Cilt:43 Sayı:01 (2019)
Permanent URI for this collection
Browse
Recent Submissions
Item Partisyon katsayısı (log p) tahmininde kullanılan yazılımların karşılaştırılması(Ankara : Ankara Üniversitesi, 2019) Kışla, Mehmet Murat; Yıldız, İlkay; Eczacılık FakültesiObjective: Drug candidate compounds that are going to be synthesized have to reach body tissues and show minimum toxic effects within the body. Partition coefficient (log P), which is a physicochemical parameter of Quantitative Structure- Activity Relationship subject, effects the pharmacokinetical characteristic of the compound. In this context, researchers tend to use log P prediction softwares to save both time and resources in their drug development studies. Although, these softwares do not give a true value. In this study, softwares that have being used were tested. The one that gets approved for its accuracy can give some clues on the value of partition coefficient, before determining it experimentally.Item Oksidatif stres ve parkinson hastalığı(Ankara : Ankara Üniversitesi, 2019) Aslan, Selma Nergis; Karahalil, Bensu; Eczacılık FakültesiAmaç: Parkinson Hastalığı (PH) beyinde dopaminerjik nöronların kaybıyla ilişkili kronik ve progresif nörodejeneratif bir hastalıktır. Yaşlılık tüm nörodejeneratif hastalıklarda olduğu gibi PH’nın oluşumunda da kanıtlanmış tek faktördür. Yaşlılıkta daha fazla tetiklenen oksidatif stresin dopaminerjik nörotoksisite oluşumunda önemli bir rol oynadığı düşünülmektedir. Bu derlemede oksidatif stres ve PH arasındaki ilişki irdelenecektir. Gereç ve Yöntem: PH ile oksidatif stres arasındaki ilişkinin tespiti için yapılmış çalışmaların kapsamlı olarak derlenebilmesi için sağlık bilimleri alanındaki veri tabanları kullanılmıştır. Web of Science gibi temel atıf indekslerinde daha önce yayımlanmış makalelerden yararlanılmıştır. Sonuç ve Tartışma: Parkinson çok sayıda temel hücresel süreci etkileyen genetik ve çevresel faktörlerin kompleks etkileşiminden kaynaklanan nörodejeneratif bir hastalıktır. Oksidatif stres genetik bütünlüğü tehdit eder ve PH’nın gelişimine katkı sağlar. Oksidatif strese bağlı olarak meydana gelen hasar ürünlerinden kaçınmak ve bu çizgide koruyucu tedavi protokolü çizmek sağlıklı beyin fonksiyonlarının devamı ve organizmayı Parkinson gibi nörodejeneratif hastalıklardan korumak adına önemli bir strateji olabilir.Item Gebelikte migren tedavisinde bazı fitoterapötik ürünlerin güvenliliği(Ankara : Ankara Üniversitesi, 2019) Şahin, Elif; Genç, Fatma; Solmaz, Elif Nur; Eczacılık FakültesiAmaç: Bu derlemede migren tedavisinde kullanılan fitoteropötik ürünler ve bu ürünlerin gebelik döneminde güvenilirlikleri değerlendirilmiştir. Sonuç ve Tartışma: Migren yaşam kalitesi ve iş kaybında önemli düşüşlere yol açan primer bir baş ağrısı bozukluğudur. Gebelik döneminde migren ataklarında genellikle iyileşme gözlenirken bazı vakalarda ataklar devamlılık gösterebilir hatta daha da şiddetlenebilir. Bu durum anne ve bebek sağlığını olumsuz etkileyerek maternal ve neonatal sorunlara yol açabilir. Migrenin patofizyolojisi tam olarak bilinememektedir. Birçok ilaç grubu ve fitoterapötik ürün migren tedavisinde kullanılmaktadır. İlaçların yan etki fazlalığı ve genellikle gebelikte kullanılamamaları nedeniyle migren hastalarının ve gebelerin alternatif olarak fitoterapötiklere yönelmeleri olası bir durumdur. Modern tıpta kullanılan ilaçlarda olduğu gibi bitkisel drogların da istenmeyen etkileri olabilir. Hamilelikte bitkisel ürünler kullanılmadan önce bitkinin emenagog, abortif etkinliği ve doğum defektlerine yol açıp açmadığı hakkında konunun uzmanına danışılmalıdır.