlandırmalar yapılmış ve sonuçlar literatürde verilen yaşlar ile karşılaştırılmıştır. Jeokimyasal analizler (LA-ICP-MS) yapılarak volkanik ürünlerin kökenleri ve özellikleri belirlenmiştir. Araştırma sonucunda Meydan Kalderası’nın, Gürgürbaba obsidyen domunun oluşumundan (420±24 ka) önceki bir dönemde çökerek oluştuğu ve Gürgürbaba Domu’nun oluşumu sırasında Meydan Kalderası’nın doğu yamacını tahrip ettiği sonucuna varılmıştır. Meydan volkanik alanı içinde yayılan tüm obsidyenlerin kaynağının Gürgürbaba Domu olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca, Meydan volkanizması drenaj ağında da değişikliğe neden olmuştur. Eski topografyaya göre şekillenen akarsuların drenaj tipi değişerek yeni volkanik topografyaya uyumlu radyal tipte bir drenaj ağı gelişmiştir.Item Tarihsel Süreçte Dünya'da ve Türkiye'de Tarım Coğrafyası Alanındaki Çalışmalar(Ankara Üniversitesi, 2019-10-31) Aliağaoğlu, Alparslan; Other; OtherTarım coğrafyası coğrafyanın temel konularından biridir. Ancak bu konudaki çalışmalar daha çok 20. yüzyılın başlarında yapılmıştır. Tarım coğrafyası konusundaki çalışmalar zaman içinde farklılaşmıştır. Bu farklılaşma her yerde aynı ölçüde olmamıştır. Bu çalışmanın arka planında Anglo-Sakson tarım coğrafyası olan bir resim içinde Türkiye tarım coğrafyasının doğası ve gelişimi üzerinde durulmaktadır. Çalışmada Türkiye'de coğrafya dergilerinde yayınlanan makaleleri dikkate alınmaktadır. Sonuç olarak görülmektedir ki Türkiye'de tarım coğrafyası yazınında konusal olarak çeşitlenme olmuştur. Yaklaşım konusunda Dünyadaki değişimlerden etkilenme söz konusu olmamıştır. Tarihsel süreçte Türk tarım coğrafyasının gelişiminde dört farklı evreden bahsedilebilir. Bunları; başlangıç yılları, sınırlı gelişim dönemi, çeşitlenmenin başlangıç yılları, çeşitlenmenin zirve yılları şeklinde sıralamak mümkündür.Item Balıkesir Şehrinde Su Tüketimi: Coğrafi Bir Yaklaşım(Ankara Üniversitesi, 2019-10-31) Aliağaoğlu, Alparslan; Mirioğlu, Güldane; Other; OtherSu az bulunan bir doğal kaynaktır. Şehirsel yaşanabilirlik diğer nedenler yanında suyun varlığına bağlıdır. Şehirler farklı ölçekte su tüketen yerleşmelerdir. Şehirsel mekânda su tüketimi farklılaşmaktadır. Bu çalışmada su tüketiminin coğrafi dağılışı Balıkesir şehri için ele alınmaktadır. Veriler Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ile ilçe belediyelerinden alınmıştır. Çalışmada Balıkesir’in şehirsel mahallelerinde, mahallelerin nüfus miktarı, iş yeri sayısı, gelir düzeyi, eğitim düzeyi ve kuyu suyu aboneliği değişkenlerinin su tüketimi ile ilişkisi korelasyon analizi ile incelenmiştir. Sonuçta görülmektedir ki nüfus miktarı, işyeri sayısı, gelir düzeyi, eğitim düzeyi ve kuyu suyu aboneliği ile su tüketimi arasında anlamlı bir ilişki vardır. İşyeri sayısı özellikle kişi başına su tüketimini etkileyen önemli bir faktördür. Kişi başına su tüketimi merkezi iş alanında bu nedenle artmaktadır.Item Spatial Perceptions and Thoughts of Retirement Migrants In the Case of Kazdağı (Ida Mountain) National Park and Its Vicinity (Balıkesir-Turkey)(Ankara Üniversitesi, 2019-10-31) Özkan, Oğuzhan; Uzun, Alper; Other; OtherIn this study, it is examined retirement migrants’, who prefer to live in Kazdağı Mountain National Park and its settlements in the vicinity, thoughts and perceptions regarding this area, and whether these thoughts and perceptions are related. The aim of the study is to question whether there is a meaningful relationship between retirement migrants’ perceptions and thoughts regarding human and natural environment of Kazdağı Mountain. In this study, mixed model was adopted. In this context, 127 retirement migrants were surveyed, while 30 retirement migrants were applied mind map technique. As a result of the research, it was understood that retirement migrants' perceptions about KMNP were related with their thoughts. It is determined that those who find the environment around KMNP good, beautiful, tidy and well-kept have positive thoughts about the natural environment. Retirement migrants in the sample also find the research area as airy, natural, calm and peaceful.Item Büyük Menderes Deltası’nın Kuzeyinde Yapılan Delgi Sondajlarda Mikropaleontolojik Bulgular(Ankara Üniversitesi, 2019-10-31) İlhan, Rıfat; Öner, Ertuğ; Other; OtherBüyük Menderes Deltası’nın kuzeyinde yer alan Samsun Dağı’nın güney yamaçlarındaki birikinti konilerinin Holosen’deki gelişimlerini ortaya koyabilmek, konileri oluşturan havzaların fiziki coğrafya özellikleri ile ilişkilendirebilmek amacıyla gerçekleştirilen çalışmada 30 adet alüvyal delgi sondaj yapılmıştır. Sondajlar, birikinti konileri ile ova yüzeyinin kesiştiği yerlerde yapılmış olup derinlikleri 2,70 m ile 23 m arasında değişmektedir. Sondajların farklı seviyelerinden sedimantolojik ve paleontolojik analizler için örnekler alınmıştır. Sondajlardan alınan örneklerin sedimantolojik ve paleontolojik analizleri ile sediman özellikleri ayrıntılı bir şekilde ortaya konulmuştur. Sedimanlar; flüvyal, geçiş ve denizel olmak üzere 3 ana birime ayrılmıştır. Bu birimlerin ayrılmasında sedimantolojik verilerin yanı sıra paleontolojik veriler (Ostrakodlar, foraminiferler, gastropodlar ve bivalvialar) indikatör olarak kullanılmıştır. Söz konusu çalışmada incelenen 834 farklı seviyede bulunan ve değişen ortam koşullarının belirlenmesinde, sediman birimlerinin ayrılmasında indikatör olarak kullanılan mikropaleontolojik (Ostrakodlar ve foraminiferler) bulgular burada sunulmuştur.Item Samsun Şehri Deniz Kıyı Şeridinin Rekreasyon Potansiyelinin Belirlenmesine Yönelik Bir Yöntem Uygulaması(Ankara Üniversitesi, 2019-10-31) Gül, Seyfullah; Yılmaz, Ali; Other; OtherBu çalışmada, Türkiye’nin Karadeniz kıyısında yer alan Samsun şehrinin en önemli rekreasyon alanını oluşturan deniz kıyı şeridinin rekreasyon potansiyelinin belirlenmesi amaçlanmaktadır. Çalışma alanının rekreasyon potansiyelinin belirlenmesi için Gülez’in ′′Açıkhava Rekreasyon Potansiyelinin Saptanması′′ için geliştirdiği değerlendirme yöntemi kullanılmıştır. Bu yöntem temel olarak; çalışma alanının peyzaj değeri, iklim, ulaşılabilirlik, rekreatif kolaylık ve negatif faktörlerin belirlenmesine ve bunların puanlanmasına dayanmaktadır. Çalışmada, arazi çalışmalarından elde edilen veriler ile iklim elemanlarına ilişkin Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün ve nüfusa ilişkin Türkiye İstatistik Kurumu’nun verileri kullanılmıştır. Çalışma bulgularına göre, Samsun şehri kıyı şeridinin ′′çok yüksek′′ düzeyde rekreasyon potansiyeline sahip olduğu ancak, geçmişten gelen bazı yanlış uygulamaların ve rekreasyon potansiyelini olumsuz etkileyen negatif faktörlerin giderilmesinin, yüksek düzeydeki rekreasyonel potansiyelinin korunması ve geliştirilmesi açısından önem taşıdığı belirlenmiştir.Item Mobil Ölçümlerle Ankara Şehir Isı Adası(Ankara Üniversitesi, 2019-10-31) Yılmaz, Erkan; Coğrafya; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiAnkara’nın morfolojik olarak bir çanakta yer alması, şehir sakinleri için kalitesiz hava koşulları yaratmakta, bu olumsuz koşullar bazı dönemlerde şehir ısı adası (ŞIA) etkisiyle daha da artmaktadır. Bu çalışmada, Ankara şehrinde ŞIA’nın özelliklerinin belirlenmesi amacıyla 12 ay boyunca her ay için 1 gece 1 gündüz mobil ölçümler yapılmış, sonuçlar değerlendirilmiş ve istatistiksel yöntemler kullanılarak analiz edilmiştir. Bu değerlendirmelere göre, şehrin kuzey falezi Yükseltepe Kavşağı’nda, güney falezi ise Turan Güneş Caddesi’nde oluşmaktadır. Ulus ve Kızılay’da iki ayrı zirve meydana gelmekte, falez ve zirveler arasında ise şehir platosu yer almaktadır. Şehir platosu içerisinde sıcaklık çukuru ve tepeleri görülmekte, bu durum şehir içi arazi kullanımı ve trafik yoğunluğu ve şehir yapısı özelliklerinden kaynaklanmaktadır. Şehirde oluşan ŞIA, yaz aylarında (kurak dönemde) daha belirginleşmekte, sıcaklıklar şehir merkezinden uzaklaştıkça gündüzleri 0,2 geceleri 0,4 °C azalmaktadır. Gök görüş oranı değerlerinin arttığı sahalarda sıcaklıklar düşmektedir. Sıcaklık dağılışında yükselti de etkili olmakta, bu durum özellikle yüksek basınç koşullarında daha görünür hale gelmektedir.Item Banaz’da (Uşak) Yeni Bulunan Petrifiye Alanı ile İlgili İlk Bulgular(Ankara Üniversitesi, 2019-10-31) Polat, Selahattin; Güney, Yıldız; Ege, İsmail; Akkemik, Ünal; Other; OtherDoğa tarihi, paleocoğrafya ve paleoklimatoji açısından önemli olan fosil ormanlara Türkiye’den yeni bir katkı olarak yeni bir fosil orman alanı, Uşak ili Banaz ilçesi batısında, Karatepe, Alan Tepe, Söpseke Sırtı, Sakızocak Tepe, Tuzlagedik Tepe arasında kalan alanda tespit edilmiştir. Bu alanda, 2-60 metre kalınlığındaki Paleojen'e ait silisli lateritik depolar içinde silisleşmiş ağaç fosilleri bulunmaktadır. Geniş bir alana yayılmış durumda bulunan silisleşmiş ağaç fosillerinin boyutları 1,5 m uzunluğuna ve 70 cm çapına kadar ulaşmaktadır. Çalışmanın amacı, bu silisleşmiş ağaçların tanısını yapmak, fosil orman özelliğini belirlemek ve paleocoğrafik açıdan değerlendirmektir. Araştırma alanından alınan örneklerden makroskobik olarak farklılık gösterdiği değerlendirilen 4 örnekten enine, radyal ve teğet kesitleri alınarak tanı çalışmaları yapılmıştır. Yapılan analizler sonucunda silisleşmiş ağaçların sekoya grubu (Sequoioxylon) olduğu sonucuna varılmıştır. Günümüzde ülkemizde doğal olarak yayılışı bulunmayan Sequoia tipi ağaçların varlığı bu alanda Paleojen boyunca ılıman iklim koşullarının hakim olduğu bataklık orman ya da dere kenarı vejetasyonunun bulunduğunu göstermektedir.Item Projections of Tourist Arrivals in the Eastern Black Sea Region of Turkey(Ankara Üniversitesi, 2020-04-30) KHAN, Ashfak Ahmad; Other; OtherTourism forecasting plays a vital role to develop strong policy for the management of future development in the sector. This study makes tourist arrival projections in the Eastern Black Sea Region of Turkey with application of Autoregressive Integrated Moving Average (ARIMA) model. Annual data of tourist arrivals from 1996 to 2018 has been used for proposed model. The results have revealed that the proposed model has projected the tourist arrival values that are very close to actual values. Tourist arrivals are projected to be increased in the future years in Eastern Black Sea Region, hence, making the region a popular tourist destination. Therefore, prior measures are important to take in order to develop tourism in sustainable form. The results of the study are useful for development of better tourism policy for the region as future projection is an integral part of sustainable tourism development.Item Türkiye’de Ulusal ve Bölgesel Politika Belgelerinde Sürdürülebilir Turizm Planlaması(Ankara Üniversitesi, 2020-04-30) Sarı, Volkan İdris; Coğrafya; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiBu çalışmanın amacı Türkiye’de ulusal ve bölgesel politika belgelerinde sürdürülebilir turizm planlamasının yeri ve öneminin incelenmesidir. Değişen ve dönüşen planlama yaklaşımlarına uygun olarak turizm planlaması da katılımcı, stratejik ve sürdürülebilir bir nitelik kazanmıştır. Paydaş analizleri, kamu-özel işbirlikleri, taşıma kapasitesi hesapları ve izleme ve değerlendirme araçları ile sürdürülebilir turizm planlaması yenilikçi bir yaklaşım olarak ortaya çıkmıştır. Bu çalışma ile sürdürülebilir turizm planlamasına yönelik yaşanan dönüşüm ele alınmakta ve ülkemizde bu planlama yaklaşımına dönük mevcut durumu politika belgeleri üzerinden incelenmektedir. Bu incelemede turizm politikalarını belirleyen temel belgelere yönelik içerik analizi yöntemi uygulanmıştır. Bu çerçevede incelenen dokümanlarda “sürdürülebilir turizm planlaması” ve onun temel unsurlarına yer verilme sıklığı ve derinliği tematik içerik analizi yöntemi ile değerlendirilmiştir.