Osmanlı İmparatorluğundan Türkiye Cumhuriyeti'ne: 'Kişisel iktidar'dan 'Gayri-şahsi iktidar'a

No Thumbnail Available

Date

2017

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Publisher

Sosyal Bilimler Enstitüsü

Abstract

"Güçlü devlet geleneği" tezinin hegemonik söylemi, tarihsel devinimi içinde farklılaşan yönetsel yapı ve düşüncelerin, tarihsel olarak özgül ve yapısal olarak özgün biçimlerinin ortaya çıkarılmasını ve incelenmesini olanaksız hale getirmiştir. Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti boyunca ortaya çıkan bütün yönetsel yapı ve düşünceler, merkeziyetçi, bürokratik ve otoriter olarak nitelenen tek tipleştirilmiş bir devlet biçimini sürekli yeniden üreten bileşenler olarak görülmüştür. Bu tez, yönetsel yapı ve düşünceleri oluşum süreçleri içinde inceleyerek, Osmanlı ve Cumhuriyet tarihi içinde imparatorluktan ulus-devlete geçiş sürecinin, hegemonik söylemin iddialarının aksine, özgül bir merkezileşme sürecine ve özgün bir biçimlenmeye tekabül ettiğini göstermiştir. Merkezileşmenin bu özgül ve özgün biçiminin, "devlet başkanlığı" makam ve organının değişimiyle görünür hale geldiğini ortaya koymuştur. "Kadir-i mutlak padişah" imgesini explanan olarak gören "güçlü devlet geleneği" tezi karşısında, "Osmanlı Padişahı"nı, bir "devlet başkanlığı" biçimi olarak beylikten devlete, devletten imparatorluğa geçiş sürecinde ve imparatorluk boyunca aldığı özgün formlarıyla yeniden tanımlayarak ve bir makam ve/veya organ olarak merkezî devlet içinde yeniden konumlandırarak, merkezî devletin Osmanlı boyunca farklı biçimler aldığını açığa çıkarmıştır. Tarih boyunca, Osmanlı "mülk"ü, "kişisel tabiiyet ilişkileri" üzerinden kurulan kolektif bir sömürü ve tahakküm mekanizması olarak, toplumsal iktidarın farklı şekilde merkezileştiği ve yoğunlaştığı biçimler almıştır. "Siyasal birikim"nin farklı biçimlerde kuruluşunu sağlayan bu "kişisel tabiiyet ilişkileri", kapitalist gelişmeyle birlikte "siyasal birikim"den bağımsızlaşarak farklılaşan sınıflaşma dinamiklerinin önündeki en önemli engel haline gelmiştir. Bu süreçte, "(genelleşmiş) kişisel iktidar"ın temelini oluşturan bütün "kişisel tabiiyet ilişkileri"ni çözecek bir "gayri-şahsi iktidar" oluşumu, "siyasal birikim" ayrıcalıklarına sahip mülk sahibi sınıflardan ayrı bir sınıf olan burjuvazinin "sınıf olarak yönetme" edimini açığa çıkaracak özgün form olarak belirmiştir. "Kişisel iktidar"dan "gayri-şahsi iktidar"a geçiş, 1923 Burjuva Devrimi'nin merkezileşme süreçlerinde ortaya çıkardığı niteliksel değişimin ifadesi olmuştur. Saltanat ve Hilafet makamı olan Padişahlık makamında merkezileşen ve yoğunlaşan, "kişisel tabiiyet ilişkileri" üzerinden kurulan sömürü ve tahakküm mekanizması, "gayri-şahsi iktidar"ın kuruluşuyla yıkılmış ve bu sayede, burjuvazinin iktidarının temelini oluşturan kapitalist gelişmenin önündeki engeller ortadan kalkmıştır. Bu kopuş momenti, bir "devlet başkanlığı" biçimi olan Padişahlıktan, Cumhurbaşkanlığına geçişle sağlanmış; 1923 Devrimi'nin ortaya çıkardığı "gayri-şahsi iktidar", Millet Meclisi içinden kurulan özgün bir merkezî makam ve organın oluşturulmasıyla mümkün olmuştur.

Description

Keywords

Osmanlı İmparatorluğu, Türkiye Cumhuriyeti, Kişisel iktidar, Gayri-şahsi iktidar

Citation